3 bin 500 yıldır yatıyor... 72 tonluk 'Kurt Beşiği' ayağa kalkacak mı?
Prof. Dr. Muşmal, kültür varlıkları üzerine çalışan bir akademisyen olarak anıtların bulundukları yerlerde muhafaza edilmesi gerektiğine inandıklarını da dile getirerek, “Halk arasında bir söylenti var. Tabi bazı bilim adamları da iki anıtın buluşturulmak için yapıldığı yönünde bazı tahminlerde bulunuyor. Hatta Fasıllar Anıtı’nın civarında bir taş ocağı olduğu ve orada inşa edilen anıtın taşınarak Eflatunpınar Anıtı’nın üzerine yerleştirileceği gibi bazı değerlendirmeler de yapılmış. Tabi burası bizim alanımız değil onu bilmiyoruz ancak biz kültür varlıkları üzerine çalışan bir akademisyen olarak bu anıtların bulundukları yerlerde muhafaza edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Belki bir halk koşusu ile her sene sembolik olarak Fasıllar Anıtı ile Eflatunpınar Anıtı buluşturulabilir. Ancak anıtın yerinde muhafazası çok önemli. Onun için kopyası ayakta olan anıtın aslının da düşünüldüğü gibi ayağa kaldırılması gerekiyor. Tabi bunun için mevcut şartların ve imkânların iyi değerlendirilmesi lazım. Çünkü asırlardır yerde yatan bu anıt iklim şartlarından zarar görmüş olabilir. Donma ve çözülmeler nedeniyle deforme olmuş olabilir. Durum mühendislik açısından iyice hesaplanarak bir kaide kurularak anıt ayağa kaldırılmalı ve yerinde muhafaza edilmelidir. Başka bir yere götürmemize gerek yok. Çünkü 72 ton ağırlığındaki anıtı bir bölgeden bir bölgeye taşımak da sakıncalı. Bölge insanının istediği de bu, yani anıtın yerinde muhafazası ama ayağa kaldırılması. Bu şekilde olursa bölgeye turist akımı daha fazla olacak, gelen insanlar o bölgenin hareketliliğini sağlayacak, bölge daha da cazip hale gelecek, şenlenecek. Yolu daha düzenli imkanları ona göre olacak ve etrafında oluşturulacak bir güvenlik tertibatı ile bir görevlinin oraya yerleştirilmesi hem gelenlere rehberlik yapması mümkün olacak hem de anıtın güvenliğini sağlayacak. Böylece bölgede kaçak kazı yapan definecilerin de önüne geçilmiş olacak. Ayrıca, burada bulunan eserler yerinde muhafaza edilirse, burada bir müze açılabilir. İlerleyen zamanlarda Kubadabad Sarayı’ndan çıkarılan buluntuların ve çini örneklerinin sergilenebileceği, bir Kubadabad Müzesi neden olmasın. Özellikle Beyşehir bölgesi tarihi süreçte çok fazla buluntunun, eski eserin yer aldığı, bir beylik mimarisinin olduğu, Hititlerin Roma ve Bizans eserlerinin bulunduğu bir bölge olduğu için burada bir taş eserler müzesinin de bir an evvel tesis edilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA