63'ten bu yana 25 siyasi parti kapandı! HDP'nin yargı süreci nasıl işleyecek?

Yakın siyasi tarihimizde siyasi partiler için pek çok kapatma davası açılırken 1963 yılından bu güne 25 siyasi parti kapatıldı. Siyaset HDP'nin kapatılıp kapatılmayacağını tartışıyor. Yargı süreci başladı. Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?

Son Güncelleme:

Derleme: Haberglobal.com.tr

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in hazırladığı iddianame ile birlikte HDP hakkında kapatma davası açıldı. Yakın dönem Türk siyasi tarihinde pek çok parti kapatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin kurulduğu 1963 yılından bugüne 25 siyasi parti kapandı. AYM’nin kuruluşundan önce ise 26 Ocak 1954’te Millet Partisi, 20 Haziran 1960’ta ise Demokrat Parti kapatılmıştı. 

1963’ten 12 Eylül Askeri Darbesi’nin gerçekleştiği döneme kadar toplamda 6 parti hakkında açılan kapatma davalarının hepsi kapatma kararı ile sonuçlandı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından ise siyasi partilerin yeniden kurulmasına 1983’te izin verildi. 

Dönemin yüksek mahkemeleri aralarında Doğru Yol Partisi’nin de bulunduğu 16 siyasi partinin kapatılması davasını ise reddetti. Şu an siyaset arenasında olan ana muhalefet partisi CHP 1980 yılında yasaklandıktan sonra 1991 yılında yeniden kapatılmış 1992’de tekrar açılmıştı. 

Bu güne kadar 13 parti bölücülük suçlaması ile, 5 parti laiklik karşıtlığı sebebiyle, 6 parti ise yasal zorunlulukları yerine getirmemekten kapatıldı.

KAPATILAN PARTİLER VE KAPANMA TARİHLERİ

İşçi-Çiftçi Partisi (İÇP)-(1968), Milli Nizam Partisi (MNP)-(20.5.1971), Türkiye İleri Ülkü Partisi (TİÜP)-(24.6.1971), Türkiye İşçi Partisi (TİP)-(20.7.1971), Büyük Anadolu Partisi (BAP)-(19.12.1972), Türkiye Emekçi Partisi (TEP)-(8.5.1980), Büyük Anadolu Partisi (24 Kasım 1992), Sosyalist Parti (10 Temmuz 1992),

Yeşiller Partisi (10.02.1994), Halk Partisi (25.09.1991), Türkiye Birleşik Komünist Partisi (16.07.991), Halkın Emek Partisi (14.07.993), Özgürlük Demokrasi Partisi (30 .04.1993), Sosyalist Türkiye Partisi (30.11.1993), Demokrasi Partisi (16.06.994), Demokrat Parti-2 (13.09.1994), Demokrasi ve Değişim Partisi (19.03.1996),

Diriliş Partisi (1996), Emek Partisi (1997), Sosyalist Birlik Partisi (7.6.1994),

Refah Partisi (16.01.1998), Demokratik Kitle Partisi (26.02.1999), Fazilet Partisi (22.06.2001), Halkın Demokrasi Partisi (13.03.2003), Demokratik Toplum Partisi (11.12.2009)

AK PARTİ’YE KAPATMA DAVASI AÇILMIŞTI

3 Kasım 2002 tarihinden bu yana iktidarda olan AK Parti’ye 14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından kapatma davası açılmıştı. Anayasa Mahkemesi 6’ya karşı 5 oyla kapatma talebini reddetmişti. 

HDP’YE KAPATMA DAVASI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin dün Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, yazılı açıklamasında, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır” ifadelerini kullandı. 

Dün TBMM Genel Kurulu'nda, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında mahkemece verilen ve kesinleşmiş cezaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okunarak bilgiye sunuldu. Anayasa gereğince, Genel Kurulda okunan tezkerenin ardından Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düştü. Fotoğraf: AA

SÜREÇ BUNDAN SONRA NASIL İŞLEYECEK? 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP hakkında ‘kapatma’ istemiyle iddianame düzenleyerek Anayasa Mahkemesi’ne gönderdi. Anayasa Mahkemesi iddianameyi inceleyecek ve bunun üzerine bir Yüce Divan sıfatıyla bir yargılama yapılması bekleniyor. 

Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek. Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak Başkanlığa sunacak. Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP'ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak.

HDP'nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.

HDP SÖZLÜ SAVUNMA YAPACAK

Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.

Bütün bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.

Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.

HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Mahkemenin, kararını toplantıya katılan üyelerin üçte ikisinin oyuyla alması gerekiyor. Yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor. 

Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazetede yayımlanacak.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan/Fotoğraf: AA

MAHKEME NE KARAR VEREBİLİR? 

Geçmiş kapatma davaları örnekleri göz önünde bulundurulduğu zaman Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor. 

600 KİŞİYE SİYASİ YASAK 

Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, 600'ün üzerinde HDP'li hakkında siyasi yasak istendi. Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen kurucuları dahil partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin temelli kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler Anayasa Mahkemesi'nin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak, 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamıyor. 

KİM NE DİYOR? 

Dün akşam Haber Global ekranlarında Saynur Tezel ile "Kayıt Altında" programında HDP’nin kapatılma süreciyle ilgili görüşler paylaşıldı.?

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan: Biz parti kapatma konusunda hiç yoksul bir ülke değiliz. İdeolojik yelpazenin hemen hemen her yerindeki partiler kapatılmıştır. Darbeler gelmiştir hepsini kapatmıştır. Hiçbir kapatma davası ne o ideolojik akımı yok edebilmiştir ne onun yerine yeni bir parti çıkmasını engelleyebilmiştir ne de siyaseten o hareketlerin zayıflamasına neden olmuştur. Tam tersine o hareketler belli bir süre sonra tekrar ortaya çıkmıştır.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcı Prof. Dr. Bahadır Erdem: Hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulduğu tarih manidar. MHP’nin büyük kongresi var. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hükmünün okunduğu tarih de manidar. Yarınki kongre öncesinde Cumhur İttifakı çatlamasın diye ikisi birden aynı tarihte aynı tarihte ortaya çıktı. Zamanlama manidar.

Hukukçu Fatih Atalay: Bu kadar istismara müsait, bu kadar teröre angaje olmuş bir siyasi partinin bizim mevcut mevzuatımız gereği kapatma davasına muhatap olmaması mümkün değildir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı eğer HDP’nin terörle eylemlerinin odağı haline gelmiş olduğuna inanmasa bu dava zaten açılmazdı. 

Kenan Alpay Yeni Akit Gazetesi Yazarı: HDP’nin kapatılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti PKK’ya nasıl bir darbe vurmuş olacak? Gerçekten PKK açısından partilerin kapatılması, gazetelerin kapatılması, dergilerin kapatılması cidden sevindirici bir olaydır. Sevindirmeyelim diye kendimizi inkar edecek bir durumda değiliz. Ancak bunu hesaba katmak durumundayız. Yargı sadece önündeki metne bakmak demek değildir. Bu metni yorumlarken “toplum ne durumda, ülke nereye gidiyor, siyasi anlamda biz neredeyiz?” sorusuna da cevap bulmak zorundadır.

Kaynaklar: Haber Global, Anadolu Ajansı

Sonraki Haber