ABD ve Fransa düğmeye bastı! İşte Libya'yı sarsan suikastın perde arkası!

Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, geçtiğimiz günlerde Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa'ya yapılan suikast girişiminin arkasında ABD ve Fransa'nın olduğunu söyledi.Başbuğ 'Fransa Türkiye'yi Libya'da durdurmaya çalışıyor' dedi ÖZEL HABER-ŞİFA KAYMAK

Son Güncelleme:

 Geçtiğimiz günlerdeki Libya İçişleri Bakanı Fethi Başağa'ya düzenlenen suikast girişiminin arkasından bölge adeta sarsılmıştı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Fransa ve ABD'nin bu suikast girişiminin arkasında etkin rol olduğunu açıkladı. Öte yanan Başbuğ, Libya'daki son durumu ve Türkiye'nin bölgede nasıl bir rol izleyeceğini haberglobal.com.tr'ye değerlendirdi.

LİBYA'DA SON DURUM NEDİR?

Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, bölgedeki son durumu ayrıntılarıyla açıklayarak "Libya’da Türkiye’nin aldığı tedbirler sonucu silahların geçmişe oranla önemli ölçüde sustuğu günler yaşanıyor. Ancak bu gelişmenin yaşanıyor olması Libya’da fırtınanın dindiği anlamına gelmez. Bundan böyle Libya’da oyun masada kurulacak. Türkiye uyguladığı politikayla başından beri Libya’nın toprak bütünlüğünü savunuyor ve iç savaş sonrası siyasi sistemin ülkede kurulabilmesi için Libya halkının iradesi ile seçilmiş bir hükümetin de ülkeyi yönetmesini istiyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin gayretleri sonucu Libya 24 Aralık 2021’de tarihinin en kritik genel seçimlerine gidecek. BM devrede olduğu süreç içinde ülkeyi genel seçimlere götürmek üzere geçici birlik hükümeti kurulması kararlaştırıldı. Kurulacak hükümet için çalışmalar İsviçre'nin Cenevre kentinde yapıldı. İlk olarak Libya Siyasal Diyalog Forumu adı altında bir heyet oluşturuldu ve bu heyet geçici hükümetin başbakanı ile başkanlık konseyinin üç üyesini seçmek üzere toplandı. Seçimler sonucu Libya üzerine kirli hesaplar yapanların hiç beklemediği bir gelişme yaşandı ve bu kanadın desteklediği Hafter yanlısı Akile Salih seçimleri kaybetti. Ülkenin her yerinden seçilmiş 75 kişi kendilerine sunulan dört liste üzerine yaptıkları oylama sonucu Başkanlık Konseyinin üç üyesi ile Başbakanı belirlediler. Süreç sonunda Başkanlık Konseyi Başkanlığına Muhammed Menfi, Başbakanlığa ise Abdulhamid Dibeybe seçildi. Bu durum Fransa, Yunanistan, Rusya, BAE, Mısır gibi işbirlikçi ülkeleri inanılmaz rahatsız etti. Dibeybe oluşturacağı kabineyi 21 gün içinde temsilciler meclisine sunmak ve 19 Mart’ta yapılacak tek seferlik oylama ile de güvenoyu almak zorunda. Bu aşamalardan sonra Aralık’ta seçimler yapılacak" dedi.

LİBYA’DA NEDEN SULAR DURULMUYOR?

"FRANSA TÜRKİYE'Yİ DURDURMAYA ÇALIŞIYOR"

 Fransa'nın Türkiye'yi bölgede durdurmaya çalıştığını belirten Coşkun Başbuğ "Libya’da sular durulmuyor ve uzun sürede durulacağa benzemiyor. Çünkü Libya’da kalıcı bir huzurun tesis edilmesi zor ve uzun süreli bir mücadele gerektiriyor. Afrika’nın kapısı bu ülkede hem Libya hem Afrika üzerine hesap yapan emperyalist yapıların sinsi planları ve kendilerine ait kirli bir ajandası var. En kirli ve kanlı ajanda da Fransa’ya ait. Fransa’nın Afrika sömürüsünden gasp ettiği yıllık para 500 milyar dolar. Bu korkunç bir rakam. Türkiye’nin Libya üzerinden kurduğu denklem Fransa’yı sadece Libya’dan değil tüm Afrika’dan edecek bir denklem. Bu nedenle Fransa önüne kattığı ülkelerle birlikte Türkiye’yi petrol anlamında da kıtanın en zengin ülkesi olan Libya’da durdurmaya çalışıyor. Türkiye ise kıtanın katili Fransa’nın yüzyıldır oynadığı oyunu Libya’dan başlayarak bozmanın derdinde. Başarırsa başlatacağı sürecin yaratacağı domino etkisiyle Fransa ve diğer küresel yapıların devrilen taşların altında kalmasını sağlayabilir. Bu durumu gören küreselciler Somali gibi Türkiye’nin olduğu her ülkede terör saldırılarını tetiklediler. Bu nedenle kavga ve savaş çok büyük" ifadelerini kullandı.

LİBYA İÇİŞLERİ BAKANI FETHİ BAŞAĞA’YA YAPILAN SUİKAST GİRİŞİMİNİN ARKASINDA NE VAR?

"AMERİKA VE FRANSA'NIN ORTAK SALDIRISI"

 Başbuğ saldırıya ilişkin detayları paylaşarak "Olay çok yeni, üstlenen olmadı. Ancak arka planına baktığınız takdirde dış güç odaklı ve mesaj içeren adrese teslim bir saldırı olduğu çok açık. Burada hedef henüz teşkil edilmiş geçici hükümet. Bu hükümetin seçiminde küreselcilerin yaşadığı şokun ilk tepkisi bu saldırı diyebiliriz. Peki azmettiren kim derseniz ilk akla gelen isim geri dönen Amerika’nın saha sözcüsü olan Mc Gurk diyebiliriz. Amerika’nın geri dönüşünü sahada göstermek, Türkiye ile kurulmak istenen yeni işbirliklerini engellemek ve bu niyette olanlara gözdağı vermek için önce Bağdat ardından Erbil’de terör saldırılarının emrini veren Mc Gurk bir selam da Afrika’ya vermek istemiş olabilir. Bunda da Trump’ın tasfiyesine kadar Küresel yapının sahaya sürdüğü geçici tetikçi olan Macron ile işbirliğine girme ihtimali çok yüksek. Yani bu saldırıya bir Amerika-Fransa ortak yapımı saldırı diyebiliriz. Amaç kurulan hükümete gözdağı ve yapıyı dağıtmaktı ama başaramadılar. Tekrar deneyecekler mi? Kesinlikle tekrar deneyecekler" şeklinde konuştu.

BÖLGEDE OLUŞAN YENİ SÜREÇTE HANGİ ÜLKE NEYİ HEDEFLİYOR?

Başbuğ sözlerine şöyle devam etti:

 Libya’da Fransa ile girdiği işbirliği sonucu tüm ezberleri bozan ve tüm dünyanın hayretle izlediği sürece ev sahipliği yapan bir Rusya tablosu ortaya çıktı. Bu ilişki her devlette bir paralel yapı olduğu tezinin sahadaki tesciliydi. Rusya’nın Libya üzerindeki emelleri çok yönlü. Rusya’nın en önemli isteği Libya üzerinden Afrika’ya girmek, Suriye üzerinden indiği Akdeniz’den de okyanuslara çıkmak. 

 Fransa’nın derdi, gerek ekonomik gerek insan kaynağı açısından son derece kritik bir hedef olan Afrika kıtasının ve kıtanın en önemli ülkelerinden olan Libya’nın elinden çıkmasını engellemek. 

 Amerika’nın derdi kendi sorunlarından dolayı uzak kaldığı sürece dâhil olmak ve Afrika ile Akdeniz’de oyun kurmak. Ancak tüm bu ülkelerin ortak hedefi, onları bir potada buluşturan ortak paydası Türkiye’nin bölgede nüfuz kurmasını, büyümesini engellemek. 

BUNDAN BÖYLE TÜRKİYE LİBYA’DA NASIL BİR ETKİN ROL ÜSTLENECEK?

"LİBYA'YA DESTEK DEVAM EDECEK"

Tükiye'nin gelecekte Libya'ya desteğinin devam edeceğini belirten Başbuğ "Türkiye bu bölgede planlarını en başından beri ayağı yere basan, sağlam ve öngörülür temellere dayandırdı. Libya ile kurmuş olduğumuz askeri siyasi ve ekonomik işbirliği devam ediyor. Özellikle askeri anlamda kurmuş olduğumuz işbirliği, danışmanlık hizmeti ve silah alım gibi hususlar aratarak devam edecektir. Türkiye burada Libya’yı düşünen, kirli işbirliklerine gitmemiş milli bir kadronun teşkil edilmesi ve Libya devletine hükümet etmesi için destek verecektir" dedi.

NE OLMUŞTU?

Libya İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Başağa'nın Trablus'un batısındaki Canzur bölgesinde ikamet ettiği konutuna giderken, seyir halindeki konvoyuna ağır silahlı bir pikap araçtan makineli silahlarla ateş açıldığı belirtilmişti.

Başağa'nın saldırıdan "hiçbir zarar görmeden" kurtulduğu ve sağlık durumunun iyi olduğu kaydedilmişti.

Korumalarının saldırının yapıldığı araca müdahale ettiği aktarılan açıklamada, silahlı grupla çatışmaya girilmesi sonucu bir korumanın yaralandığı, saldırganlardan ise birinin öldürüldüğü diğer ikisinin de yakalandığı bilgisi verilmişti

Açıklamada ayrıca konunun Başsavcılığa aktarıldığı ve saldırının faillerinden hesap sorulması için yasal işlem başlatıldığı bildirilmişti.

Libya basınında yer alan haberlerde, Başağa'nın bulunduğu konvoyun Trablus'un batısındaki Canzur bölgesinde silahlı saldırıya uğradığı ve Bakan'ın sağlık durumunun iyi olduğu ifade edilmişti.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber