ABD'nin İran'a yaptırımları sağlık turizmini etkiliyor

İran yönetimi, ABD'nin uyguladığı yaptırımların sağlık sektörü üzerindeki olumsuz etkisini hafifletebilmek için sağlık turizmine yatırım yapıyor.

Son Güncelleme:

İran yönetimi, ABD'nin uyguladığı yaptırımların sağlık sektörü üzerindeki olumsuz etkisini hafifletebilmek için sağlık turizmine yatırım yapıyor. İran Sağlık Turizmi Kurumu Genel Müdürü Mehdi Kerimi, “ABD'nin yaptırımlarına rağmen sağlık sektöründe ve sağlık turizminde imkanlarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Bize ilaç dahi vermiyorlar. İlaçların yaptırımlara tabi olmadığı bir yalan. Yaptırımlar ülkeye tıbbi teçhizat ve ilaç alımında engeller oluşturuyor" dedi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi 2015'te imzalanan ve nükleer anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan (JCPOA) 2018 yılında tek taraflı çekilmesinin ardından, İran'a yönelik farklı alanlarda ağır yaptırımlar uyguladı. ABD’nin İran’a yönelik petrol ambargosu, İran'ın petrol gelirini düşürdü ve bu durum devletin başta sağlık sistemi olmak üzere sosyal güvenlik hizmetlerine yatırım yapma kapasitesinde büyük bir düşüşe yol açtı. Son yıllardaki yatırımların beraberinde getirdiği mali ve ekonomik sorunlar, fon transferindeki kısıtlamalar ile siyasi ve uluslararası ilişkilerdeki aksama, İran'daki tıbbi teçhizat ve ilaç tedariki zorlaştırdı. ABD'nin uyguladığı yaptırımların sağlık sektörü üzerindeki olumsuz etkisini aşmaya çalışan İran yönetimi, sağlık turizmine yatırım yapıyor.

Bu çerçevede başkent Tahran’da İran Devlet Televizyonu (IRIB) Uluslararası Konferans Merkezi’nde İslam Ülkeleri Sağlık Turizmi Geliştirme Merkezi tarafından Uluslararası Özel Hastaneler Kongresi ve Fuarı düzenleniyor. Fuara başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeden özel hastane ve sağlık turizm acentesi katıldı.

Çalışmalarını sunan hastaneler ve medikal araştırma merkezleri, üretilen tıbbi teçhizatlarını tanıttı.

"BİZE İLAÇ DAHİ VERMİYORLAR. İLAÇLARIN YAPTIRIMLARA TABİ OLMADIĞI BİR YALAN"

İran Sağlık Turizmi Kurumu Genel Müdürü Mehdi Kerimi, “ABD'nin yaptırımlarına, ülkedeki ekonomik kriz ve halkın geçim sıkıntısına rağmen sağlık sektöründe ve sağlık turizminde imkanlarımızı kullanmaya çalışıyoruz. Bize ilaç dahi vermiyorlar. İlaçların yaptırımlara tabii olmadığı bir yalan. Çünkü almak istediğimiz ilaçların parasını ödeyemiyoruz. Ama tüm bunlara rağmen ilaç sanayiinde yine tıbbi teçhizat üretiminde önemli bir noktaya ulaştık” dedi.

"İRAN OLARAK SAĞLIK SEKTÖRÜ VE SAĞLIK TURİZMİNDE YAPTIRIMLAR NEDENİYLE İYİ BİR NOKTADA DEĞİLİZ"


Tahran Lale Hastanesi Genel Müdürü Kazım Basiri de uygulanan yaptırımlar nedeniyle sağlık sektörünün iyi olmadığını söyleyerek, “İran olarak sağlık sektörü ve sağlık turizminde yaptırımlar nedeniyle iyi bir noktada değiliz. Ben birçok kez benzer uluslararası sağlık kongrelerine katıldım ve ülkemizin dünya genelindeki sağlık turizminde payı, istenilen konumda değil. Önemli sorunlarımız var ve bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Yaptırımlar ülkeye tıbbi teçhizat ve ilaç alımında engeller oluşturuyor. Ancak genel anlamda sağlık sektörümüz hastalara en iyi ve kaliteli hizmeti sunmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

"YURTDIŞINDAN TIBBİ TEÇHİZAT GETİRMEK FİYAT VE YAPTIRIMLAR NEDENİYLE KOLAY DEĞİL"

İran Savunma Bakanlığı’na bağlı Sairan Medical Malzeme şirketi yetkilisi Ali Rıza Khamoshi ise, “Savunma Bakanlığı bünyesinde ABD'nin yaptırımlarının olumsuz etkisini azaltmak için 15 yıldır tıbbi teçhizat üretimi yapıyoruz ve bu konuda önemli gelişmeler kat ettik. Yurt dışından tıbbi teçhizat getirmek hem yaptırımlar hem de fiyatlarının yüksek olması nedeniyle kolay değil. Örneğin hastanelerde sık kullanılan şok cihazını kendimiz üretiyoruz. Ancak şok cihazında kullanılan kondansatörleri yaptırımlar nedeniyle bulmak bir hayli zor. Sadece bizim şirketimiz değil, İran'daki birçok tıbbi teçhizat üreten şirket bu konuda zorluklar yaşıyor” dedi.

2015'TE İMZALANAN NÜKLEER ANLAŞMANIN İÇERİĞİ

ABD ve İsrail başta olmak üzere bazı ülkeler, İran'ın nükleer silah üretme kapasitesine çok yaklaştığını ileri sürmüş, birçok ülke İran'ın nükleer programını kısıtlamak ve Tahran yönetimini caydırmak amacıyla ekonomik yaptırımlara başvurmuştu. Yaptırımlardan etkilenen İran yönetimi ile P5+1 ülkeleri olarak adlandırılan BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın yanı sıra Avrupa Birliği arasında yaklaşık 3 yıl süren müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te söz konusu nükleer anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma, Birlemiş Milletler bünyesindeki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ın şüpheli nükleer faaliyet yürüttüğü belirtilen askeri üslerine kontrollü girişini içeriyordu. Ayrıca anlaşma çerçevesinde İran'a uranyum zenginleştirme seviyesi konulmuştu. Bunun karşılığında uzun süredir İran ekonomisini zora sokan yaptırımlar kaldırılacaktı.

ABD ANLAŞMADAN NEDEN ÇEKİLDİ

Anlaşmanın İran'ın faaliyetlerini kısıtlamadığını ve füze denemelerine engel olmadığını düşünen ve 2016'da yapılan seçimde yeni ABD Başkanı seçilen Trump, İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan ayrılacağını, 2015'te askıya alınan ekonomik yaptırımlarının en güçlü şekilde yeniden uygulanacağını belirtmişti. Trump, 6 ülkenin İran ile imzaladığı nükleer anlaşmadan 8 Mayıs 2018'de çekildiklerini ve İran'a yönelik yaptırımların yeniden yürürlüğe koyulacağını açıklamıştı.

Kaynak: AA

Sonraki Haber