Binaların yüzde 80'i yangın yönetmeliğine uygun değil

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Emrullah Eruslu, "Toplam bina stokumuzun yaklaşık 5'te 1'inin yönetmelik kapsamında olduğu ifade edilebilir. Yani Türkiye'deki konutların yüzde 80'i yangın yönetmenliğinden önce yapılmış" ifadesini kullandı

Son Güncelleme:

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Emrullah Eruslu, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'in 2002'de yürürlüğe girdiğini belirterek, "Toplam bina stokumuzun yaklaşık 5'te 1'inin yönetmelik kapsamında olduğu ifade edilebilir. Yani Türkiye'deki konutların yüzde 80'i yangın yönetmenliğinden önce yapılmış." dedi.


Eruslu, Yangından Korunma Haftası (25 Eylül-1 Ekim) dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Yangınlarda açığa çıkan ısı ve dumanın binadaki yayılımının sınırlandırılmasını ve yapının en hızlı ve güvenli şekilde terk edilmesini yangın yalıtımı uygulamalarının sağladığını dile getiren Eruslu, yangın yalıtımının, tüm bina tasarım ve uygulamalarının vazgeçilmez bir bileşeni olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Eruslu, Türkiye'de her yıl çok sayıda yangın meydana geldiğini, bu durumun can kayıpları ve yaralanmaların yanı sıra maddi kayıplara da neden olduğunu kaydederek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nın verilerine göre ocak-ağustos döneminde sadece İstanbul'da 11 bin 713 yangına müdahale edildiğini bildirdi.

İkamet edilen yapıların her an yangın tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Eruslu, "Bir yapı elemanının yanmaz olması yangın güvenliği için tek başına yeterli değildir. Yangın güvenliğinde en önemli hususlardan birisi 'yangın başladıktan sonra insanların binayı terk edene ve itfaiye ekiplerinin çalışmalarını tamamlayana kadar binanın yıkılmadan ayakta kalmasıdır." diye konuştu.

Eruslu, yalıtımın, yangınlarda en çok can kaybına neden olan dumanın yayılmasını geciktirerek can kayıplarının azaltılmasını, ısının yayılmasını sınırlandırarak can ve mal kayıplarının minimuma indirilmesini sağladığını anlattı.

Özellikle hastane, okul ve alışveriş merkezi gibi yerlerde yangın yalıtımının çok önemli olduğunu kaydeden Eruslu, yalıtımın, yangınlarda oluşan yüksek sıcaklık etkisiyle yapının kısmen veya tamamen çökmesini engelleyeceğini aktardı.


"SİSTEM BİR BÜTÜN OLARAK YANGINA KARŞI DAYANIKLI OLMALI"

Emrullah Eruslu, Türkiye'deki yapı stoku arasında sıkça rastlanan betonarme ve çelik taşıyıcıların aslen yanmaz olduğunu, ahşap elemanların yangın güvenliği için yalıtım ve tasarımsal bazı özel tedbirlerle korunması gerektiğini söyledi.

Çelik yapılarda taşıyıcıların yanmaz yalıtım malzemeleriyle kaplanmasının veya özel yangın geciktirici boyalar kullanılarak özel tedbirler alınmasının öneminden bahseden Eruslu, betonarme yapı elemanlarında pas payları, ikinci etriye kullanımı gibi tedbirler alınması gerektiğini bildirdi.

Yangın güvenliği çözümlerinin bir zincir olarak düşünülmesi gerektiğine vurgu yapan Eruslu, malzemelerin yanmaz olmasının tek başına önemli olmadığını, sistemin bir bütün olarak yangına karşı dayanıklı olmasının önem arz ettiğinin altını çizdi.

Eruslu, sönmemiş bir sigara, elektrik kontağı, güneş ışınları, soba ve ocak gibi ısı kaynaklarının yangının başlamasına neden olabileceğini kaydederek, "Yapı içerisinde bulunan kişilerin güvenli alanlara tahliye edilmesini sağlayacak, açığa çıkan ısı ve dumanın yayılarak can ve mal kayıplarına neden olmasını engellemek gibi amaçlarla; yangın yalıtımı gibi pasif önlemler ve yangın söndürme sistemleri gibi aktif önlemlerin birlikte alınması gereklidir." ifadelerini kullandı.


"HER 5 KONUTTAN SADECE 1'İ YANGIN YÖNETMELİĞİNE UYGUN"

İZODER Başkanı Eruslu, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik uyarınca yeni yapılar ile kullanım amacı değişen veya ruhsat alma zorunluluğu gerektiren esaslı onarım ve tadilat yapılan binalarda bu yönetmeliğin uygulanmasının mecburi olduğunu söyledi.

Yangın söndürme, algılama ve tahliye projelerinin bu yönetmeliğe uygun olması gerektiğini vurgulayan Eruslu, yönetmeliğin, yangın yalıtımı konusunda önemli ve ciddi düzenlemeler getirdiğini ancak proje ve inşaat esnasında yapının daha iyi denetlenmesinin şart olduğunu anlattı.

Eruslu, Türkiye'de Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'in 26 Temmuz 2002'de yürürlüğe girdiğini anımsatarak, "O tarihten sonra alınan yapı ruhsatları ve yapı kullanma izinleri incelendiğinde toplam bina stokumuzun yaklaşık 5'te 1'inin yönetmelik kapsamında olduğu ifade edilebilir. Yani Türkiye'deki konutların yüzde 80'i yangın yönetmenliğinden önce yapılmış. Öte yandan yangın yalıtımı ile ilgili bilincin halen istenilen seviyede olmadığı dikkate alındığında bu oranın çok daha düşük olduğu düşünülebilir." yorumunu yaptı.


"YANGINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER ARASINDA YALITIMIN MALİYETİ YÜKSEK DEĞİL"

Emrullah Eruslu, son dönemde yapılarda yangın ayırıcı özelliğe sahip taşyünü malzemelerin daha çok tercih edildiğini, ısıyla genleşen intümesan malzemelerin, ısı karşısında bünyesindeki suyu serbest bırakan egzotermik malzemelerin ve çok yavaş yanan ablasif ürünlerin kullanımının artmaya başladığını söyledi.

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik incelendiğinde, yangınlara karşı hem pasif hem de aktif önlemlere yer verildiğini belirterek, binalarda etkin bir yangın güvenliği için pasif ve aktif önlemlerin birlikte ele alınması ve tasarım yapılması gerektiğini vurguladı.

Eruslu, bu önlemler içerisinde yangın yalıtımının çok düşük paya sahip olduğunu, muhtemel can ve mal kayıpları düşünüldüğünde yalıtımın uygulama maliyetlerinin göz önüne alınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Sonraki Haber