Piyasalar TCMB'nin faiz kararına odaklandı
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) toplantı tutanaklarındaki faiz artırım hızının yavaşlatılmasına ilişkin güçlü sinyallerle pozitif seyrederken, yurt içi piyasalarda gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına çevrildi.
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) toplantı tutanaklarındaki faiz artırım hızının yavaşlatılmasına ilişkin güçlü sinyallerle pozitif seyrederken, yurt içi piyasalarda gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına çevrildi.
Makroekonomik veriler ABD ekonomisine ilişkin karışık sinyaller vermeye devam ederken, Fed'in Kasım ayı toplantı tutanaklarında ultra şahin duruşun yumuşayabileceğine yönelik vurgulamalar piyasalarda risk iştahını artırdı.
Tutanaklarda, "Yetkililerin büyük çoğunluğu faiz artış hızının yavaşlatılmasının uygun olacağını belirtti." ifadesi kullanıldı.
Bazı yetkililerin faizleri hızlı artırmaktan kaynaklanan risklere dikkati çektiği aktarılan tutanaklarda, bazı yetkililerin de faiz artış hızının yavaşlamasının piyasalarda olası oynaklık ihtimalini azaltabileceğini belirttiği bildirildi.
Tutanaklarda, yetkililerin büyük çoğunluğunun nihai faiz oranı hakkında kararsız oldukları ifade edilirken, söz konusu oranın önceden tahmin edilen seviyenin daha da üzerinde olabileceği belirtildi.
Dün açıklanan makroekonomik verilere göre, ABD'de dayanıklı mal siparişleri beklentileri geride bırakarak yüzde 1 artarken, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 47,6'yla Mayıs 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi 56,8'e yükselerek öngörüleri geride bırakırken, yeni konut satışları tahminlerin aksine yüzde 7,5 arttı.
Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasalarında uzun dönemli varlıklara olan talep güçlenirken, gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu getirisi arasındaki fark eksi 60 baz puanla 2000'den bu yana en güçlü sinyali veriyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise Fed'in aralık toplantısında 50 baz puan faiz artışına gitmesine kesin gözüyle bakılırken, 75 baz puan faiz artırım ihtimali oldukça zayıflamış görünüyor. Fed'in şubat toplantısında ise 25 baz puan faiz artıracağına ilişkin beklentiler yüzde 50'nin üzerinde seyrediyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği ülkelerinin Rus petrolüne tavan fiyat uygulanması için görüşmelere devam ederken, birlik üyeleri 70 dolarlık tavan fiyat için henüz anlaşmaya varamadı. Buna karşın, Çin'de artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları ve ABD başta olmak üzere dünya genelinde artan resesyon riskiyle düşüş eğilimini sürdüren Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 3,8 değer kaybetmesinin ardından yeni günde önceki kapanış fiyatının yüzde 0,3 üzerinde 84,9 dolardan işlem görüyor.
Dün, bu gelişmelerle New York borsasında alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, S&P 500 yüzde 0,59, Nasdaq endeksi yüzde 0,99 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,28 değer kazandı. New York borsası bugün tatil nedeniyle kapalı olacak.
Avrupa'da enflasyonla mücadele başlıca gündem maddesi olmayı sürdürürken, ekonomik aktiviteye ilişkin soru işaretleri de çoğalmaya devam ediyor.
Dün bölgede açıklanan imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verilerinin tamamı 50'nin altındaki seyrini sürdürerek ekonomide yavaşlamanın devam ettiğine işaret etti.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri artan resesyon endişeleri karşısında "ultra şahin" duruşlarını korurken, dün yüzde 1 değer kazanan avro/dolar paritesi, 1,0440 seviyesinde dengelendi.
Analistler, bugün açıklanacak ECB toplantı tutanaklarının varlık fiyatları üzerinde etkili olmasının beklendiğini belirterek, tutanaklarda "ultra şahin" politikaların ne kadar daha devam edeceğine yönelik işaretlerin aranacağını kaydetti.
Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,04, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,17 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,32 değer kazanırken, İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0,04 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne de karışık seyirle başladı.
ABD'deki pozitif seyir yeni günün açılışında Asya borsalarına da taşınırken, Çin'de artan Kovid-19 vakaları nedeniyle Çin borsası negatif ayrışıyor.
Dün, Çin Merkez Bankası (PBoC) bankalarının rezerv yeterlilik oranını düşürebileceğini ve ekonomiyi destekleyici adımların yoğunlaşabileceğini bildirdi. Söz konusu güvercin yönlendirmelere karşın ülkede devam Kovid-19 salgınının ekonomik aktiviteye olumsuz etkilerinin devam etmesiyle artan risk algısı Çin pay piyasalarını baskılıyor.
Japonya'da açıklanan makroekonomik verilere göre imalat sanayi PMI 49,4'le Ocak 2021'den bu yana ilk kez 50 seviyesinin altına inerek, imalat sanayinde daralmaya işaret ederken, öncü endeks 97,5'e çıktı.
Öte yandan, Güney Kore Merkez Bankası beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 3,25'e çıkardı.
Söz konusu gelişmelerle kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,7 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,9 yükseldi.
Yurt içinde, gözler TCMB'nin faiz kararına çevrilirken, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler faiz indirimlerinin devam edeceğini öngörüyor. Ekonomistlerin çoğunluğu politika faizinin 150 baz puan düşürelerek yüzde 9,0'a çekileceğini tahmin ediyor.
BIST 100 endeksi dün yüzde 1,54 yükselerek 4.854,16 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviyeyi 4.864,81 puana taşıdı.
Dolar/TL dün yatay seyirle 18,6191'den kapanmasının ardından, bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,6140'tan işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde TCMB'nin faiz kararının yanı sıra reel sektör güven endeksi ve kapasite kullanım oranı ile Almanya'da Ifo iş dünyası endekslerinin öne çıktığını belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.900 ve 5.000 seviyelerinin direnç, 4.800 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA