Ara tatiller ne zaman başlayıp ne zaman bitiyor?
Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 çalışma takvimini yayımladı.Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan ara tatil sistemi ne zaman başlayıp ne zaman bitecek? 15 tatil yani sömestr ne zaman? Detaylar haberimizde.
Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 çalışma takvimini yayımladı. Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan ara tatil sisteminin ne zaman olacağı veli ve öğrenciler tarafından epey bir merak konusu oldu. Bu yıl okullarda öğrencileri bekleyen yeni değişikler var. Peki yeni sistemde ara tatiller ne zaman başlayacak ve ne zaman bitecek? 15 tatil yani sömestr ne zamana denk geliyor? Yeni eğitim öğretim yılı nasıl olacak. Tüm detaylar haberimizde...
18 milyon öğrenci bugün ders başı yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 eğitim öğretim yılında birçok yeniliğe imza attı. Bu dönemde ilk kez düzenlenecek olan ara tatil çalışma takvimi uygulanacak.
YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER ŞÖYLE;
9 Eylül pazartesi günü başlayan okullarda 18-22 Kasım 2019'da ilk ara tatil verilecek
25 Kasım ara tatilin bitmesiyle Sömestr yani 15 tatil 20-31 Ocak 2020 tarihinde olacak
Okullarda ikinci dönem 3 Şubat 2020'de başlayacak
İkinci ara tatil dönemi 6-10 Nisan 2020'de
19 Haziran 2020'de eğitim öğretim yılı sona erecek.Öğrenciler 11 haftalık yaz tatiline girecek
BAKAN SELÇUK'TAN YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI MESAJI
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2019-2020 eğitim öğretim yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tek bir çocuğun eğitiminin bütün ülkenin meselesi olduğunu vurguladı. Öğretmeninden öğrencisine, çocuğun sağlığını kontrol eden doktordan okulu yapan mühendisine, çocuğu okula taşıyan sürücüden okul taşıtının yanından geçen taksiciye, çocuk için kitap yazan yazardan-yayıncıdan, çocuğun defterinin dikişini diken matbaacıya, çocuğun anne babasından kapısının önünden geçtiği komşuya kadar herkesin eğitimin bir parçası olduğuna dikkati çeken Selçuk, okulların açıldığı bu günü eğitim odaklı düşünmek ve yaşamak için bir başlangıç kabul etiğini belirtti.
Bugün okullarda 18 milyondan fazla çocuğun ders başı yaptığını anımsatan Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu: "18 milyon diyerek bir sayıya indirgediğimiz mevcudumuz, çok değil, 20 sene sonra bugün bizim yerimizde kararlar alıp veren, ülke istikbali için kafa yoran, çalışan, hatta ebeveyn olan, sorumluluk sahibi yetişkinler olacak. Ve onları bugünden bambaşka bir dünya bekliyor. Biz, Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamını, tüm alt sistemleriyle birlikte geleceğe hazırlıyoruz. Ancak şu var ki oraya da bugün kalkıp gidemiyorsunuz. Geleceğe adım adım ve stratejilerle, gerekli tedbirleri alarak, donanarak ve inanarak yürünüyor. Ben her yeni güne bu gözle bakıyorum. Yolumuz, hedefimiz, niyetimiz, gideceğimiz yer ve rotamız belli. Bütün samimiyetimle söylüyorum, bu süreçte en çok ihtiyacımız olan şey toplumun her bireyinin, eğitimi bir millet ödevi olarak kabul edip umut ve hevesle, bütün yapabildikleri ve katkı sağlayabildikleriyle yanımızda olmasıdır."
"EĞİTİM HERKES İÇİN DÖRT ELLE SARILACAK BİR İŞTİR"
Selçuk, çok geniş bir kitlede eğitime dair, birbirini tetikleyen, katlayarak büyüyen bir umut, hareketlilik ve iyi niyet olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Ben bunu, bir yıllık süreçte büyük bir kırılma olarak gözlemledim ve deneyimledim. Öğretmenlerimiz değişim için, ilerlemek ve daha fazlasını yapabilmek için inanılmaz çaba sarf ediyor. Yaz tatili döneminde açtığımız eğitim ve sertifika programlarına gösterdikleri katılım, eğitim vizyonu çalışmalarımıza sağladıkları katkı azımsanmayacak ölçüde. Okul yöneticilerimizden sürekli 'Ne yapabiliriz?' şeklinde sorular ve yaptıkları çalışmalara dair sunumlar geliyor. Velilerimiz istekliler; eğitimle, okulla, çocuklarıyla ve en önemlisi başka çocukların eğitim süreçleriyle, ülkenin geleceğiyle inanılmaz ilgili ve hevesliler. Üniversite öğrencileri daha dün mezun oldukları okullar için projeler üretiyor, lise öğrencilerimiz anaokulundaki öğrencilerimiz için çalışmalar yapıyorlar. İş dünyası, eğitimi ekonominin lokomotifi olarak görüyor ve sosyal sorumluluk çalışmaları ve finansman destekleriyle yeni projelerimize can suyu oluyorlar. Bu müthiş birliktelik, yeni bir ruh halinin yansıması olarak çıkıyor karşımıza."
Eğitimin katkı sağlamak isteyen herkes için ucundan tutacak veya dört elle sarılacak bir iş olduğuna işaret eden Selçuk, bunun bilincinde olan ve sürecin bir parçası olmak isteyen herkesin bugün ders başı yapan 18 milyon öğrenci için bir çalışan, bir eğitim gönüllüsü olduğunu bildirdi. Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "Evet, çok zorlu bir yol, çok meşakkatli... Ama bir tek çocuğun göz pırıltısı, bir tek öğretmenin heyecanı, bir tek velinin teşekkür eden bakışı, bütün meselemizin eğitim olması için yeterli. Olmayacağını düşünenler bu işin nasıl yapılamayacağına odaklananlardır. Gelin, biz nasıl başarılacağına kafa yoralım. Yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerimizin şefkati, heyecanı, özeni en büyük güvencemiz olacak. Öğrencilerimizin bir şey öğrenip keşfettiklerinde gözlerinde oluşan kıvılcımlar, geleceğimizi aydınlatan enerjimiz olacak. Velilerimizin, çocuklarının her şeyden önce sınava hazırlanmasına değil; insanlığa ve topluma yararlı, vatanına ve milletine hayırlı olmasına değer vermesi, bizleri daha da güçlü kılacak. Çocuklar bize 'emanet'. Sağlıkla, huzurla güzel bir yıl yaşamak temennisiyle."