Küresel piyasalarda temkinli seyir sürüyor

Küresel piyasalar, yoğunlaşacak makroekonomik veri takvimi öncesinde enflasyon ve resesyon ikilemi arasında yön arayışını sürdürüyor.

Son Güncelleme:

Küresel piyasalar, yoğunlaşacak makroekonomik veri takvimi öncesinde enflasyon ve resesyon ikilemi arasında yön arayışını sürdürüyor.

Başta ABD olmak üzere dünya genelinde güçlenmeye devam eden resesyon endişeleri ve enflasyona ilişkin belirsizlikler piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.

ABD'nin enflasyonla mücadelede Çin'e uyguladığı tarifelerin bir kısmını kaldırabileceğine yönelik haber akışı küresel piyasalarda risk iştahını sınırlı da olsa desteklerken, hafta boyunca açıklanacak makroekonomik verilerdeki işaretler öncesi yatırımcılar temkinli duruşunu koruyor.

Dış basında çıkan haberlerde, ABD Hazine Bakanı ile Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Liu He'nin tarifeler üzerine bir görüşme gerçekleştirdiği ifade edilirken, konuya ilişkin gelişmelerin pay piyasalarında oynaklığı artırması bekleniyor.

Söz konusu haber akışıyla ABD'nin tahvil piyasalarında satış eğilimi etkili olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yeni günde yaklaşık 7 baz puan yükselişle yüzde 2,96 seviyesinde bulunuyor.

ABD swap piyasalarındaki fiyatlamalarda ise 10 yıllık tahvil faizinin 3 aylık forward oranı ile 3 aylık hazine bonosunun 3 aylık forward oranı arasındaki fark yüzde eksi 0,30'la ülkenin gelecek 6 ila 18 ay içinde resesyona girebileceğini fiyatlamaya devam ediyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimaline neredeyse kesin gözüyle bakılırken, eylül toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı ihtimali oldukça zayıflamış bulunuyor.

Bugün ABD'de açıklanacak fabrika siparişleri ile dayanıklı mal siparişlerinin ABD ekonomik aktivitesine ilişkin önemli ipuçları barındırması beklenirken, sonuçların piyasaların yönü üzerinde de etkili olabileceği tahmin ediliyor.

Öte yandan, petrol ve doğal gaz arzındaki problemlere Norveç'teki grev de eklendi. Norveçli şirket Equinor'dan yapılan açıklamada grevin yaklaşık olarak 25 bin varil petrol eş değerinde gaz üretimini olumsuz etkileyeceği belirtilirken, çarşamba gününden itibaren geçerli olmak üzere petrol üretiminin ise 130 bin varil azalacağı tahmin ediliyor.

Söz konusu gelişmelerle Brent petrolün varil fiyatı 133 dolara kadar çıkmasının ardından 112,5 dolarda dengelenirken, Avrupa'da temmuz vadeli doğal gaz kontratları dün yüzde 13 artışla 167,3 avroya yükseldi.

Dün, New York borsasında tatil nedeniyle işlem gerçekleşmezken, ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne yükselişle başladı.

Avro Bölgesi'nde yatırımcı güven endeksi, enerji krizinin yönelik endişelerle Mayıs 2020'den beri en düşük seviye olan -26,4'e gerilerken, Almanya'nın ihracatı, Avrupa Birliği’nden gelen zayıf taleple mayısta yüzde 0,5’lik düşüş kaydetti.

Almanya'nın, mayıstaki ithalatı ise yüzde 2,7 artarak 126,7 milyar avroya yükselirken böylece mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret dengesi Haziran 1991'den bu yana ilk defa eksiye geçerek 1 milyar avro açık verdi.

Bölgede tahvil piyasalarındaki üç günlük alış eğilimi söz konusu gelişmelerle sona ererken, para piyasalarında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) temmuzda 25 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanmaya devam ediyor.

Öte yandan, ECB'nin bölgenin zayıf ekonomileri için geliştirdiğini duyurduğu ve İtalya ile Yunanistan gibi ülkelerin tahvil faizlerinin hızla yükselmesi halinde devreye gireceğini belirttiği araç konusunda Almanya Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel'den uyarı geldi.

Nagel, söz konusu aracın kullanılacağı durumların açıkça belirtilmesi gerektiğini dile getirerek, aracın sadece istisnai durumlarda kullanılması gerektiğini vurguladı.

Joachim Nagel'in açıklamalarının bölgenin para politikası üzerinde belirsizlikleri artırabileceği ve bölge ülkeleri arasında anlaşmazlıkları büyütebileceğinden endişe ediliyor.

Dün, bu gelişmelerle, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,31 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 0,89 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,40 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne ise yükselişle başladı.

Asya'da ABD ile Çin arasında tarifelerin kaldırılabileceğine yönelik haber akışına karşın pay piyasaları karışık seyrediyor.

Güne yükselişle başlayan Çin borsası devam eden seansta kazançlarını geri verirken, söz konusu seyirde ABD'nin kaldırması beklenen tarifelerin teknoloji yoğun Çin borsasında çoğunlukla tekstil gibi ağırlığı düşük olan sektörleri destekleyeceğine yönelik beklentiler etkili oluyor.

Öte yandan, Çin ekonomisinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinden kurtularak normale dönmeye başladığına ilişkin makroekonomik veriler güçlenmeye devam ediyor.

Bugün açıklanan hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,5'le temmuz 2021'den bu yana en güçlü seviyesine çıkarak beklentileri oldukça geride bıraktı.

Japonya'da hizmet sektörü PMI ise 53'e inse de hizmet sektörünün ülkede güçlü kalmaya devam ettiğine işaret etti.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,06, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,32 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,71 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,29 değer kaybetti.

Yurt içinde dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,55 azalışla 2.405,98 puandan tamamladı.

Dün açıklanan makroekonomik verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haziranda aylık bazda yüzde 4,95, yıllık bazda ise 78,62 arttı.

Dolar/TL dün yüzde 0,3 artışla 16,8158'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 16,8300 seviyesinde işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise Avrupa genelinde hizmet sektörü ve bileşik PMI ile ABD'de fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.380 ve 2.340 seviyelerinin destek, 2.450 puanın direnç konumunda olduğunu söyledi.

Kaynak: AA

Sonraki Haber