Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: Düşmanı adalete teslim edeceğiz!
Azerbaycan'ın Kelbecer ilinin 27 yıl sonra yeniden alınmasının ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ulusa sesleniş konuşması yaptı.
Aliyev'in konuşmasından satır başları;
Azerbaycan halkı bugünü dört gözle bekliyordu. Günahsız insanlar topraklarından kovulmuştu. Kelbecer bölgesinin işgal altına girmesi büyük faciaydı. Topraklarımızın işgal altına girmesinin asıl suçlusu Azerbaycan Halk Cephesidir. Ne olabilir, ne olmazdı diye düşünmek doğru olmayabilir ama bu sorumluluğu onlar taşıyor.
Şuşa ve Laçin'in işgal altına düşmesini Ermenistan fırsat bildi. Kelbecer'in işgal edilmesi bu çirkin adımların neticesi. Gençler bilmez, ama o zamanlar Azerbaycan'a kimler rehberlik ediyordu, görsünler. Tesadüfi adamlar liderlik yapıp ülkemizi uçuruma sürükledi, devletçilik elden gidecekti. İradesiz, korkak, firari, idare etmede hiçbir yeteneği olmayan, öz ülkesini mahveden kollektif Paşinyan'dı onlar.
Kelbecer bizim kadim Azerbaycan toprağımızdır. Kelbecer'deki kiliseler eski Kafkasya Arnavut Devleti'ne aittir.
"ERMENİSTAN FAŞİZMİNİ MAHVETTİK"
Ermenistan terör devletidir, bunların birçok kanıtı var, tarihi anıtlarımız yıkıldı, milli anıtlarımıza soykırım yapıldı, nehirlerimizin suyu kısıldı. Menfur düşman yazın suyu kesiyordu, kışın suyu açıyordu, ekolojik terör yapıyordu. Menfur düşman Kelbecer ormanlarını kesti, yağmaladı, yaktı. İşgal edilmiş topraklarımızda camilerimiz yıkıldı, domuz bakıldı. Bunu bizden başka kimse mesele etmedi. Şimdi neden (kiliseler için) uluslararası heyet gönderilmek isteniyor? Azerbaycan halkı bunun cevabını biliyor. Bizim işlerimize karışmak isteyenler önce kendine baksın.
Nasıl vahşilerle karşı karşıya olduğumuz görülsün. Biz Ermenistan faşizmini mahvettik. Bizim zaferimiz Ermenistan devletine karşı değil, Ermenistan faşizmine karşı kazanıldı. Biz Kelbecer'i yeniden kuracağız, Kelbecer'e hayat geri dönecek.
"DÜŞMANI ADALETE TESLİM EDECEĞİZ"
Ermenistan Kelbecer'de yasa dışı yerleşim kurdu, bütün şehirleri yıktılar, sanki vahşi bir kabile geçti oralardan, biz ise kurucu, yaratıcı bir milletiz. Ermenistan'dan ve yabancı ülkelerden insanlar yasadışı bir şekilde oraya yerleşti. Bu bir savaş suçu ve Cenevre Sözleşmesine göre bir savaş suçudur. Düşmanı adalete teslim edeceğiz, tüm savaş suçlarına, tüm yıkımlara cevap verecek.
"BU HARİTALAR ŞİMDİ NEREDE?"
Düşman Kelbecer'e yeni ve çirkin bir isim verdi. "Dağlık Karabağ Cumhuriyeti" haritalarını yaptılar. Bu haritalar nerede? Hepsi mahvoldu. Bu haritalar sadece bir kağıt parçası. Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nin tamamı, Şuşa ve çevre 7 ilçenin tamamı "Dağlık Karabağ Cumhuriyeti" kapsamına alındı. Bu haritalar yayınlandı, ders kitaplarında yer aldı ve sergilerde sergilendi. Bu haritaları "Dağlık Karabağ Cumhuriyeti" olarak sundular. Şimdi bu haritalarda ne kaldı? Hiçbir yerde. Azerbaycan toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için gerekli adımları attı.
Ben gerekirse topraklarımızı askeri yollarla kurtaracağımız söyledim. Savaşın asla göz ardı edilmediğini söyledim. Görüşmelerde Azerbaycan tarafının savaş yolundan vazgeçmesi defalarca önerildi. Ben bunu asla kabul etmedim. Sonra beni savaş başlatmayı istemekle suçlamaya başladılar. Sorunu barış içinde çözmek istediğimi söyledim. Ama çözmek istiyorum. Ermenistan ne istedi? Statükoyu koruyun, onu ebedileştirin.
"BAĞIMSIZSANIZ, BAĞIMSIZ BİR ÜLKE OLARAK YAŞAYIN"
Ermenistan bağımsız bir ülkeyseniz, bağımsız bir ülke olarak yaşayın, başka birinin topraklarını işgal ettiniz. Bir milyon insanı evsiz bıraktınız. Tüm binaları, evleri, şehirleri yok ettinız. Vahşi gibi davrandınız. Adalet sizin yanınızda değil, uluslararası hukuk yanınızda değil, tarihsel gerçek sizin yanınızda değil. Ama bu toprakları sonsuza kadar ellerinde tutacaklarını düşündüler. Zamanın geçeceğini ve nesillerin değişeceğini düşünüyorlardı. Azerbaycan halkı bunu unutacak ve bu durumla yüzleşecek sanıyorlardı. Bir hata yaptılar. Bu durumla asla uzlaşma niyetinde değildik. Bu yıllarda Cumhurbaşkanı olarak Dağlık Karabağ meselesini gündemde tutmak için elimden geleni yaptım. Yurtseverlik, milli gurur ve dayanışma duyguları ülke içinde bir üst seviyeye çıkmasını için her şey yaptım ve biz bunu başardık. Artık dünyadaki herkes bunu biliyor.
Biz enformasyon savaşında, savaş alanında, siyasi düzeyde zafer kazandık. Bilgi savaşını kazandık. Savaş sahasında kazandık, siyasi arenada kazandık. Askeri çözümü her an durdurabiliriz ve buna hazırız dedim. Bir şartla, Paşinyan topraklarımızı ne zaman terk edeceğini şahsen söylemeliydi Bir taahhütte bulunmalı, bir tarih vermeli. Topraklarımızı terk ettiğinde söylenmeliydi. Paşinyan beni dinleseydi bu utanç verici duruma düşmezdi.
Savaş bir kez daha kimin kim olduğunu gösterdi. Ermenistan mağlup bir ülkedir. Azerbaycan muzaffer bir ülkedir. Kelbecer bizimdir! Karabağ Azerbaycan'dır! Şuşa'nın kurtuluşundan bir gün sonra, 70'ten fazla köyün kurtarılmasıyla düşman diz çöktü ve bir teslimiyet belgesiimzaladı. Paşinyan'ın hala nerede olduğunu bilmiyorum. Saklıyorlar. Muhtemelen bir gün bize söyleyecekler. Paşinyan, bu teslimiyet eylemini nerede imzaladın? Ama şartlarımızı kabul etmek zorunda kaldı.
Kaynak: Haber Global TV