Ukrayna'da gündem: İçimizdeki Belaruslular

Ukrayna'daki önemli azınlık gruplar arasında yer alan Belaruslular işgalin başından bu yana mercek altında. Lukaşenko muhalifleri 2020'den itibaren Ukrayna'ya göç etmeye başlamıştı.

Son Güncelleme:

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali aylardır gündemde. Buça ve İrpin’deki insanlık dramları televizyon ekranlarına yansırken, stratejik bir konumda olan Rus kontrolündeki Mariupol’de sivil halk yaşam savaşı veriyor.

Belarus, savaş başladığından bu yana açıkça Rusya’nın yanında pozisyon alıyor. Ukrayna’yı vuran silahların bazıları Belarus’tan ateşleniyor, Rus askerleri bu ülkede tedavi oluyor. Avrupa’daki en sert otoriter rejimlerden birinin başında olan Devlet Başkanı Lukaşenko, Putin’e bağlılığını sık sık tekrar ediyor. Devlet Başkanı dün yaptığı açıklamada Batı'yı eleştirerek bu ‘tutumlarının’ yeni bir dünya savaşına sebep olabileceğini söyledi.

İşgalin başından bu yana en az 12 milyon Ukraynalı ülkesini terk ederken, bu insanların bir kısmı Rusya’ya gitti. Rusya, gelmek isteyen Ukraynalılara pasaport vereceğini ifade ediyor. Ukrayna’da hatırı sayılır bir Belaruslu nüfusu da var. Ülkelerindeki politik baskılardan dolayı Ukrayna’ya yerleşen bu kişiler, savaştan dolayı ülkeyi terk etmek isteseler de anayurtlarına dönemiyorlar.

Bugün Ukrayna halkı ve rejimi, ülkelerinde yaşayan Belarusluların büyük bir bölümüne pek de iyi gözle bakmıyor. 2021’in sonundan bu yana Ukrayna’da yaşayan Belarus vatandaşı Karina Potemkina, savaştan önce oturum izni için başvuruda bulunmuş ancak başvurusu kabul edilmemiş. Potemkina, göçmen bürosuna başvurduğunda 15 Temmuz tarihi son olmak üzere, pasaportuna sınır dışı damgası vuruldu.

'BANKA HESAPLARI BLOKE EDİLDİ'

Belarus’un muhalif siyasetçilerden Svetlana Tsikhanovskaïa’nın özel danışmanı Franak Viacorka, “24 Şubat’tan itibaren Belarus pasaportlu herkes Ukrayna’da şüpheli” ifadelerini kullanıyor. Viacorka ülkedeki pek çok kişinin banka hesaplarının bloke edildiğini, ancak muhalefetin temasları sonucunda kullanıma yeniden açıldığını söylüyor. Viacorka, “Aktivist ve avukatların da aralarında olduğu binlerce insandan söz ediyoruz. Bu insanlar 2020’den önce Ukrayna’ya yerleştiler. Ukrayna’ya destek olmak için daha fazla adanmış bir yabancı insan grubu var mıdır bilmiyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Potemkina, 2020 yılında oldukça tartışmalı gerçekleşen seçimlerin ardından Lukaşenko’ya karşı düzenlenen protesto gösterilerinde ön saflarda yer almış. Potemkina, “Daha sonrasında pek çok siyasetçi benden uzak durmaya başladı. Kimse beni korumak için bir şey yapmadı” diyor. Ülkesinde kalamayacağını anlayınca da Ukrayna’nın yolunu tutmuş, tutuklanan pek çok arkadaşının hapishanede işkenceye maruz kaldığını iddia ediyor.

Ülkesinden ayrıldıktan sonra Kiev’e gelen Potemkina, sürgündekilerle bir süre aynı evde kalmış ve bir yandan da psikolojik tedavi görmeye başlamış. Ruslar Ukrayna’yı işgal ettiğinde yerel yetkililerle temasa geçerek, acil serviste telefonlara bakmaya başlamış.

Potemkina büyük bir katliamın yapıldığı Buça’dan, İrpin’e geçmiş; Buça’da yaşananları hafızasından çıkarmadığını söylüyor. Buça’da öldürülen kişilerin listesinin elinde olduğunu aktaran Potemkina, bu insanların ailelerini tek tek arayarak durumlarını haber vermiş.

BELARUS'A YAPTIRIM

Ukrayna’nın işgali başlamadan önce Rus güçleri Ukrayna topraklarında askeri tatbikatlar yapıyordu. Belarus ve Ukrayna 1084 kilometrelik bir sınırı paylaşıyor. Avrupa Birliği, ABD, Birleşik Krallık, Kanada ve Japonya, Rusya’ya desteğinden ötürü Belarus’a yaptırım uyguluyor.

Lukaşenko, Batı’nın yaptırım kararlarını kınarken, NATO’nun Polonya ve Litvanya’ya nükleer silah sağlaması durumunda, Rusya’dan nükleer silah isteyeceğini söylüyor. Kimi kaynaklara göre Belarus ordusu bilfiil Ukrayna’da savaşıyor.

Ukrayna’da Ruslardan sonra yaşayan en büyük etnik azınlık Belaruslular. Rus İmparatorluğu zamanında Lviv, Belarus halkı için önemli bir merkezdi. Ukrayna’nın dördüncü devlet başkanı Viktor Yanukoviç de Belarus kökenliydi.

Ukrayna direnişinde gönüllü olarak çalışan başka bir Belaruslu ise Pavel Kukhta. Bir milis gücünün lideri olan Kukhta, “Şöyle bir mottomuz var: Bizim ve sizin özgürlüğünüz için savaşıyoruz” diyor. Pek çok Belaruslu ülkelerindeki demokrasinin geleceği için Belarus'ta Rusya etkisinin azalması gerektiğini düşünüyor.

Kaynaklar: Le Monde, NPR, haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber