7 yaşındaki Yüsra'yı yanlış serum mu öldürdü? Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
"Bize çocuğumun durumu kritik" dediler ama çocuğum vefat etmiş diyen anne Azime Buse Türkoğlu şöyle devam etti, 'Çocuğumun durumunun kritik olduğunu söylediler, fakat bunu söylediklerinde çocuğum vefat etmiş. Bizi odadan çıkardıklarından sonra çocuğumuzun durumunun kritik olduğunu söylediler. Ama bunu söylediklerinde çocuğum vefat etmişti. Çocuğumun bilinci açıktı, biz odadayken korkmaması için 'Annecim, biz yan odada yatıyoruz' dedim. 'Tamam annecim' dedi. Çıkınca ne istiyorsun diye sordum, 'Gezmek istiyorum' diye cevap verdi. Biz çocuğumuz ile konuşurken güvenlik görevlisi geldi, 'Burada asla kalamazsınız' diye cevap verdi. Biz de çocuğumuzun korkmaması için yanında olduğumuzu bildirdik. Böyle bir durum ile karşılaşınca bir şeylerin yanlış gittiğinin farkına vardık. "Biz ailesiyiz, siz de doktorsunuz. Bir şeyler ters gidiyor, beraber hareket edelim" dedim. "Bu ülkenin imkanları var, bir şeyler saklıyorsunuz" dedim. Yoğun bakımda bir doktor yanıma gelerek 'Korkmayın, böyle vakalar çok geliyor. Sizin kızınızın durumu iyiye gidiyor, belki yarın oda servisine alınabilir' dedi. Ben yoğun bakımın önünde sevinçten ağladım. Çocuğumu emanet ettiğim 4 yoğun bakım doktoru dışarı çıktı. Yoğun bakımın önünde bekleyemeyeceğimi söylediler. Bekleme alanına geçtim, iki saat bekledim. Sonra eşim geldi, bahçede otururken telefonuna reçete numarası geldi. 'Bu ilaç acil kullanılması gereken bir ilaç. İlacı hemen temin edin' diye mesaj geldi. Biz de çocuğumuzu yalnız bırakmamak için akrabalarımızdan rica ettik. Güvenlik aradı 'Doktor sizle görüşmek istiyor' dedi. Doktorun yanına gittik, bize dedikleri 'Kalbi sürekli duruyor, entube ettik'. Bunu dedikten 1 saat önce Yüsra'm vefat etmiş. Bizlere bunu söylemediler. Sorumlulukları kendi üstlerinden atmak için bize yazılı bir kağıt getirdiler ve imzalamamızı istediler. 'Tamamen sorumluluk aileye aittir' diye imza atmamızı istediler. Biz de "çocuğumuzu görmeden sevk kağıdını imzalamıyoruz" dedik. Doktorların hepsi bir panik yaşadı ve tekrar içeri girdi. 'Anne-baba yukarı çıkmasın' diye talimat vermişler. Benim çocuğum can çekişiyor, bizi neden yukarı almıyorlar. Çocuğumuzu neden bağrımıza basamadık. Akşam saat 21.00'da savcı gelip görene kadar ben çocuğumu göremedim. Hastane ile morg karşı karşıya, siz ne ara çocuğumu morga götürdünüz" ifadelerini kullandı