Yoksulluk sınırı 9 bin 762 TL mi 11 bin 863 TL mi? Bu fark neden?

Her sendikanın birbirinden farklı yoksulluk sınırları açıklaması dikkat çekiyor. Biri 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını 9 bin 762 diğeri 11 bin 863 TL olarak hesaplıyor. Bu fark neden?

Son Güncelleme:

1987 Genel Seçimleri'nden hemen önce çarşı pazardaki pahalılığın etkisiyle ilk kez Türk-İş tarafından oluşturulan açlık ve daha sonra hesaplanan yoksulluk sınırı, bugün pek çok sendika tarafından hesaplanır oldu. Peki neden bu hesaplar birbirini tutmuyor? Açlık sınırı bugün asgari ücretin belirlenmesinde önemli bir hesaplama olarak masaya konuluyor.

Açlık sınırı kabaca, dört kişilik bir ailenin bir ay boyunca sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması demek. Yoksulluk sınırı ise bir ay boyunca geri kalan kira, faturalar, giyim harcamaları vb. gerekli tüm diğer harcamaların tutarını kapsıyor.

Ancak pek çok sendikanın açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı miktarları birbirini tutmuyor. Birinin açıkladığı yoksulluk sınırı ile diğerinin açıkladığı arasında 2 bin TL civarında bir fark oluşabiliyor. 

Örneğin Türk-İş, aylık yoksulluk sınırını 2021 Mayıs itibarıyla 9 bin 219 TL olarak açıklamıştı. DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) bu tutarı aynı dönem için 9 bin 762 TL olarak açıklarken; Birleşik Kamu-İş ise 11 bin 863 TL olarak hesapladı. Açlık sınırı için de benzer farklılıklar var. Türk-İş'e göre Mayıs 2021'deki açlık sınırı 2 bin 830 TL iken, BİSAM'a göre 2 bin 822, Birleşik Kamu-İş'e göre 3 bin 500 TL.

Peki neden farklı hesaplamalar yapılıyor, hangi sendika hangi verileri esas alıyor?

Yıllardır Türk-İş'in açlık ve yoksulluk hesaplamalarını yapan Enis Bağdadioğlu ile BİSAM'ın hesaplamasını yapan çalışma yaşamı uzmanı Doç. Dr. Serkan Öngel ile konuştuk. İki uzman da bu hesaplamaların ilk olarak nasıl hesaplanmaya başladığını, hesaplamadaki farklılığın nedenlerini anlattılar.

HESAPLAMA NASIL BAŞLADI?

Bağdadioğlu, açlık sınırı hesaplamasının ilk kez 1987 Genel Seçimleri'nden hemen önce yapılmaya başlandığını anlatıyor:

"Seçimlerden önce çarşı pazarda hissedilen zamlar yüzde 35'lere varmıştı. Alınması gereken kalori miktarları üzerine uzun uzun tartıştık. Uluslarası Çalışma Örgütü ile ilk kuracağımız yapı üzerine konuştuk. Tüm bu çabalar sonucunda ilk açlık sınırını açıklamış olduk."

Yoksulluk sınırı hesaplamasının ise sonraki yıllarda gelen taleple şekillendiğini söylüyor Bağdadioğlu: "Arkadaşlarla gıda dışı gerekli harcamaların aile bütçesindeki payı üzerine değerlendirmeler yaptık. Nispi fiyatları takip etmeye başladık. Sonraki yıllarda 'tek bir işçinin yaşam maliyeti' şeklinde yeni hesaplamalar da eklendi."

TÜRK-İŞ PAZARDAN, BİSAM TÜİK'TEN 

Enis Bağdadioğlu hesaplama yaparken çarşı, pazar ve marketlerdeki fiyatları esas aldıklarını; BİSAM'dan Serkan Öngel ise TÜİK verilerini esas aldıklarını anlatıyor. Hesapların farklı çıkmasının bir nedeni bu.  

KALORİ HESABI DA BİR ETKEN

Doç. Dr. Serkan Öngel, pek çok sendikanın birbirinden farklı açlık sınırı hesaplaması yapsa da temelinde hepsinin bir kalori hesabına dayandığını belirtiyor.

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için aylık bazda alması gereken kalori miktarı olduğuna dikkat çeken Öngel, "Hacettepe Üniversitesi'nin bir beslenme kalıbı var. Onun üzerinden bir kalori hesabı yapılıyor" diyor.

Türk-İş'ten Enis Bağdadioğlu ise dikkate aldıkları beslenme kalıbının 'Akdeniz beslenme kalıbı' olduğunun bilgisini verdi. "Bu çalışmayı Norveç'te yapsaydık sebze ve meyve ağırlıklı değil de balık ağırlıklı hesaplamalar dikkate alınacaktı" diyen Bağdadioğlu, "Akdeniz beslenme kalıbı Türkiye'deki beslenme düzenine daha uygun" diye konuştu.

BİSAM'dan Serkan Öngel ise açıklanan açlık sınırı hesaplarının birbiriyle tutarlı olması gerektiğine işaret ediyor: "Hesaplamaya hangi ürünleri aldığınıza göre değişmekle birlikte açlık sınırı daha gerçekçi rakamlardan oluşuyor. O yüzden açıklanan farklı açlık sınırı hesaplamalarının çok oynamaması lazım. Ancak yoksulluk sınırı farklı hesaplama yöntemleriyle çok farklı sonuç verebilir."

Öngel, yoksulluk sınırı hesaplamalarının farklı çıkmasında, o ailenin gıdaya ne kadar harcama yaptığı belirleyici olduğunu söylüyor.

"Eğer hesaplama ortalama bir gelire sahip ailenin harcama kalıbına göre yapılıyorsa gıdanın payı daha yüksek olur" diyen Öngel, "Eğer en düşük gruba göre hesaplama yapılıyorsa da gıdanın payı o grupta daha düşük olur ve yoksulluk sınırı daha yüksek çıkar. Gıdanın payıyla ilgili bir durum" diye konuştu.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber