Taliban'la 1 yıl... | Afganistan'da muhalefetin durumu ne?

Taliban 1 yıldır Afganistan'da iktidarda. Örgüt gerek elindeki Amerikan yapımı silahlar gerekse de coğrafyaya hakimiyeti ile direniş üzerinde büyük bir güce sahip. Direniş örgütlerinin dağınık yapısı da Taliban için bir avantaj.

Son Güncelleme:

ABD’nin Afganistan’dan tamamen çekilmesi ve ülkeye Taliban’ın hakim olmasının üzerinden bir sene geçti. Bu bir yıl içerisinde Afganistan’da kadın hakları anlamında önemli bir geriye gidiş olurken, ülke siyasi istikrarı aramaya devam ediyor. Kız çocuklarının önemli bir bölümü eğitimlerine ara vermek durumunda kaldığı ülkede Taliban ülkenin büyük bir çoğunluğunu kontrol ediyor olsa da hala direnişin olduğu bölgeler de olduğunu söylemek mümkün.

Bugün Taliban karşısındaki en aktif grup olan Ulusal Direniş Cephesi (UDC), ‘Kabil’in düşüşünün’ üzerinden bir yıl geçmesinin ardından Taliban’a karşı yeni bir saldırı hazırlığında. Andrab ve Penşir bölgelerine akınlar düzenlenirken, başkentin kuzeyinde bulunan Baghlan ve Parvan, Kapisa bölgesine de Uluslar Direniş Cephesi saldırılar düzenledi.

Örgüt, Taliban yönetiminin ülkenin gerçeğini yansıtmadığını söylüyor. Etnik olarak hükümette Tacik ve Hazara ırkına mensup az kişinin olduğunu düşünüyorlar. Bugün sadece Ulusal Direniş Cephesi değil, Taliban karşısında Afganistan İslam Ulusu, Özgürlük Cephesi ve Bağımsızlık Hareketi gibi örgütler de var. Ancak bu örgütlerin gücü Taliban’la eş değer değil.

ÖRGÜTLERİN GÜCÜN NE?

Bu örgütlerin bazıları dağlara çıkarak mevcut devlet otoritesine isyan etmiş durumda. Cihatçı örgütlerin davranış biçimleri hakkında uzman olan Daniele Garofalo ülkedeki Taliban karşıtı örgütlerin durumunu şu şekilde özetliyor:

Şu an pek çok direniş örgütü var. Ulusal Direniş Cephesi bunların en büyüğü, en organize olanı ve ilk ortaya çıkanı. Nisan 2022’ye kadar pek çok örgüt ortaya çıktı, pek çoğunun etnik veya coğrafi bir temeli yok.

UDC’nin başında Penşir Aslanı olarak tanınan Ahmet Şah Mesut’un oğlu Ahmet Mesut bulunuyor. Ahmet Mesut şu an Tacikistan’da yaşıyor. Babası Şah Mesut 11 Eylül 2001’den iki gün önce El-Kaide tarafından öldürülmüştü.

UDC internet sitesinde kendisini şu sözlerle tanımlıyor:

Seçimlerin yapıldığı demokratik bir sistem yaratmak, ifade özgürlüğü, insan ve kadın hakları, tüm etnik grupları kapsamak, rüşvet ve terörizm ile mücadele.

'TESLİM OLMADIK'

Garofalo’ya göre; Mesut bütün direniş örgütlerini tek çatı altında toplamak istiyor. Taliban göreve geldikten kısa bir süre sonra Penşir Vadisi üzerinde saldırılar düzenledi ve burayı da ele geçirdiğini duyurarak ülkenin tamamında kontrol sağladığını söyledi. UDC militanları teslim olduklarını yalanlıyor. Taliban yönetimi resmi olarak ülkede kendilerine karşı organize bir direniş hareketi olduğunu reddediyor.

İddialara göre; Taliban, Penşir’in bazı köylerinde direnişe yardım ettikleri iddiasıyla erkekler dövüyor. Taliban göreve geldikten sonra ülke çapında genel af ilan ettiğini söylemişti. Birleşmiş Milletler ise Ağustos 2021’den bu yana 160 kişinin idam edildiğini belirtiyor. Batı uzun süredir Afganistan’da yaşanan gelişmeler karşısında bir pozisyon almıyor.

UDC'nin lideri Ahmet Mesut. Fotoğraf: Hamid Mohammadi-Wikipedia

MESLEK SAHİBİ OLACAKLAR MI BİLİNMİYOR

Taliban göreve geldikten sonra yaptığı ilk işlerden biri kız çocuklarının 6’ıncı sınıftan sonra eğitim almasını yasaklamak olmuştu. Direnişin güçlü olduğu ülkenin kuzeyinde bazı kız çocuklarının okumasına izin verildiği ifade ediliyor. Mazar-i Şerif’te de bir kız okulunun açık olduğu biliniyor. Bu okulda kızlar sınıflara girmeden önce çantaları aranıyor. Buralarda okuyan kız çocuklarının önemli bir kısmı gelecekte bir meslek yapıp yapamayacaklarını merak ediyor.

Taliban’daki silahlı güçlerin dağılımına geri dönelim. BM Afganistan özel temsilcisi yardımcısı Ramiz Alakbarov, “Taliban ülke genelinde kontrolü elinde tutmaya devam ediyor. Politik bölünmeden dolayı silahlı bir muhalefetin varlığından söz edilebilir” diyor.

Taliban’ın ülkedeki diğer silahlı güçlere karşı önemli bir avantajı ise ABD’nin geri çekilirken ülkede bıraktığı silahlara sahip olmaları. Bir Afgan güvenlik analisti, “Taliban’ın eli muhalefete karşı güçlü. 85 milyar dolar değerinde silah, örgütün elinde” diyor. Ulusal Direniş Cephesi’nin Taliban’a karşı mücadelesini bu sebepten sembolik bulanlar da var.

ÖZET: Taliban'ın ülkenin geneline yayılması ve elindeki silah gücünün muhaliflerden üstün olması sebebiyle askeri olarak ülkenin çok önemli bir kısmına hakim olduğu biliniyor. Muhalif silahlı örgütlerin yapısı ise dağınık ve Taliban'a cevap vermekten şimdilik uzak gibi gözüküyor.

Kaynaklar: Vice, Wall Street Journal, Amerika'nın Sesi

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber