ABD'nin çıkmazları neler? "Türkiye olmadan plan yapılamaz"

Batı dünyası Suriye'nin geleceğini tartışırken ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump'ın hangi kararları alacağı da merak ediliyor. ABD'nin önde gelen siyaset bilimcilerinden Profesör William Engdahl, Haber Global'e yaptığı açıklamada, "Söz konusu Suriye olduğunda ABD'nin gerçek muhatabı da Türkiye'dir" dedi.

Son Güncelleme:

Suriye'de 61 yıllık Esad rejimi devrilirken ülkenin geleceği de tartışılmaya devam ediyor. Batı dünyası iki büyük silahlı gücün varlığını sürdürdüğü ve çok sayıda etnik grubun yeni yönetimde yer alma beklentisinde olduğu ülkenin gelecekteki yönünü tahmin etmeye çalışıyor. ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de nasıl bir politika izleyeceği de merak edilen diğer başlıklardan. Orta Doğu'daki dengeleri alt üst eden gelişmeyi ABD'li ünlü siyaset bilimci Profesör William Engdahl, Haber Global Web Özel için değerlendirdi. Engdahl, “ABD'nin önceliği Kürtlerin güvenliği ve DEAŞ ile mücadele olacak” derken “HTŞ otonom bölgelere ayrılmış bir ülke kurmak zorunda kalabilir” ifadesini kullandı. İşte Profesör Engdahl'ın çarpıcı açıklamaları:

Profesör William Engdahl'a göre Kürtlerin ülkedeki varlığı, petrol kaynakları ve DEAŞ ile mücadele yeni dönemde ABD'nin öncelikleri arasında olacak.

DEAŞ VE KÜRTLER ÖNCELİKLİ

“Esad rejimi devrildiğinden beri ABD'nin bölgedeki ağır bombardıman sayısı 100'e yaklaştı. ABD ülkedeki tüm kesimlerin yeni kurulacak hükümette temsil edilmesi ve denge bulunması yönünde çağrı yapıyor ve HTŞ'yi tanıma yolunda ilerliyor ancak DEAŞ'ın temizlenmesi ve Kürtlerin otonomisi önceliği durumunda. DEAŞ mevcut durumu bir güç boşluğu olarak değerlendiriyor ve geçici hükümeti kendisine rakip olarak görüyor. ABD ise Suriye'de DEAŞ'a destek veren kim olursa olsun karşısına almaya kararlı çünkü DEAŞ'ın 2010'lu yıllarda güç kazanıp büyük bir güç haline geldiği ülke Suriye.”

ABD KALACAK

“Donald Trump, Suriye'den çekileceğiz demesine karşın üç kritik sebep dolayısıyla ABD Suriye'de askeri varlığını sürdürmek zorunda kalacak. Trump'ın önceliği İran rejimini zayıflatmak ve hatta devirmek olacak. ABD İran'ı Orta Doğu'ya müdahale edemeyecek bir noktada tutmak istiyor. Suriye'deki olası bir boşluk İran'ın yeniden ülkede etkin olması ve İsrail'in kuzeyine kadar vekil güçler zinciri kurmasına sebep olur. Suriye'deki petrol bölgelerinin korunması da ABD'nin ticari çıkarı durumunda ve Trump ilk döneminde petrol havzalarından çıkmayacağını açıkça söylemişti. ABD'nin tüm savunma odağını Rusya ve Çin'e çevirdiği bir dönemde bir başka DEAŞ tehlikesiyle daha mücadele etmek istemez.”

Profesör Engdahl, ülke içindeki hassas dengeler dolayısıyla Suriye'de otonom ve federal bir devlet yapısı oluşabileceğini düşünmekte.

"TÜRKİYE OLMADAN İMKANSIZ"

“Bir hafta içinde beklenmedik bir grup 2020 yılından bu yana ateşkes halinde olan Suriye'de yarım asırlık bir iktidarı savaşmadan devirdi. Bunun tersi de gerçekleşebilir ve 13 yıllık bir başka iç savaşa daha şahit olabilirdik. Bu iç belirsizlik dinamikleri her zaman için dış desteklerle beslendiği için ABD'nin çekileceği bir durumda Rusya, Çin ya da İran'ın boşluk kabul etmeyecek bu çerçevede yerini alacağını tahmin etmek zor değil. Söz konusu Suriye olduğunda ABD'nin gerçek muhatabı da Türkiye'dir. Mevcut durumda Türkiye'nin hayır diyeceği bir geleceğin Suriye ve dolayısıyla Orta Doğu'nun istikrarı için mümkün olacağını söylemek imkansız.”

OTONOMİLER KURULABİLİR

“Batı'nın ilk çekincesi ortadan kalktı ve Rusya ile İran'ın Suriye'deki etkisi kırıldı. İkinci çekince ise HTŞ'nin nasıl kontrol altında tutulacağı. Üstelik Suriye'nin farklı kentleri farklı silahlı grupların kontrolündeyken... HTŞ'nin de yüzleştiği belirli zorunluluklar var. ABD, İsrail ve Türkiye'nin varlığını ülkede hisseden HTŞ yeni hükümeti oluşturma çabalarında ülkedeki herkese temsiliyet vermek, bölgesel yönetimlerle çatışmamak ve merkezi bir sistem yerine belki de otonom yönetimlerin yer aldığı bir ülke kurmak zorunda kalacağının farkında.”

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber