AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'HTŞ' açıklaması: Suriye halkının meşru kabul ettiği güçler bizim için de meşrudur
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, "HTŞ'nin arkasında olduğumuz yalan" derken, MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın HTŞ lideri ile görüşmesine ilişkin eleştirilere de yanıt verdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Çelik, "HTŞ'nin arkasında olduğumuz yalan. HTŞ harekete geçtiğinde askeri olarak rejimin herhangi bir şekilde ortada olmadığını görünce bu ilerleme hızlı bir şekilde gerçekleşti. Rejim askerlerinin kaçtığını görünce artık onlara destek vermenin manası kalmadı" dedi.
Çelik'in açıklamaları:
Artık hipersonik füzeler gibi silahların devreye girdiğiniz görüyoruz. Putin'in NATO'ya dönük açıklamaları vardı. Bugün bir AB ülkesinin Suriye'ye destek vermesinin Rus üslerine bağlanmasına kadar giderek tansiyonu yükselten bir tablo var. Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu Ukrayna ve Rusya arasındaki diplomatik inisiyatife yeterli destek verilmemesinin bedelini Batılı devletlerin ödediğini görüyoruz. Güçlü destek verilmiş olsaydı, bugün küresele doğru giden savaşa dönük gündemler yerine başka gündemleri değerlendiriyor olacaktık.
En önemli konumuz Suriye'deki gelişmeler. 13 yıldaki olaylarda Suriye, Gazze ile birlikte gündemimizin ana başlığını oluşturuyor. Baas rejimi hızlı bir şekilde yıkıldı. Bütün sürecin sonunda 12 yıl aradan sonra Şam Büyükelçiliğimiz hizmetlerine başlamış, şanlı bayrağımız göndere çekilmiştir. Bu da bundan sonra başlayan bu zor yolculukta devletimizin, Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğini bir göstergesi olarak okunabilir. Bu süreci algılamakta zorlananlar, ders çalışmamış olanlar ya da gelişmeleri başka başkentlerin gözünden okuyanlar, Baas rejiminin yıkılmasını Suriye'nin aleyhinde olduğu değerlendirmesini yapıyor.
"SURİYE SURİYELİLERİNDİR"
Birçok devlet Suriye’ye, Suriye’nin vatandaşlarına orayı sömürecek ya da kendi bir takım projelerini hayata geçirecek bir zemin olarak bakarken Türkiye, ‘Suriye Suriyelilerindir’ şiarıyla sadece dayanışma içerisinde, bu zor günlerinde onlara destek olma çerçevesinde yoluna devam etmiştir
"HTŞ'NİN ARKASINDA TÜRKİYE VAR DEMEK YALAN"
HTŞ'nin arkasında olduğumuz yalan. HTŞ harekete geçtiğinde askeri olarak rejimin herhangi bir şekilde ortada olmadığını görünce bu ilerleme hızlı bir şekilde gerçekleşti. Rejim askerlerinin kaçtığını görünce artık onlara destek vermenin manası kalmadı. Bu Suriye halkının hemen her kesiminin desteğini alan hareketlilik. Bunun arkasında Türkiye var demek, Suriye'deki sahayı okuyamamak demektir.
BATI'YA SURİYE TEPKİSİ
Batılı ülkelerin mesajlarını yakından takip ediyoruz. Suriye'ye destek konusunda bir takım dipnot koyduklarını görüyoruz. Destek için oradaki Rus üslerini işin içine karıştırıyor. Bu şekilde şöyle tavır alacaksınız şeklindeki tutum doğru değildir. Orada şimdiye kadar çekilen sıkıntıların tekrar gündeme getirilmesi olur. Suriye yönetiminden adeta İskandinav demokrasisi istiyorlar, oradaki şartlar belli. Orada bir anayasal düzenin yerleşmesine dönük destek içerisinde olmak lazım. Güçlü demokrasi için yardımcı olmaları gerekir. Böyle standartlar dayatarak böyle yapmazsanız şöyle olur diyerek zaten çözülmüş meseleleri gündeme getirerek müdahalede bulunmak doğru değil. Bölge ülkelerin, batılı ülkelerin yapması gereken Suriye'ye yardımcı olmaktır. Bu kilit bur noktadır. Çeşitli toplulukların toprağını gasbetmiş terör örgütlerinin tasfiye edilmesi gerekir.
"İSRAİL'İN SURİYE'DE YAPTIĞI İŞGALDİR"
DEAŞ meselesinin çözümü için herkes elini taşın altına koymalı. Terör örgütlerine karşı terör örgütleri ile iş tutmak ilkel bir yaklaşım. İsrail, boşluktan istifade ederek, Golan'ı işgal etmeye başladı. Şam'a yakın mesafeye gelerek, askerlerin kış üslenmesine geçtiğine, yerleşim verileceğine dair hükümet kararı aldı. Bu başka egemen ülkenin toprağını işgal etmektir. Bir takım reaksiyonlarla yüzleşmek zorunda kalırlar. Yeni yönetime dönük olarak Suriye halkının refahı için mesaj vermek yerine İsrail'in güvenliği konusunda mesaj verdiklerini görüyoruz. Bu kadar hassassanız Netanyahu hükümetinin bu saldırganlıktan vazgeçmesidir. Suriye'de devlet değil rejim çökmüştür. Anlaşma yürürlüktedir. PKK YPG meselesinde ise herhangi bir terör örgütünün bir bölgeyi kontrol etmesi düşünülemez. Bir de DEAŞ'ı bahane ediyorlar.
"ENİNDE SONUNDA PKKPYD TERÖR ÖRGÜTÜ ORADAN TASFİYE EDİLECEK"
PKK'nın tünelleri dava konusu olmuş durumda. Bu projeleri sonlandırmaları gerekir. Biz terör örgütleri ile halk arasında bir ayrım yapıyoruz. Orada terör örgütlerinin yeri yoktur. PKK PYD, bir mikro Baas rejimi modelidir. Kullanışlı aparat olduğu için bu yapılıyor. Eninde sonunda PKKPYD terör örgütü oradan tasfiye edilecektir. Suriye'de kim varsa hepsinin bir araya gelerek Suriye Suriyelilerindir şiarı çerçevesinde bu yeni yönetimi oluşturmalıdır. 'Türkiye burayı domine ediyor' diyenler kendi niyetlerini örtbas etmeye çalışıyor.
MİT BAŞKANI KALIN'IN HTŞ LİDERİ İLE GÖRÜŞMESİ
Düne kadar birilerinin gözünde Esad rejimi, kabili muhatap bir rejimdi, bir araya geliyorlardu. Bugün Esad rejimi yok. HTŞ bir terör örgütü olarak adlandırılıyordu, bugün ise Suriye halkının büyük bir çoğunluğu olarak desteklenen Suriye'nin özgür geleceğine imza atan güçlerden biri olarak görülüyor. Suriye halkı bunlara saygı duyuyor. Gerçeklik değişmiştir. MİT Başkanımızın HTŞ lideri ile görüşmesi Suriye halkının iradesine duyulan saygı çerçevesindedir. Suriye halkının meşru kabul ettiği güçler bizim için de meşrudur. MİT Başkanı doğası gereği herkesle görüşür.