Türkiye, son 100 yılın en büyük depremlerinden birini yaşıyor. Memleket, yitirdiği canlara ağlıyor. Kahramanmaraş'ta sabah saat 04.17'de, merkez üssü Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saatler 13.24'ü gösterdiğinde ise, merkez üssü Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da da çok büyük yıkımlara neden olan depremler, hem insanları, hem de hayvanları perişan etti. Ölü ve yaralı sayısı her geçen dakika artış gösteriyorken, evlerine girmeye korkan vatandaşlar, dondurucu soğukta geceyi sokaklarda geçiriyor. Yaşadığı şoku atlatamayan vatandaşlar, maddi anlamda da büyük zaiyata uğradı. Hem yetkililer, hem halk, tonlarca beton yığınlarının arasında "hayat" izleri sürmeye devam ediyor. Enkaz altında can kurtarma mücadelesi hız kesmeden sürüyor. Zaman zaman gelen mucize kurtuluş haberleri ise, umudu diri tutuyor. Saatler sonra gelen iyi haberler, bir nebze olsun yüreklere su serpiyor. Şimdi tüm ülke kenetlenmiş bir halde, tanıdığı-tanımadığı binlerce insandan güzel bir haber bekliyor. Öte yandan deprem bölgelerindeki vatandaşlar, birtakım yaşam malzemelerinin eksikliğini çekmekte. Pek çok yardım kuruluşu ve belediyeler, yardım organizasyonları düzenliyor. Seferberliğe dahil olarak deprem mağduru vatandaşlara yardım eli uzatmak isteyenler, bulunduğu belediyenin ekiplerine ve yardım kuruluşlarına ulaşarak eksikleri öğrenebilir. Bununla birlikte, telefon ve kara trafiğini lüzumsuz meşgul etmemek de önem teşkil etmekte. Şimdi herkes, tek yürek, beton yığınları arasından bir ses bekliyor...