7 işçiye mezar olan havai fişek fabrikasıyla ilgili şaşırtan itiraf
7 işçinin hayatını kaybettiği, 128 işçinin ise yaralandığı patlamanın yaşandığı Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasıyla ilgili görülen duruşmada, müşteki olarak dinlenen sanık Yaşar Coşkun'un asistanı M.T. beyanda bulunduktan sonra taraf avukatları arasında sözlü tartışma çıktı.
Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 128 kişi yaralanmıştı. Konuya ilişkin davanın 2’nci duruşmasının 2’nci günü, Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu'nda görülmeye başlandı. Müştekilerden sanık Yaşar Coşku'nun asistanı olan M.T. ifadesinde, patlamada lavaboya saklandıklarını, Coşku'nun lavaboya kadar geldiğini, içeriye baktıktan sonra da gittiğini belirtti.
"BİZİ ORADAN ÇIKARMADI"
Coşkun'un asistanı M.T., "Yaşar Coşkun'un sekreteri olarak çalışıyordum. Olay anında üst kattaydım. Patlamada masanın altına saklandım. Masadan kalktığımda tüm camlar kırıktı ve her yer toz içerisindeydi. Biz patlamada lavaboya saklandık ve Yaşar Coşkun lavaboya kadar geldi içeri baktı ve gitti, bizi oradan çıkartmadı. Sadece Coşkun'ndan şikayetçiyim çünkü bütün sorumluluk ondaydı" dedi.
TARTIŞMA YAŞANDI
M.T.'nin ifadesinin ardından taraf avukatları arasında sözlü tartışma başladı. Fabrikada hayatını kaybedenlerin yakınları ve patlamadan yaralananlarında dahil olduğu tartışmada, sanık avukatlarına yönelen M.T., sanık Yaşar Coşkun'un kaçtığını, kendisini ise Coşkun'un 23 yaşındaki oğlunun kurtardığını iddia etti. Tartışma sebebiyle verilen ara sonrasında duruşmaya devam edildi.
Aranın ardından devam eden duruşmada M.T., sanık avukatının sorusu üzerine, "H.C., Yaşar Coşkun'un oğludur. Biz lavaboya girdiğimizde H.C.'nin başı kanıyordu. Daha sonra Yaşar Coşkun gelip seslendi, 'lavabodayız' dedim. Kendisi geldi, baktı ve gitti. Sonra tekrar patlama oldu. H.C.'ye telefon geldi. 'Çıkıyoruz' dedi ve çıktık" ifadelerini kullandı.
Bütün gözler Sakarya'da
"TERÖRİST MUAMELESİ GÖRDÜM"
"Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Bu iddiaların hepsi asılsız kabul etmiyorum. Bu iş dışarıdan gözüktüğü gibi bir iş değil. Ben terörist muamelesi gördüm, ben iş adamıyım. Ülkem için her zaman en iyisin yapmaya çalıştım. İstihdam sağladığım koronavirüs sürecinde herkes işçi çıkartırken ben kimseyi işten çıkartmadım. Birde denmiş ki; biz çok mal yapıp depoluyormuşuz.
Sokağa çıkma kısıtlamasında işe gelemeyenler oluyor ben 50-60 kişi eksik çalışıyordum. 200’e yakın insanımız çalışıyordu. 200’e yakın kişinin mağduriyetinin giderilmesi lazım. Çoğu vatandaşlara ben iş buldum, ben içeride olduğum için bunları yapamıyorum. Biz Sakarya’nın bir değeriyiz, ben tekrardan arkadaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. Komisyonlar vardır onlar 3 ay ve 6 ayda bir gelirler ve denetleme yaparlar. Bizim orada bir kaçak iş yapmamız mümkün değil ülkece hatta dünyaca tanınan bir fabrika.”
Kaynak: İHA