Sırada zürafalar mı var?
Uzmanlar, nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan zürafalara bu konuda gereken ilginin gösterilmediğini ve zürafaların "sessiz yok oluşunun" alarm seviyesine yükseldiğini söylüyor.
Dünyanın en uzun memeleri zürafalar, nesillerinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Namibya merkezli sivil toplum kuruluşu Zürafaları Koruma Birliği tarafından yapılan son tespite göre, Afrika'daki zürafa popülasyonu 35 yıl öncesine göre yüzde 40'lık bir düşüş yaşadı ve kıtadaki zürafa nüfusu yaklaşık 117 bine indi.
Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından verilen bilgiye göre ise, zürafalar beş Afrika ülkesinde tamamen yok oldu ve 2016 yılının Aralık ayında “savunmasız hayvanlar" grubuna dahil edildi. IUCN, bazı zürafa türlerinin “tehlikede” ve “kritik tehlikede” olduğunu belirtiyor.
Hastalıklar, iklim değişikliği ve yasadışı avlanmalar zürafaların yaşamlarını tehdit eden en büyük sorunlar arasında yer alıyor. Zürafalar etlerinin tüketilmesi, derilerinin kanseri tedavi ettiğine inanılması ve kuyruklarının statü sembolü olması gibi gerekçelerden ötürü yasadışı şekilde avlanıyor.
Fakat Zürafaları Koruma Birliği Başkanı Stephanie Fennessy, habitatlarının kaybolmasının zürafaların karşılaştığı en büyük sorun olduğunu aktarıyor. Fennessy, insanların yürüttüğü tarım ve altyapı projelerinden ötürü zürafaların son 300 yılda yaşam alanlarının yüzde 90'ını kaybettiğine dikkat çekiyor.
ZÜRAFALARIN 'SESSİZ YOKOLUŞU'
Afrika'da zürafalara nesli tehlike altında olan filler ya da gergedanlar kadar ilgi gösterilmediğini vurgulayan Fennessy, “Çünkü insanlar zürafaların durumunun farkında değil, hala bazı safari parklarında zürafaları görüyorlar ve zürafaların her yerde yaşamlarını sürdürdüklerini düşünüyorlar” dedi. Zürafaların karşılaştığı bu tehlikeyi 'sessiz yok oluş' olarak adlandıran Fennessy, bu konuda bir farkındalık yaratmak amacıyla 21 Haziran'ı Dünya Zürafa günü olarak belirlediklerini söyledi.
Yüzlerce yıl önce zürafaların nüfusunun milyonları bulduğunun fakat son yıllarda sayılarının iyice azaldığının altını çizen Fennessy, bütün bu tehlikeye rağmen zürafalara gereken ilginin gösterilmediğine, o yüzden bu durumu 'Sessiz yok oluş' olarak adlandırdığına dikkat çekti.
Fennessy ayrıca, birliğin 17 Afrika ülkesinde hükümetler ve yerel topluluklarla çalışmalar yürüterek, zürafaları asıl yaşam alanlarına geri getirmek için çabaladığını vurguladı.
Uganda'da Nübiye zürafalarının sayısının insan müdahalesi sonucu 250'ye kadar düştüğünü aktaran Fennessy, hükümetler ve yerel kuruluşlarla yürüttükleri çalışmalar neticesinde bazı türlerin sayısını bin 650'ye çıkarmayı başardıklarına işaret etti.
MOZAMBİK'TE 250 ZÜRAFA KALDI
Bir zamanlar zürafaların yaygın olarak yaşadığı Mozambik'te bugün 250 zürafa kaldığının altını çizen Fennessy, “Gelecek beş yıl içinde 350 zürafayı asıl yaşam alanlarına geri göndererek, nüfuslarının artmasını sağlamayı hedefliyoruz. Tahminlerimize göre, zürafaların yerlerine geri gönderilmesi nüfuslarını iki katından daha da arttıracak” diye konuştu.
Fennessy'nin aktardığı bilgilere göre; zürafaların başka bölgelere taşınmasının maliyeti 50 bin doları bulabiliyor. Safari organizatörleriyle yürütülecek ortaklıkların büyük miktarlarda bağış toplanmasını sağlayacağına inandıklarını dile getiren Fennessy, “Safari organizatörleri de bu konuda çok istekli. Çünkü herhangi bir türün yok olması halihazırda çok kırılgan olan ekosistemin yıkımına yol açacak” dedi.
SAYILARI ARTSA DA TEHLİKE HALA MEVCUT
Fennessy, Afrika kıtasında zürafaların toplam nüfusunun 2015'ten bu yana yüzde 20 arttığına işaret ederek, “Bu sayıların arttığını görmek harika” dedi.
Güney Afrika merkezli bir doğal hayatı koruma örgütü olan Great Plains Conservation'un genel müdürü Dereck Joubert ise, zürafaların ağaçların yapraklarını yemesiyle ağaçlara bir şemsiye şekli verdiklerini, bunun da antilop ve zebra gibi hayvanlara güneşten korunma ve kamufle olma imkanı yarattığını kaydetti. Bu sayede gölgelerde yeşilliklerin de yetiştiğini söyleyen Joubert, bu yeşilliklerin de küçük otçulları çektiğine vurgu yaptı. Joubert, “Yani bir otçulun bir ağacı yiyerek şekillendirmesi her şeyi değiştiriyor” dedi.
Dereck Joubert, örgütlerinin Tanzanya'da yasadışı avlanma meselesine odaklandığını ve zürafalar da dahil olmak üzere 3 bin hayvanı Zimbabve'deki Sabi Koruma Alanı'na götürmek için 3 yıllık bir plan belirlediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Bloomberg, National Geographic