Rusya'nın olası işgalinde mülteci akını endişesi: En çok etkilenecek ülke...
Rusya-Ukrayna krizi belirsizliğini korurken ABD ve Batılı ülkelerin açıklamaları tansiyonu yükseltiyor. Öte yandan, olası bir işgalde Avrupa'ya olası bir yeni mülteci akını da endişe yaratıyor.
Dünyanın gözü Rusya-Ukrayna sınırındaki gelişmelere çevrildi. Özellikle ABD tarafından işgalin "her an olabileceği" öne sürülürken, Rusya bu açıklamaları "kumpas" olarak nitelendiriyor. Avrupa'da ise coğrafi yakınlık nedeniyle işgalin "mülteci akını" boyutu ayrıca tedirginlik yaratıyor.
EN FAZLA ETKİLENECEK ÜLKE
Uzmanlar, böyle bir mülteci akınından en fazla etkilenecek ülkenin, Polonya olacağını dile getirirken, Varşova'nın büyük bir akın karşısında tecrübesiz olduğuna dikkat çekiliyor. Öte yandan Polonyalı yetkililerin mülteci akınına karşı çeşitli senaryolar üzerinde çalıştıkları belirtiliyor.
Polonya İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski, bölge yönetimlerinin ve belediyelerin, Ukrayna'da savaş çıkması halinde mülteci kabul etme olasılıklarını değerlendirdiklerini açıkladı.
Polonya'da valiler de hafta sonu belediyelerden olası mülteci akınına karşı konaklama tesislerinin listesi ile kapasitelerine ilişkin bilgiyi 48 saat içinde İçişleri Bakanlığına vermelerini istedi.
POLONYA'DAN AÇIKLAMA: EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ
Polonya İçişleri Bakanı Yardımcısı Maciej Wasik de bir milyona yakın Ukraynalı mültecinin ülkeye gelme ihtimali üzerinde durduklarını söyledi. Wasik, "En kötü senaryoya hazırlıklı olmalıyız. Bir milyona yakın Ukraynalı mülteci dalgasına hazırlıklı olmak için adımlar atıyoruz. Polonya hükümeti, Rusya ile gerilimin yükseldiği Ukrayna ile dayanışma içinde hareket edecek. Cenevre Sözleşmesi uyarınca bu insanlar Polonya koruması altında olacak ve yardıma ihtiyacı olan kişilere kesinlikle hayır demeyeceğiz." açıklamasını yaptı.
Polonya'nın büyük bir mülteci akınını yönetemeyeceğini düşünenler de var.
Polonya göçmen haklarını destekleyen sivil toplum kuruluşu Polonya Göç Forumu Başkanı Agnieszka Kosowicz, "Polonya Yabancılar Dairesi tarafından işletilen 10 merkez toplam 2 bin kişilik kapasiteye sahip. Bu kapasitenin 800'ü de şu anda kullanımda." diyerek barınma sorununa dikkati çekti.
Polonya'nın eski Ukrayna Büyükelçisi Jan Piekto da "İş aramak için gelen ve Polonya toplumunun etkin bir parçası olan bir milyondan fazla Ukraynalı bulunuyor. Ancak savaştan ve ölümden kaçan yüz binlerce insandan oluşan bir akın, Polonya'nın kaldırabileceği bir şey değil." değerlendirmesini yaptı.
Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA) de Avrupa Birliği ve Vişegrad Grubu yetkililerinin Ukrayna'nın olası işgali durumunda mülteci akınında ilk kabul ve geçiş ülkelerinin buna hazır olup olmadığını değerlendirmeleri gerektiği açıklamasını yaptı.
Açıklamada, "AB güvenlik yetkilileri ile Vişegrad Grubu ülkelerinin içişleri bakanlıkları ilişki kurmalı, ilk kabul ve geçiş ülkeleri olarak hazır olup olmadıklarını değerlendirmelidir. Polonya özel bir öneme sahiptir. Rusya'nın Ukrayna'nın büyük bir bölümünü işgal ettiği bir senaryoda Polonya, Ukraynalı mülteciler için Avrupa'ya giden kilit yol olacak." ifadesi kullanıldı.
Polonya'nın Ukrayna ile 482 kilometreden uzun bir sınıra sahip olduğuna ve sınırda 10'dan fazla geçiş gölgesinin bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, Polonya'nın coğrafi yakınlığı, nispeten daha yüksek maaşlar ve diğer faktörler nedeniyle halihazırda da tercih edilir bir ülke olduğu belirtildi.
GEÇMİŞTEKİ ÖRNEK
CEPA ayrıca geçmişte yaşananların Polonya'nın diğer AB ülkeleri gibi Ukraynalı mültecilere kollarını açmayacağının işaretini verdiğini bildirdi.
Merkezin açıklamasında, "Geçmiş, Polonya'nın diğer AB ülkeleri gibi, Ukraynalı sığınmacılara kollarını açmayacağını gösteriyor. Polonya Başbakanı Ukrayna ile dayanışma içinde olduğunu ifade ederken, bunun sığınma konusunda Polonya'nın sert politikalarını gevşetmeye kadar varacağı belirsiz. 2015 yılında Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesinin ardından Polonya, Ukrayna vatandaşlarının sığınma taleplerinin yüzde 99'unu reddetti." ifadelerine yer verildi.
Kaynak: AA