Emeklilikten sonra çalışanlar için kritik karar! SGK'nın emekliden iade talebi AYM tarafından iptal edildi

SGK, 2002 yılında emekli olarak emekli aylığı almaya başlayan bir kişinin belediye işletmesinde çalıştığını tespit edip emekli aylığını kesti ve ödenen aylıkları geri aldı. AYM'ye başvuran emekli, Mahkeme kararını iptal ettirdi

Son Güncelleme:

Özellikle EYT'liler yani Emeklilikte Yaşa Takılanlar'la ilgili son dönemde sıkça tartışılan konulardan birine ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından çok kritik bir karar verildi. Emekli olup yaşlılık aylığı almaya başlayan bir vatandaş, emeklilik tarihinden 4 yıl sonra bir belediye iktisadi teşebbüsünde 5 yıl çalıştı. Bunu tespit eden SGK vatandaşın emekli aylığını keserek, o tarihe kadar ödenen tüm emekli aylıklarını geri istedi. Bu doğrultuda vatandaş hakkında icra takibi başlatan SGK'nın uygulamasına karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvuran vatandaş, aleyhinde alınan mahkeme kararını iptal ettirdi.

haberglobal. com. tr

1956 doğumlu Ankara Sincan'da oturan bir vatandaş, 14 Mart 2002 tarihinde emekli olup SGK'dan ertesi günü kendine emekli aylığı bağlattı. Bu tarihten yaklaşık 4 yıl sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin şirketi Belpa'da çalışmaya başlayan vatandaşın işe başladığı tarihten itibaren 5.5 yıl boyunca burada çalıştığını tespit eden SGK, 21 Eylül 2011 tarihinde vatandaşın emeklilik aylığını keserek o güne kadar yapılan yaşlılık aylığı ödemelerinin de iade edilmesini istedi.

SGK FAİZİYLE 74 BİN TL'Yİ GERİ İSTEDİ

6 Mayıs 2002 ile 21 Eylül 2011 tarihleri arasında vatandaşa 60 bin 455,90 TL emekli maaşı ödediğini belirten SGK, bunun ve 14 bin 199 TL faizinin iadesi için Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlattı. Vatandaşın itirazı üzerine durdurulan icra takibi, SGK 24 Temmuz 2012 tarihinde itirazın iptali davası açarak 17 Temmuz 2013 tarihinde icra takibini yeniden başlattı.

Ankara 4. İcra Müdürlüğü tarafından alınan itirazın iptali kararında, "Davalının yaşlılık aylığı almaya başladıktan sonra 6 Mayıs 2006 tarihinde Belpa A.Ş. şirketinde çalışmaya başladığı, bu şirketin Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir belediye iktisadi teşebbüsü olarak kurulup faaliyet gösterdiği, dolayısıyla davacının çalıştığı yerin 5335 sayılı yasa kapsamında kaldığı görülmüştür.", "Bu durumda davalı 5335 sayılı yasanın emredici hükmüne uymaksızın çalışma yapmıştır. O halde SGK tarafından bu çalışma dönemi açısından emeklilik ve yaşlılık aylıklarının kesilmesi olgusunun hukuka uygun bulunduğu, dolayısıyla ödenen aylıkların da yersiz ödeme olarak davacı kurum tarafından istenebileceği, .... davalıya yapılan yersiz ödemelerin davacı kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmadığı, buna ilişkin herhangi bir verinin dosyada bulunmadığı, davalı tarafın da bu konuda herhangi bir delil sunmadığı anlaşılmakta davacının sübut bulunan davasının kabulüne karar verilmiştir" denildi.

Temyiz edilen karar ise Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından 27 Ekim 2014 tarihinde bozuldu. Gerekçesinde ise karar tarihinden sonra yürürlüğe giren borç yapılandırma uygulamasına uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtildi. Yeniden yapılan yargılamada ise Mahkeme SGK'yı haklı buldu. 

Fakat bu defa SGK vatandaşın 6 Mayıs 2006-21 Eylül 2011 arasında değil 6 Mayıs 2006-21 Haziran 2009 arasında usulsüz çalışma gerçekleştirdiğini belirtip talep ettiği tutarı 32 bin 33,97 TL ana para ve 10 bin 531,58 TL faiz olarak değiştirdi.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURDU: KANUNDA SIKINTI VAR DEDİLER

Karşısına çıkan 42 bin 565 TL borca karşılık Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunan vatandaş, işe başlamadan önce yetkili kişilere konuyu sorduğunu ve kendisine "Kanunda sıkıntı var, sıkıntı olmaz, rahatça çalışabilirsin" dedikleri için işe başladığını söyledi. Aslında sunduğu belgelerle  2006-2009 arasında çalıştığını ispatlamasına rağmen Mahkeme tarafından 2006-2011 arasında çalıştığının kabul edildiğini, kararın kesinleşmesinden sonra ise SGK'nın bu durumu dikkate aldığını söyleyen vatandaş bunun da hakkının ihlal edildiğini açıkça gösterdiğini öne sürdü. Vatandaş SGK tarafından her ay destek primi kesilmesi nedeniyle haksız ödeme yapıldığı iddiasının asılsız olduğunu savunurken destek primi kesintisi yapılmasının da SGK tarafından durumun bilindiğini gösterdiğini ileri sürdü. Vatandaş arkadaşlarının da benzer davalarda lehte sonuç aldıklarını belirterek sunduğu belge ve bilgilerin incelenmeden hukuka aykırı bir karar aldığını savundu.

ANAYASA MAHKEMESİ: ÖDENEN EMEKLİ MAAŞI ARTIK VATANDAŞIN MÜLKÜDÜR

Vatandaşın başvurusunu inceleyen Anayasa Mahkemesi, yaşlılık aylıklarının vatandaşa ödenmesiyle birlikte bunların vatandaşın mevcut mal varlığı haline geldiğine dikkat çekerek mevzuatta ne olduğuna dahi bakılmaksızın bu aylıkların artık vatandaşın mülkü olduğunu kabul etti.

Vatandaşın emekli maaşının kesilmesinin ve 2006-2011 arasındaki dönemde kendisine ödenen emeklik maaşlarının iadesinin istenmesini mülkiyet hakkına müdahale olarak değerlendiren AYM, burada önceki kararlara da vurgu yaptı.

"VATANDAŞIN BİLMESİ, SGK'NIN İSE DAHA ERKEN GÖRMESİ GEREKİRDİ"

Mevzuat hükmüne göre vatandaşın mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin meşru bir amaç taşısa da kanunilik ölçütünü aştığına hükmeden AYM, vatandaşı yasaya aykırı bir çalışma gerçekleştirdiğini bilmesi gerektiği için kusurlu bulurken, SGK'yı ise denetim ve inceleme görevini 5 yıldan uzun bir süre yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu buldu. Paranın iadesini istemede bir sorun görmeyen AYM buna karşılık emekli aylığı şeklinde taksitle ödenen bir paranın peşin olarak geri istenmesini hakkaniyetle bulmazken bu paranın geri alınmasının SGK'nın kusurunun ağırlığı göz önüne alındığında vatandaşa büyük bir külfet yükleyeceğini de göz önüne alarak SGK'nın parayı geri almasını mülkiyet hakkı ihlali olarak kabul etti.

Bu doğrultuda AYM, vatandaşın yeniden yargılama yapılması talebini kabul etti.

Sonraki Haber