TCMB yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın 3. enflasyon raporunu açıkladı. Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etti. Kavcıoğlu, TCMB olarak aldıkları kararlarla enflasyonda kalıcı düşüşü hedeflediklerini söyledi.
Merkez Bankası, 2022 yılının 3. enflasyon raporunu açıkladı. TCMB, nisan ayında yüzde 42,8 olan enflasyon tahminini yüzde 60,4'e yükseltti. TCMB enflasyonun gelecek yılın sonunda da yüzde 19.2'ye düşeceğini öngörüyor. TCMB'nin resmi enflasyon hedefi yüzde 5.
Başkan Kavcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
"Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen jeopolitik riskler ile pandemiden kaynaklanan aksamalar küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemektedir. Enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun sürebileceği düşüncesiyle alınan Para Politikası kararları finansal piyasalarda belirsizliğe ve ekonomide yavaşlama olasılığını güçlendirmektedir.
Enerji fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve oynaklık fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. Emtia fiyatları bir miktar geriledi, tedarik süreleri kısalmaya başladı. Göstergeler, küresel enflasyondaki yüksek seviyelerin kalıcılığı konusundaki endişeleri güçlendirmektedir.
Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Cari dengemizdeki iyileşme eğilimi devam etmektedir. Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir.
Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır, bu durum Türkiye ekonomisi için yöne bir dönemin başlangıcına, kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye indiği ihracata dayalı büyümeye işaret etmektedir. Yatırım harcamaları sağlıklı ve sürdürülebilir olarak sağlıklı bir çerçevede devam etmektedir.
Özellikle sanayi üretimi öncüsü olan makine teçizat yatırımları istikrarlı büyümeye işaret etmektedir. Makine-Teçhizat yatırımları 2022 yılının ilk çeyreği itibarıyla milli gelir içindeki payı yüzde 18 ile tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaşmıştır. İkinci çeyrekte iç talep yataya yakın seyrederken, sanayi üretimi dış talebin de etkisiyle gücünü korumuştur. Sanayi üretiminde gözlenen artış imalat sanayinin geneline yayıldı. Güçlü ekonomik büyüme kapasite kullanım oranlarına da yansımaktadır. Göstergeler ilave kapasite işaret etmekte ve yatırım talebini desteklemektedir. Kapasite artışları son dönemde yatırım iştahı yüksek olan firmaların bulunduğu sektörlerde daha da belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Eğilimin yatırım malı üreten ve ihracatçı sektörler başta olmak üzere güçlendiğini gözlüyoruz.
Toplam istihdam edilen kişi sayısı tarihsel yüksek seviyelere ulaşmıştır. İstihdam açığı halen yüksek seviyelerde seyrediyor. İstihdamki artış emsal ülkelere oranla oldukça yüksek seviyededir.
İhracat artışında salgın sonrası küresel ticaretin yeniden şekillenmesinde Türkiye'nin sahip olduğu avantajlar, ihracatçılarımızın değişen koşullara uyum sağlama kapasitesi, finansal sistemimizin ülke ekonomisi için ihracatçımıza sağladığı uygun koşullar etkili oldu. İhracatımızın ürün ve pazar çeşitliliği son dönemde hızlanmak suretiyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır. 2015-2022 arasında ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29'u yeni para girişleri ile gerçekleşmiştir.
Turizm sektörünün ilk 5 aydaki performansı memnuniyet vericidir. Seyahat gelirlerinde ulaşılan seviye 2019 yılını geçmiştir.
Finansal istikrar açısından ticari kredilerdeki gelişimin uyumunu yakından takip etmekteyiz. Yatırımları ve üretim kapasitesini artıracak hedefli kredi kullanımı hedefli büyümeye ve cari işlemler dengesine olumlu katkı verecektir. 6 ay öncesine göre kredi artış miktarı 3,9 katına, 2021 tamamının ise 2,5 katına çıkmıştır.
ENFLASYON
Enflasyon Nisan raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. Yılın ikinci çeyreğinde ithalat birim değer endeksi özellikle enerji fiyatlarındaki artışa bağlı yükseldi, enflasyonu yukarı çeken ana etkenlerden biri olmuştur.
Küresel enerji piyasalarında Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin ikinci çeyrekte sürmesi enerji fiyatlarına yansımıştır. Enflasyonda talep koşullarının etkisi sınırlı. İmalat sanayi firmalarının siparişlerine yönelik anket verileri, kartla harcamalar göstergeleri ivme kaybına işaret etmektedir. Talep koşullarının enflasyona katkısı daha da gerileyecek. 2. çeyrekte çıktığı açığı göstergelerinde yavaşlama gözlendi, 2. yarıda düşüş hızlanacak. Almakta olduğumuz kararlarla en kısa zamanda enflasyonda kalıcı düşüşü hedeflemekteyiz. Gıda ve enerji dışı alanlardaki enflasyonun temel belirleyicileri dışsal faktörler ve döviz kuru. Politika bileşenlerini etkin bir şekilde kullanmaktayız. Liralaşma perspektifi ile araçlarımızı etkin olarak kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz.
Son dönemde makroihtiyati politikalarımızı güçlendirdik. Likidite, teminat ve zorunlu karşılık araçlarını etkin olarak kullanıyoruz. Parasal aktarımın etkinliği açısından etkinliği hissedilir adım attık.Teminat düzenlemeleri kapsamında ilk olarak Mayıs ayında para takası ve bankalararası para işlemleri için DİBS sepetinin kapsamını değiştirdik. Ekonominin potansiyeli ile uyumlu bir parasal büyümeyi gözeterek, tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. İthalat, gıda fiyatları, küresel büyüme, maliye politikası gibi varsayımlarımızı gözden geçirdik ve güncelledik. Mevcut rapor döneminin başında oluşan yukarı yönlü tahmin sapması son dönemdeki olumlu gelişmelerle telafi edilmiştir. Ham petrol ve emtia fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımızı 2022 büyük oranda koruduk.
Küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak önümüzdeki dönemde finansal koşulların bir önceki rapor döneminde öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık.
Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 60,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki yüzde 42,8)
Enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki yüzde 12,9)
Enflasyonun 2024 yıl sonunda yüzde 8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki yüzde 8,3)
Uygulanan politikalarla kredi gelişiminde normalleşme başladı. Parasal aktarımın etkinliğinin artması amacıyla, tahvil, kredi ve mevduat fazlerinin politika faizine yakınsaması gözetilmektedir. Likiditenin liralaşma doğrultusunda sağlanmasını mümkün kılacak bir yaklaşımla hareket edilmektedir. Alınan tedbirler ve koşulların normalleşmesiyle, ülkemiz, mali dengesine ek olarak, cari dengesini de sürdürülebilir hale getirmiş olacaktır. Bu süreçte liralaşma ekseninde güçlü bir finansal mimari kurularak enflasyonun tahminlerimizle uyumlu seviyelere düşmesi sağlanacaktır. Bu süreçte liralaşma ekseninde güçlü bir finansal mimari kurularak enflasyonun tahminlerimizle uyumlu seviyelere düşmesi sağlanacaktır. Liralaşma ekseninde güçlü bir finansal mimari kurulacak.
Cari dengemizi artıracak çalışmalar ve bu süreci destekleyecek kararlar alınmaya devam edilmektedir. Küresel fiyat artışları normale döndüğünde Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiğini göreceğiz.
Dünyada ülkelerin yapısı itibarıyla tedbirlere karşılık resesyon süreci konuşuluyor, IMF tüm ülkelerde büyümeyi aşağı yönde güncelledi, Türkiye yukarı doğru güncellenen tek ülke konumunda.
Dünyada resesyonun konuşulmadığı tek ülke Türkiye. Tüm dünya resesyondan etkilenecektir, ancak buna en az tepki verecek ülke Türkiye'dir.
Dünyadaki gelişmeler bizi etkiliyor, Son 10 günü çıkardığımızda son bir ayda en az değer kaybeden para birimi Türk lirası"
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bir gazetecinin soru cevap kısmında sorduğu yüksek enflasyon ile ilgili soruya "Dünyada ne yanlış gidiyorsa bizde de o yanlış gidiyor, dünyada bütün ülkelerde enflasyon hızlı yükseliyor, daha farklı sorun nedeniyle sıkıntımızın farkındayız, daha yoğun ve sıkı bir şekilde bu konuda mücadele veriyoruz. Enflasyonu aşağı getirme noktasında hükümet ve merkez bankası olarak yoğun mücadele halindeyiz. Enflasyonun olumsuz etkisinin vatandaşa çok yansımaması için yoğun bir çalışma içerisindeyiz, dünya 25 yılın en yüksek enflasyon rakamlarını yaşıyor, Türkiye resesyonun konuşulmadığı tek ülke." yanıtını verdi.
Kavcıoğlu, TCMB'nin dijital parasıyla ilgili gelişmelerin sorulmasına "Dijital para ile ilgili güzel haberleri en kısa sürede vereceğiz, geri adım yok, çalışmalarımız başarılı ve yoğun bir şekilde devam ediyor, sona doğru geliyoruz, bu yıl içinde, yıl sonuna doğru, tam tarihi daha sonra vereceğiz" şeklinde yanıt verdi.
Son günlerde tarihi zirvelerini gören risk primi CDS ile ilgili olarak ise Kavcıoğlu şöyle konuştu "Bankacılık sektörümüz dünyadaki en iyi bankacılık sektörü başında geliyor, bu kadar sağlam ve güçlü bir bankacılık sektörünün böyle bir CDS'i hak ettiğini düşünmüyorum. Birçok ülkenin yaşadığı ekonomik ve siyasi, finansal sektöründeki sıkıntılar ile kıyaslanmayacak kadar iyi olan Türkiye, haksız bir CDS ile karşı karşıya, tedbirler alıyoruz, görüşmeler yapıyoruz, Türkiye'yi anlatmaya çalışıyoruz, ekonomik olduğu kadar siyasi olduğunu da düşünüyorum. Öneminin farkındayız, daha da düşürülmesi konusunda alacağımız tedbirleri sektör ile birlikte almaya çalışıyoruz."
Kaynak: Haber Global TV