Adnan Oktar'ın siyasi manevraları

Suç örgütü ele başı iddiasıyla tutuklu Adnan Oktar'ın geçmişteki siyasi temasları yeniden gündemde, 10 Ocak 1991'de DYP'nin İstanbul'daki "Yıla Bakış" toplantısına katılan Oktar'ın bu partiyi desteklediği açıklanmış, Süleyman Demirel ise eleştiriler karşısında Oktar'a sahip çıkmıştı.

Son Güncelleme:

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma devam ederken, Oktar ve grubunun geçmişteki faaliyetlerine yönelik bilgiler de gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. İddiaların odağında ise Oktar ve grubunun geçmişte ilişki kurduğu siyasiler yer alıyor. Arşivlerde yer alan bilgilere göre Adnan Oktar'ın siyasilerle flörtü ilk kez 10 Ocak 1991'de İstanbul Shereton Otel'de gerçekleşti. O dönem, Doğru Yol Partisi (DYP) tarafından düzenlenen "Yıla Bakış" toplantısına davet edilen Oktar, FETÖ davasından hüküm giyen Nazlı Ilıcak tarafından çok sert sözlerle eleştirilirken, eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel ise Oktar sahip çıkarak, "Biz savcı değiliz. Eğer ortada bir suç varsa, savcılar harekete geçer" açıklamasında bulundu. Dönemin DYP İstanbul İl Başkanı Orhan Keçeli ise toplantıda Oktar'ın DYP'yi desteklediğini duyururken, birçok partili bu açıklamadan sonra Oktar'ı tebrik etti. 

Merhum Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel, "Demirel ise, "Biz savcı değiliz. Eğer ortada bir suç varsa, savcılar harekete geçer" diyordu. 

YILMAZ ALEYHİNE İSTİHBARAT 

Shereton Otel'deki buluşmadan 8 yıl sonra Adnan Oktar'ın bazı siyasilere şantaj yaptığı gündeme geldi. Vefat Eski İstanbul Organize Suçlar eski Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın 1999 yılında gerçekleştirdiği operasyondan sonra, Oktar'ın o dönem, ANAP Lideri Mesut Yılmaz başta olmak üzere bazı isimler hakkında istihbarat topladığı iddia ediliyordu. Şantaj amaçlı istihbarat toplandığı ileri sürülen isimler arasında, Dinç Bilgin, Zafer Mutlu, Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan, Fatih Altaylı, Hıncal Uluç, Savaş Ay'ın da olduğu öne sürülmüştü. 

ANAP'TA HUZURSUZLUK 

Adil Serdar Saçan, tarafından gerçekleştirilen operasyon sırasında ANAP eski il Başkanı Eymen Topbaş ve eski milletvekili Tevfik Ertüzün'ün evine girilmesi ise dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile ANAP'lı Ekrem Pakdemirli'yi karşı karşıya getirdi. .

ANAP grubunda konuşan Pakdemirli, polisin baskını sırasında Çamlıca sırtlarındaki 80 eve girildiğini belirterek, "Güvenlik güçlerinin daha dikkatli olmaları gerekir. Baskın sırasında eski il başkanımız Eymen Topbaş ve kardeşi Mustafa Topbaş'ın villalarına da girildiğini öğrendik. Bu evlerde yaşayan insanların yatak odalarına kadar girilip, yerlere yatırılıp, üzerlerine postallarla basılmış. Hatta evdeki köpeği havladı diye vurup öldürmüşler" sözleriyle Tantan'ı eleştirdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Adnan Oktar, Ulviye Didem Ürer, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna'nın da aralarında bulunduğu 13 şüpheli hakkında 1938 yıl 5'er aydan 2 bin 758 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

TANTAN'IN ÇABASI 

Tantan ise eleştirilerin ardından Pakdemirli'ye verdiği cevapta; "Başka çaremiz yoktu, bu kişiler baskın yapılıyor diye evraklarını yok ediyorlar. Baskın DGM'nin izni ile yapıldı. Bu çok önemli bir operasyon. Haklarında çok önemli bilgi ve belge topladık. Yaptığımız işin büyüklüğü yakında ortaya çıkacak Adnan Oktar ve ekibinin bir parti ile ilişkisi olduğu belirlendi. Apo'nun yakalanması kadar ciddi bir olay. Siyasi boyutu var" açıklamasında bulundu.

ASKER Mİ YAPTIRDI?

İstanbul Organize Suçlar eski Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın Türkiye'de ses getiren 1999'daki Adnan Oktar operasyonu sonrası önemli gelişmelerden biri de 2010'da yaşandı. 17 Ekim 2010 tarihinde 'TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na çağrılan Saçan, eski MHP milletvekili Özcan Yeniçeri'nin "Operasyonun arkasında askerler mi vardı?" şeklindeki sorusuna; şu yanıtı vermişti: "Bir kere o konunun savcısı Ahmet Gürses’tir, Ahmet Gürses Askerî Savcı değildir. Biz onların operasyonunu kafamıza göre yapmadık, istihbarat planlı operasyon yaptırdı. Bu konu askerden falan gelmedi."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber