Enflasyonu kim daha fazla hissediyor?
Marketlerde gördüğümüz hayat pahalılığı ile enflasyon birbirinden farklı şeyler. Geliri aynı olsa da tüketim alışkanlıklarından dolayı hayat pahalılığını farklı hissedenler var. Bazıları ise enflasyonu hiç hissetmiyor.
GÖKHAN KAM-CAN MUMAY
Vatandaşın sokaktaki bir numaralı gündem maddesi hayat pahalılığı. Artık pahalılık konuşulmayan havadan sudan bir muhabbet yok gibi. Market raflarında etiketler hızla değişirken vatandaş TÜİK’in enflasyon rakamlarını açıkladığı zaman kulak kesiliyor.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile bireylerin hissettiği hayat pahalılığı aynı olmayabilir. Bunun hesaplanma yöntemleriyle olduğu kadar yaşam tarzıyla da ilgisi var.
Şöyle düşünelim; ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 19,89 oldu. Ekim ayında giyim alışverişi yapan biri enflasyonu, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,88 daha fazla hissederken, o ay giyim alışverişi yapmayan ancak ev eşyası alan biri yıllık enflasyonu yüzde 23,03 olarak hissediyor. 👇
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Cem Başlevent, “Her insan enflasyonu farklı hissedebilir” değerlendirmesinde bulundu. Başlevent şu örnekle durumu açıklıyor:
Özellikle dar gelirliler evin harcama sepetinde gıda, kira, toplu ulaşım ve enerji harcamaları bütçelerinde önemli bir yer kaplıyor. Bunlarda ortalamanın üzerinde artış olduğunda bu gelir grupları daha fazla zorlanıyor.
Başlevent’e göre; dar gelirlinin hissettiği enflasyon son birkaç yılda daha üst gelir gruplarından daha yüksek.
KİM ENFLASYONDAN ETKİLENMİYOR?
Profesör Cem Başlevent, az da olsa tükettiği ürün azalan, geliri bir şekilde enflasyon üzerine artan veya dövizle gelir elde eden kişilerin enflasyondan etkilenmediğini söyledi.
Profesör Başlevent, “Servet etkisi de var. Bir kişinin ciddi bir döviz birikimi varsa, konut sahibiyse, kira geliri varsa biliyoruz ki son bir, iki yılda bunların fiyatları çok hızlı arttı. Bu tür gelir kaynakları olan bir kişi enflasyon yüzde 15 de olsa 20 de olsa çok etkilenmeyecektir” diye konuştu.
'ALIM GÜCÜ DÜŞÜNCE GIDANIN AĞIRLIĞI ARTAR'
Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Demirel, hayat pahalılığının kişinin elde ettiği gelirle ilgili olduğunu söylüyor. Demirel, alım gücündeki azalma ile birlikte gıda harcamalarının enflasyon sepetindeki ağırlığının yükseldiğini söylerken “Temel ihtiyaçların sepet içerisindeki ağırlığı artar. Bunlar gıda, kira, elektrik, su, doğalgaz. Bunlardaki artış daha yüksek olduğunda özellikle tarım mallarına talep arttıkça fiyatları daha çok artar” ifadelerini kullandı.
'GELİR ENFLASYON ÜZERİNDE ARTMAZSA...'
Demirel, insanların gelirlerinin enflasyon üzerinde artmaması durumunda, halkın yoksullaşacağını belirtirken “Eğer gelirler sürek içerisinde enflasyon artışının gerisinde kalırsa insanlar yoksullaşırlar. Gelirleri erozyona uğrar. Dolayısıyla hayat onlar için pahalı hale gelir” değerlendirmesinde bulundu.
Demirel, geliri yüksek olan grubun enflasyonu daha az hissedeceğini ifade ederken, “Enflasyonu herkes farklı hissedebilir. Daha zenginler için enflasyon farklıdır. Çünkü onların tüketici sepetindeki ağırlıklar farklıdır. Yoksulun enflasyonu farklıdır. Gelirleri yüksek olan grup enflasyonu daha az hisseder” değerlendirmesinde bulundu.
ABD'DE 31 YILIN EN YÜKSEK ENFLASYONU
Türkiye'de enflasyonun hayat pahalılığı anlamında etkileri ciddi düzeyde seyretse de enflasyon ABD'de de ciddi bir sıkıntı. ABD'de tüketici fiyat endeksi Ekim'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yıllık yüzde 6,2 arttı. Böylelikle 1990 yılından bu yana ABD tüketici fiyat endeksinde en hızlı yıllık artış izlendi.
ALMANYA'DA 28 YILIN REKORU
Almanya'da ağustos ayında yüzde 3,9 olan yıllık enflasyon, eylülde yüzde 4,1 olarak ölçüldü. Yükselen enerji fiyatları, ülkede enflasyonu neredeyse 28 yıl sonra ilk kez yüzde 4'ün üzerine çıkardı.
Enflasyonu en ciddi körükleyen unsurlardan biri de petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan artışlar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez "Beklentimiz önümüzdeki yılın ilk çeyreğinden sonra fiyatların daha makul seviyeye gelmesi" diyor.
Öte yandan ekim ayında fiyatları en çok artan ürün grubu yüzde 27,41 ile gıda ve alkolsüz içeceklerdi. Rekabet Kurumu bu zamların önemli bir kısmının marketler tarafından yapıldığı gerekçesiyle marketlere ciddi cezalar kesmişti.