16 yaşındaki gence çapraz ateş cinayetinde çarpıcı detaylar: Gencin arkadaşı 'Bize iyilik yaptı' dedi
Balıkesir'in Susurluk ilçesinde iş insanı Ömer Er'in, otomobilini çalan Mustafa Alınç'ı Bursa'da yakalayıp, polis memuru kuzeni Halil İbrahim Er ile aracın içinde tabancayla çapraz ateşe alarak öldürmesiyle ilgili açılan davanın ilk duruşması görüldü
Olay, şubat ayında, Nilüfer ilçesine bağlı Geçit Mahallesi'nde meydana geldi. Susurluk'ta oturan iş insanı Ömer Er (34), 45 ER 081 plakalı otomobiliyle yolda hareket halindeyken, otostop çeken 2 genci gördü. 2 kişiyi otomobiline alan Er, nereye gideceklerini sordu. Bursa'ya gideceklerini söyleyen 2 gence Ömer Er, kamyon garajına bırakabileceğini söyledi. Bir süre sonra aç olduklarını söyleyen 2 kişiye Er, lokantada yemek ısmarladı. Lokantadan çıkınca gençlerden biri, otomobili kullanmak istediğini söyledi. Bunun üzerine Ömer Er anahtarı verdi. Koşarak otomobile binen 2 genç, Ömer Er'i orada bırakıp hızla olay yerinden kaçtı. Er'in ihbarı üzerine polis ekipleri, harekete geçerek plakası tespit edilen otomobili aramaya başladı. Yaklaşık 2 saat sonra otomobil, Karacabey ilçesindeki trafik kontrol noktasında görev yapan polis ekiplerince fark edildi. Polis ekiplerinin 'dur' ihtarına uymayan sürücü, kent merkezi yönüne gitti.
AKARYAKIT ALIP, PARASINI ÖDEMEDEN KAÇTILAR
Otomobille kaçan 2 şüpheli, kent merkezinde dolaştı, 3 akaryakıt istasyonundan yakıt alıp, ücretini ödemeden kaçtı. Polis ekipleri arama çalışmalarını sürdürürken, kent merkezindeki uygulama noktasında '45' plakalı tüm araçlar durdurulup, kontrol edildi. Şüphelilerin girdiği akaryakıt istasyonlarndan gelen ihbarlar üzerine polis ekipleri iş yerlerinin güvenlik kameraları ve mobese kameraları dahil 1200 görüntüyü inceledi. Yapılan incelemeler sonucunda otomobili kullanan kişinin Mustafa Alınç (16) olduğu tespit edildi.
ÇAPRAZA ATEŞE ALIP ÖLDÜRÜP, KAÇTILAR
Bu sırada otomobilin sahibi Ömer Er de Bursa'ya geldi. Ömer Er, Keles Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olan kuzeni Halil İbrahim Er'i (32) telefonla arayıp, kendisine yardımcı olmasını istedi. Diğer amcalarının oğlu Yunus Er'i de yanlarına alan Ömer Er ve Halil İbrahim Er, kendi imkanlarıyla otomobili bulmak için kent merkezinde araştırma yaptı. Olay günü polis ekipleri, 45 ER 081 plakalı otomobili kent merkezinde görünce harekete geçti. Polisin 'dur' ihtarına uymayan Mustafa Alınç yine kaçmaya başladı. Alınç, Geçit Mahallesi'nde zeytinlik alana girerek polise izini kaybettirdiği sırada durumu öğrenen ve bölgeye gelen Ömer Er otomobili gördü. Ömer Er bulunduğu araçtan inerken, durumu fark eden Mustafa Alınç bölgeden uzaklaşmaya çalıştı. Bu sırada, belindeki ruhsatsız tabancayı çıkaran Ömer Er ve kuzeni polis memuru Halil İbrahim Er, otomobili çapraz ateşe aldı. Tabancalardan çıkan mermilerden biri, Alınç'a isabet etti. Alınç'ın kontrolünden çıkan otomobil, zeytin ağacına çarptı. Ömer Er ve kuzenleri, olay yerine geldikleri otomobili bırakarak kaçtı.
Durumu gören çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, Mustafa Alınç'ı otomobilde hareketsiz halde buldu. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde, Alınç'ın yaşamını yitirdiği tespit edildi. Polisin yaptığı çalışma sonucu yakalanıp, gözaltına alınan iş insanı Ömer Er, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Açığa alınan Halil İbrahim Er ve Yunus Er ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Daha sonrasında savcılık kararıyla Yunus Er'in adli kontrolü kaldırılırken, Yunus Er'in davada tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
DAVANIN İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Ömer Er hakkında, 'haksız tahrik altında çocuğu kasten öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle, tutuksuz sanık Halil İbrahim Er hakkında, 'haksız tahrik altında çocuğu kasten öldürmeye yardım etme', 'kamuya ait eşyayı suçta kullanma' suçlarından ömür boyu hapis cezası talebiyle Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya Ömer Er, tutuklu bulunduğu Bursa E Tipi Cezaevi'nden, Halil İbrahim Er ise Keles Asliye Ceza Mahkemesi Salonu'ndan SEGBİS'le katılırken, Yunus Er ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada taraf avukatları ile ölen çocuğun annesi müşteki Nurdan Eşgünoğlu yer aldı.
'ANİDEN HAREKET EDİNCE SİLAHIM ATEŞ ALDI, ÖLDÜRMEK İÇİN ATEŞ ETMEDİM'
Tutuklu sanık Ömer Er, savunmasında olayı anlatarak, şunları söyledi:
"İzmir'den Manisa'ya giderken, yol üzerinde gece iki kişinin el işareti yaptığını gördüm. Bizim yörenin insanı olabileceğini düşünerek aracıma aldım. Arabada konuştuğumuzda Bursa'ya gideceklerini söylediler. Onları Akhisar yakınlarında bırakacağımı başka bir araçla gidebileceklerini söyledim. Mustafa araba merakı olduğunu, böyle bir araba kullanmak istediğini söyledi. Ben de izin verdim. Akhisar yakınına geldiğimizde sağa yanaştı. İnip, şoför mahalline geçmek istediğimde hızla hareket ederek, olay yerinden kaçtı. Daha sonra 155 ile 156 aracın çalındığı ihbarında bulundum. Bursa'ya geldim. Kuzenin olan polis memuru Halil İbrahim'e haber verdim. İki gün boyunca arabayı aradık. Her seferinde maktul kaçmayı başardı. Olay günü arabayı zeytinlik de gördük. Polise haber verdik. Aramızda 50- 100 metre mesafe vardı. Biz beklerken şahıslar bizi görünce maktulün arkadaşı silahını çıkarıp üzerimize doğru koşmaya başladı. Arabadan indim. Belimden silahımı çıkarıp iki el ateş ettim. Bu sırada Mustafa Alınç, arabaya bindi. Arabanın kapılarını kilitledi. Ön tarafına geçip, arabanın kapısını açması, çıkıp gitmesi için uyardım. Vites kolunun yanına doğru eğildiğini gördüm. Silah alabileceğini düşünerek, hem kaçmasını hem de silah almasını engellemek için silahımı cama doğru götürürken aniden hareket edince, silahım ateş aldı. Araç, zeytin ağacına çarpınca, hava yastıkları patladı. Mustafa'nın yaralandığını görünce 112'ye haber verdim. Camlar otomatik olarak açıldı. Kasten öldürmek amacıyla ateş etmedim."
ÖMER'E POLİSİN GELDİĞİNİ SÖYLEDİM'
Halil İbrahim Er de savunmasında, olay günü zeytinlikte gördüklerini aracın arkasında iki kişinin konuştuğunu, birinin üzerlerine doğru geldiğini, elinde siyah saplı silah gördüğünü söyleyerek, "Arabanın arka sol tarafta oturuyordum. Ben de aşağı indim. Araba çalışır vaziyetteydi. İki tarafta da silah olduğunu görünce havaya birkaç el ateş ettim. Zeytin tarlası çamur olduğu için eğildim ve sol arka tekerine doğru ateş ettim. Ömer'e de ateş etmemesi için uyarıp, polisin geldiğini söyledim" diye konuştu.
'ÖMER AĞABEY BİZE İYİLİK YAPTI'
Müşteki anne Nurdan Eşgünoğlu, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Tanık olarak dinlenen Murat Aydın (18), "Olaydan önce Mustafa ile İzmir'e gezmeye gittik. Onun üzerinde 2 bin 500 TL vardı. İzmir'de ev tuttuk ve gezdik. Paramız bitince Bursa'ya dönmek için otostop yapmaya karar verdik. Bir araç önümüzde durdu. Manisa Akhisar'a gittiğini, Akhisar yakına kadar götürebileceğini söyledi. Araca bindik. Alkol alıyordu. Mustafa araba merakını anlattı. Ömer ağabey de kullanmasına izin verdi. Hatta karnımız aç olduğu için yolda bana 100 TL verip bize kokoreç aldırdı, paranın üstünü kendisine verdim. Mustafa, aracı ineceğimiz yerde durdurdu. Ömer ağabey indiğinde, ben arka kapıyı açacağım sırada aniden hareket etti. Şok oldum. Bursa'ya gelirken benzin istasyonlarından benzin alıp, kaçtık. Polis ve jandarma engellerini geçtik. Bursa'da araçla gezdik, olay günü yanında değildim. Ömer ağabey bize iyilik yaptı" dedi.
Sanık avukatı Ömer Er'in tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, Ömer Er'in tutukluluk halinin devamına, Halil İbrahim Er'in adli kontrol uygulamasının kaldırılmasına ve eksik evraklar ile olay günü Mustafa Alınç'ın yanında bulunan arkadaşı Bayram Ali Ünlü'nün ve polis zoruyla getirilmesine karar verilerek, duruşmayı eylül ayına erteledi.