Ukrayna'yı bekleyen büyük tehlike: Yılların sorunu...

Rusya'nın saldırısına maruz kalan Ukrayna, Batı ile entegre olma mücadelesi verirken bu noktada en kritik konulardan biri de enerji olarak öne çıkıyor. Özellikle elektrikte Ukrayna, Rusya'ya olan bağlılığından kurtulmak istiyor. Ancak son günlerde yaşananlar büyük bir tehlikeyi işaret etmekte...

Son Güncelleme:

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarının temelinde Ukrayna'nın Rusya ekseninden ayrılıp her açıdan Batı'ya yaklaşması yatıyor. 2014'te Ukrayna İç Savaşı'na dönüşen bu problemde Mart 2022'de gelinen noktada insanlar vatanı için direniyor. Rusya'yla bağları koparma fikri ise her zaman savaşmak anlamına gelmiyordu. Ukrayna, Avrupa Birliği'nin Üçüncü Enerji Paketi çerçevesinde gaz ve elektrik tekelleri olan Naftogaz ve Ukrenergo da dahil olmak üzere, Sovyet dönemine ait tüm enerji devlerini tekel olmaktan çıkardı.

Aynı zamanda gizlilik ve veri koruma noktasında da AB'nin kurallarını benimseyen Ukrayna, vatandaşlarına vizesiz AB seyahati yolunu da açmış oldu. Ülke Rus doğal gazını terk etti ve Polonya, Romanya, Macaristan ve Slovakya'dan gaz almaya başladı.

RUS HAKİMİYETİNDEN KURTULMAK İÇİN...

Ancak çok kritik bir durum söz konusu... Ukrayna, enerji sektörünü Avrupa ile tam olarak bağlayabilmek adına, elektrik şebekesini Rusya'nın şebekesinden ayırmak için çok çalışıyor. Konu çok hızlı bir şekilde fazlasıyla teknik bir hale bürünebilir lakin özetlemek gerekirse; Ukrayna, elektriği üzerindeki Rus hakimiyetinden kurtulmak için mücadele ediyor.

Bu çok önemli zira Rusya'nın saldırıları Ukrayna elektrik sektörünü derinden sarstı. Ülke elektriğinin yaklaşık yüzde 52'sini nükleer, yüzde 28'ini kömür, yüzde 10'unu yenilenebilir enerji ve yüzde 8'ini doğal gazdan elde ediyor. Ukrayna'nın özel sektörde en büyük elektrik dağıtım şirketi olan DTEK'in CEO'su Maksim Timçenko, saldırılara rağmen şebekenin hala stabil olduğunu aktarıyor.

Fakat DTEK'in kömürle çalışan termik santrallerinden biri Luhansk'ta ve devre dışı. Rus kuvvetleri Kiev hidroelektrik santralini ve görünüşe göre Nova Kakhovka'daki bir hidroelektrik santrali daha ele geçirilmiş durumda. Ayrıca Energoatom, geçen pazartesi günü Zaporijya'nın hala çevrimiçi olduğunu ifade etse de Rus birlikleri 6 gigawattlık nükleer santral kuşatma altında.

 Güneş ve rüzgar santrallerinin çoğu devre dışı. Dağıtım altyapısının da bir miktar hasar aldığı biliniyor. Tüm bunlara rağmen genel şebeke tüm bunlara rağmen çalışır durumda. Buna rağmen elektrik şebekesinin tehlike altında olduğunu vurgulamakta fayda var. Zira her şeyin yanında Sovyet günlerinden kalma şebeke, yapımından bu yana Rusya'nın elektrik şebekesine ve sistemlerine bağlı.

Atlantik Konseyi üyesinin kıdemli araştırmacılarından olan Anders Aslund şöyle detaylandırıyor:

“Rusya, Ukrayna'nın elektrik sektörünü kontrol ediyor çünkü Ukrayna, şebekeleri birbirine bağlı olduğu için yalnızca Rusya veya Beyaz Rusya'dan elektrik ithal edebiliyor. Rusya, ayrıca şebekedeki elektriğin frekansı gibi teknik unsurları da kontrol ediyor.”

Elektrik meselesi daha önce de sorun yaratmıştı. 2014'ten beri süre gelen hibrit savaşın da bir parçası olarak Aralık 2015'te ABD tarafından Rus olarak tanımlanan bilgisayar korsanları, kimlik avı dolandırıcılığıyla elektrik dağıtım şirketi çalışanları şeklinde Ivano-Frankivsk Oblastı'ndaki bir şebeke kontrol merkezinin kontrolünü ele geçirdi. Korsanlar Kiev'e ve Ukrayna'nın batısının büyük bir bölümüne giden elektriği kesti.

Hem ABD hem AB hem de Birleşik Krallık uzun süredir ülkenin elektrik direncini artırmak ve elektrik şebekesi için siber güvenlik sistemleri geliştirmek adına 2016'dan bu yana Ukrayna'ya maddi ve teknik yardımda bulunuyor.

Rus siber etkinliğini araştıran önde gelen araştırmacılarından biri olan ve Washington'da kurulan yeni bir araştırma grubu olan Silverado Policy Accelerator'a başkanlık eden Dimitri Alperoviç kampanyayı şöyle anlatıyordu:

“Bu; içişlerini ve elektrik hizmetleri de dahil olmak üzere çok sayıda Ukrayna devlet kurumunu hedef alan yaygın bir kampanya.”

Aralık 2021'in sonuna doğru konuyu değerlendiren Alperoviç, durumu “Rus liderler siber saldırıları, savaş alanının hazırlığı olarak görmekte” ifadeleriyle yorumlamıştı. 2 Aralık 2021'de ise AB Konseyi, başka güvenlik önlemlerinin de yanı sıra siber koruma için de Ukrayna'ya 31 milyon Euro destek verilmesini kabul etmişti. ABD'nin ise 38 milyon dolar ayırdığı biliniyor.

RUSYA'YA BAĞLI KALDIĞI SÜRECE...

Uzmanlar, Ukrayna'nın elektrik şebekesi Rusya'ya bağlı kaldığı sürece konunun siber güvenlik sorun olmaya devam etmekle kalmayacağını, aynı zamanda Ukrayna'nın her an elektriğini kaybedebileceğini dile getiriyor ve aynı zamanda hızlıca Ukrayna'nın şebekesinin mümkün olan en kısa sürede Avrupa'ya bağlanması gerektiğini vurguluyor.

Doğu Avrupa Enerji politikaları uzmanı Suriya Jayanti şöyle bitiriyor:

“Elektrik, Ukrayna'nın Rus boyunduruğuna karşı verdiği mücadelede küçük bir rol oynuyor. Ve bu Rusya'ya değil Avrupa'ya bağlı. Avrupa, kendi kendini savunmak zorunda kalan Ukrayna'ya destek vermeye çalışırken, acilen dahil edilebilecek bu önlem, kuşatma sırasında Ukrayna'yı aydınlıkta tutacak.”

*Bu haberdeki bilgilerini büyük bir kısmı Time'da “Ukraine's Electrical Grid Shows How Hard It Is to Escape from Russia's Grasp” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber