Kilosu 25 bin lira ama yok satıyor! Profesörleri harekete geçti, talebe yetişemiyorlar
Doğal hali 300 lira olan propolis işlendiğinde 25 bin lira değerine çıkıyor. Bağışıklık sistemini destekleyen ürün birçok hastalığa da iyi geliyor. Koronavirüsle birlikte tüketimi aniden artışa geçen ürünün talebine yetişemiyorlar.
Düzce Üniversitesi laboratuvarlarında yapılan araştırmalar neticesinde Arı Mucizesi Akademisi kurucu yöneticilerinden Prof. Dr. Ertuğrul Kaya önemli bir başarıya imza attı. Son zamanlarda adından sıkça bahsedilen ve işlendikten sonra kilosunun değeri araç fiyatına ulaşan propolis, profesörleri harekete geçirdi. Prof. Dr. Kaya ve ekibi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, alkol kullanılmadan yapılan ekstraksiyonla doğal kimyasal içeriğin çok yüksek oranda kazanıldığı bir metot geliştirildi. Bal arılarının kovanlarını dış etkenlere karşı korumak için ürettiği doğal bir ürün olan propolisin kilogramı işlendikten sonra 25 bin lira değerine ulaşıyor. Bağışıklık sistemini de güçlendirmek üzere insanların tercih listesinde yerini alan ürün yok satıyor.
Propolisin kovandaki görevini anlatan Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, “Apiterapi arı ve arı ürünlerinin tıbbi olarak kullanımına verilen isimdir, ülkemizde ve dünyada uzun yıllardır kullanılmaktadır. Apiterapide kullanılan ürünlerden biri de propolisdir. Propolis, bal arılarının ürettiği, kendi kolonilerini korumak için kullandıkları doğal bir üründür. En önemli görevi, kovanı dış etkenlere karşı korumaktır, kovandaki açıklıkları propolis ile kapatır arılar. Kovanda antimikrobiyal etkinlik gerektiren bir mikroorganizma istilası varsa bunu propolis ile kapatırlar. Kovanda bir yabancı gelmiş ölmüşse bunu propolis ile kapatırlar. Propolisin kendi yaşam ortamlarını temiz tutmak ve dış etkenlerden korumak için kullandıkları doğal bir üründür” dedi.
'SUDA ÇÖZÜNEN KISIMLARIN ETKİNLİĞİ ÇOK FAZLA YOK'
Propolisin işlenme aşamasından bahseden Kaya, “Propolis doğal olarak sert kıvamlı, reçinemsi bir üründür. Birçok bitki ve ağaçtan alınmış reçineler ile arıların kendi enzimleriyle olgunlaştırıp ürettikleri bir üründür. Bu şekilde doğal kullanımı pek mümkün değil, sakız gibi çok sert kıvamlı bir ürün. Bunun için kullanıma uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Ve bu aşama çok önemli çünkü artık doğal halinden çıkıp, kıymetsiz bir şey haline gelebilir. Bu nedenle en sık kullanılan ekstraksiyon metotlarından biri su ile ekstraksiyon yapmak. Suyun içine konulup uzun bir süre karıştırıldığında bu durumda suyun içerisine, suda çözünen moleküller geçer. Bu doğal ürünün suda çözünen kısmı çok azdır, yüzde 7-8 oranındadır. Suda çözünen kısımların tıbbi olarak çok fazla etkinliğinin olmadığı görülmüştür. Suda çözünürlüğü az olduğu için etil alkolde denenmiş, etil alkolde yüzde 60-70 oranında çözünürlüğü var. Aslında bu ürünün büyük kısmı 3’te 2’si bir kısmı etil alkolde çözünüyor” diye konuştu.
'YÜZDE 95'İN ÜZERİNDE ÇÖZÜNÜRLÜK ELDE ETTİK'
Kendi geliştirdikleri metot ile birlikte yüzde 95’in üzerinde çözünürlük elde ettiklerini ifade eden Kaya, “Bizim geçtiğimiz sene içerisinde yaptığımız ekstraksiyon metodu ile kimyasal ekstraksiyonun içerisine bir de fiziksel çözünme metotlarını ekleyerek yüzde 95’in üzerine çıkardık. Yapının tamamına yakını yağ bazlı bir çözücü ile çözünüyor. Doğal zeytinyağı kullanıyoruz. Tek başına çözünmüyor, zeytinyağı içerisinde, fiziksel çözünme metotlarını da uygulayarak yüzde 95’in üzerinde çözünürlüğünü elde ettik. Bu çözünürlükten sonra öylece piyasaya sürmek doğru değil, araştırmalarını yapmak lazım. İçerik analizlerini yaptık, bazı in vitro çalışmalarını yaptık, kanser hücrelerinde etkinliğini ve bakteriler ile mantarlar üzerinde antimikrobiyal etkinliklerini test ettik. Tüm testlerde alkol bazlıdan daha güçlü etkinlikler çıkartmakta” şeklinde konuştu.
KİLOGRAMI 25 BİN LİRAYA KADAR ÇIKIYOR
Doğal haliyle 300 ila 500 TL arasında değişen ve işlenerek son ürün haline getirildikten sonra propolisin kilogram fiyatının 25 bin lira değerine kadar çıktığını belirten Ertuğrul Kaya, “Propolis şu anda bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere insanlar tarafından çok tercih ediliyor. Bu konuda da insanların birçok deneyimi var. Bağışıklık sistemini güçlendirmek üzere bazı doğal maddelileri katkı yaparak yeni bir kombinasyon elde etme üzerinde çalışmalarımız devam etti. Bu kapsamda da farklı bir formülasyon ortaya çıkardık. Tüm ürünlerde olduğu gibi bir ürünü doğal halinde bırakırsanız ekonomik olarak değeri düşük, bunu teknolojik olarak işleyip son haline getirdiğinizde ekonomik değeri çok çok yüksek olabiliyor. Propolis bunlardan bir tanesi. Doğal haliyle propolisin kilogram fiyatı değişiklik olmakla birlikte 300 ila 500 TL arasında değişiyor. Fakat ekstraksiyon yapılıp son ürün haline getirildiğinde hatta markalaştırılıp ticari olarak satışa sunulduğunda bu üründeki propolisin kilogram fiyatı inanılmaz derecede yüksek. Satış fiyatları ile düşündüğümüzde 20-25 bin liralara kadar çıkabiliyor. Çok uçuk rakamlar var arada çünkü çok ciddi Ar-Ge çalışmaları yapılıyor, yıllarca yapılan bazı çalışmalar var. Ve son ürün haline getirildiğinde piyasası da oldukça güçlü bir şekilde oluşuyor” ifadelerini kullandı.
Talep patlaması yaşanıyor!
'TÜKETİMİ AŞIRI DERECEDE ARTTI'
Koronavirüs ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirici etkisinin ortaya çıkmasının ardından ürünün tüketiminin arttığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Propolis tüm arı kovanlarında bulunan doğal ürün. Bunu arıcıların özel propolis tuzakları ile alması gerekiyor, daha önceden bu şekilde tedariği ve kullanımı bilinmiyordu, ticareti yoktu. Son yıllarda özellikle koronavirüs ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi ön plana çıktığından tüketimi aşırı derecede arttı. Bu tüketimi karşılamak üzere de yurt içinde arıcıların kendi kovanlarından bu ürünü doğal olarak elde etme yöntemlerini artırmaya başladılar. Ülkemizde yurt içi üretim, henüz yurt içindeki tüketimi karşılamıyor. Tüketim aniden çok yükseldi. Şu anda yurt dışından da tedarik sağlanıyor. Aslında ülkemiz, dünyanın çok güçlü arı üreticisi ülkesidir. Dünyada sıralamalarda arı kovanı sayısında ilk üç içerisindeyiz. Fakat propolis çok iyi bilinen bir ürün değil. Arıcılar propolisi çok bilmiyor, dönem dönem üretiyorlar ama yeterli bağlantılarda olmadığı için ticari olarak bir ürün haline getiremediler. Esas olan şey Ar-Ge çalışmaları yapıldıktan sonra son ürün haline getirilmesidir. Düzce Üniversitesi’ne ait markalar ile pazarlanan hem gıda takviyesi ürünlerimiz, hem arı ürünlerimiz piyasada mevcut devam ediyor” dedi.
Kaynak: İHA