800 TL'ye yük değil dert taşıyorlar

Kaybolmaya yüz tutmuş hamallığın, son temsilcileri İstanbul Fatih'te yaşamaya çalışıyor. Omuzlarında dünyanın yükü ile günde ortalama 800 TL kazanan hamalların sosyal güvenceleri bulunmuyor. Piyasanın İSTOÇ'a kaymasıyla işleri azalan hamallar, "Heykelimiz de dikildi, yok olduk" diyor.

Son Güncelleme:

İstanbul'un tarihi semtlerinde hamallık yapanlar artık bu mesleğin de son temsilcileri. Öyle ki; teknolojinin gelişmesiyle hamallık da kaybolmaya yüz tutan meslekler arasına girmiş durumda. Tarihi Yarımada'da sayıları 200'e kadar düşen hamallar, emeklerinin karşılığını alamazken, sosyal güvenceden de mahrum ter döküyorlar. Eminönü ile Fatih arasında en gençleri 45, en yaşlıları ise 70 yaşında çalışan emekçiler, kimi zaman sırtlarında kimi zaman da el arabaları ile yüzlerce kiloluk kolileri yükleniyorlar. Görüştüğümüz hamallar ise genelde Adıyaman veya Malatyalılar'dan oluşuyor. Hamallık ise bir nevi babadan oğula geçen kader gibi...

HAVA PARASI 3 BİN 500 TL

Sistemin işleyişini, adını vermekten kaçınan Adıyamanlı emekçiden öğreniyoruz: "Öncelikle hamal olabilmek için tanıdığınızın olması şart. Hava parası gibi hamal olabilmek için de gedikli hamala para verirsiniz. İşe yeni başlayacak olandan 3 bin 500 TL istenir ve güzergahı belirlenir. Hasta olan veya şehir dışına çıkan olursa, yerini isteyen kişiye satar ya da kiralar. Hamalların bölükleri bulunur, hiçbirimiz kendi bölgemizin dışında yük taşımayız."

"Son yıllarda işlerimiz azaldı. Tüccarlar, dükkanlarını Eminönü'nden İSTOÇ gibi sanayi sitelerine taşıdılar. Günlük kazancımız ortalama 800 TL'dir. Eskiden bu işin geliri çok daha yüksekti.  Biriktirdiğimiz parayla bir göz gecekondu alabilirdik."  

Hamallar, genelde bu heykelin önünde oturarak iş bekliyor. 

FİYATI KAT VE MESAFE BELİRLER

Görüştüğümüz ismini vermek istemeyen Malatyalı bir hamal ise yüklere baktığını ve ağırlığını tahmin ederek göre fiyat verdiğini anlattı: "Fiyatlar çıkacağımız kat ve mesafeye göre artar. Günde birkaç iş aldığımız da oluyor, soğuk havalarda hanlarda oturup iş beklediklerimiz de...  Kimin hangi işe gideceğini ise seçtiğimiz kahya karar veriyor. Eskiden derneğimiz bile vardı. Son yıllarda sayımız azalınca dernek kapandı."

"Sabah 08.00 ile 18.00 arası çalışırız. Öğlen bir saat paydosumuz vardır. İş yoksa ayak üstü dinlenme fırsatı bulur, kendi aramızda dertleşiriz. Turistler de zaman zaman eşyalarını civar otellere taşıtıyor. Bazısı da 50, 100 TL bahşiş atıyor..."  

Mehmet Işık, eski günleri özlemle anıyor.

"ZAMANA YENİLDİK"

Hamal Mehmet Işık da, 1993 yılında henüz 19 yaşındayken bu mesleğe başladığını kaydediyor. Işık, "Eskiden tüm toptancılar buradaydı" derken dertleniyor. Yaşanan güzel günlerin mazide kaldığını söyleyen Işık, "Sıra sıra kamyonlar yanaşırdı bizler de taşırdık. Hanlar en üst katına kadar doluydu. Bir makinecinin veya ustanın haftalık kazancını o dönem bir günde kazanıyorduk. Zamanla piyasa farklı semtlere dağılınca mesleğimize ilgi de azaldı. Devir teknoloji, ve hız devri. O dönem günde 100, 150 kez yük atıyorduk şimdilerde ancak 20 yük atabiliyoruz" diye konuştu.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber