Rusya Ukrayna savaşı Avrupa'yı nasıl yeniden kömürle buluşturdu?

Avrupa'nın tamamen yenilenebilir enerjiye geçiş planları Ukrayna'nın işgali ile ileri tarihe atıldı gibi. Rus doğalgazının kısıtlanması, alternatif enerji arayışlarını hızlandırdı. Avrupa ülkeleri tekrar kömüre mi dönecek?

Son Güncelleme:

Savaştan önce Avrupa ülkelerinin birçoğu, kömürden elektrik ürettikleri termik santralları ikinci plana atmışlardı. Elektriğin büyük bir çoğunluğu yenilenebilir enerji ve doğalgaz santrallarından üretiliyordu. Almanya, Rusya'dan gelen doğalgazdaki kesintilerin ardından elektrik üretimi için kömürle çalışan elektrik santrallarına döneceklerini açıkladı. 

Avusturya da, Rusya'dan gelen doğalgazın azalmasından kaynaklanan elektrik kesintileri nedeniyle bir kömür santralini yeniden açacağını duyurdu. Hollanda, İtalya, Fransa, İspanya, Danimarka ve Polonya kömür ithalatını artırdı. Rus kömürüne alternatif arayan Avrupa, Güney Afrika'ya yöneldi.

  • Peki Avrupa tekrar kömüre mi dönecek?
  • Avrupa'da kömür santrallerinin tekrar kullanması kömür kullanımının bitirilmesi hayallerini ne kadar etkileyecek?
  • Rus kömürünün alternatifi olan Afrika'nın konumu güçleniyor mu?
  • Avrupa'nın tekrar kömüre yönelmesi iklim krizi ile mücadeleyi nasıl etkileyecek?

Güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren Solar3GW Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, Avrupa'nın tekrar kömüre dönmeyeceğini kesin bir dille söylüyor. Turhan, "Bu karar Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlattığı politik krize dayanıyor" diyor.

'İLK ZORLUKTA KÖMÜRE DÖNMEK...'

Avrupa'da ve tüm dünyada kömür santrallerinin kapatılması bir hayal olmaktan çıkmadığını aktaran Turhan, "Yenilenebilir enerji ve onun özelinde güneş enerjisi bugün, iklim krizinin ve enerjide dışa bağımlılığın dolaylı ekonomik etkilerini bir kenara koysanız dahi, sadece seviyelendirilmiş elektrik maliyeti açısından da en ucuz kaynak" değerlendirmesinde bulundu.

Kısa süreli de olsa Avrupa'nın kömür kullanımına geçmesinin, kömür talebini artırmasıyla, özellikle gelişmekte olan ülkelerin üzerine büyük bir ekonomik yük bindireceğini söyleyen Turhan, "Bu yükü hafifletmek için, bu ülkelerin verimsiz fosil yakıtlara yönelmesi, Avrupa'da kömür tüketiminin artması ile birlikte iklim krizini içinden çıkılmaz bir hale getirecektir" diyor.

Turhan sözlerini şöyle sürdürdü; "Mevcut planlar dahilinde Paris Anlaşması'nın hedef koyduğu, küresel sıcaklık artışını sınırlama hedefine ulaşmak tartışmalıyken, bu plana kömüre yönelerek ara vermek, hedeflere ulaşmayı imkansız kılacak. Bu hedefler başarılmazsa, ekstrem iklim olayları görüleceği gibi tarımsal ürün yetiştiriciliğinde, dünya nüfusunu besleyecek yiyecek üretmede de sıkıntılar baş gösterecektir."


'EN GEÇ 2030 YILINA KADAR...'

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü de, Avrupa ülkelerinin krize hazırlıksız yakalandığını belirterek, "Her şeyden önce bu kışı enerji kesintisi olmadan atlatmaya odaklanmışlar. Bu nedenle Rus kaynaklı olmayan her türlü enerji kaynağı değerlendiriliyor.

Bunun yanı sıra bazı Avrupa hükümetleri kömürü -halihazırdaki kömürden çıkış planlarına rağmen–kısa vadeli de olsa yeniden kullanmayı düşünüyor. Bu durum Avrupa'nın fosil yakıtlardan uzaklaşmasına dair planlarını geciktirebileceğine dair korkuları körüklemiş durumda" diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin bu kriz nedeniyle kömürden çıkış planlarından vazgeçmiş olmadığını ifade eden Güllü, "Benzer bir krizi tekrar yaşamamak için temiz enerjiye geçişin daha da hızlandırılarak en geç 2030 yılına kadar kömürden çıkışın tamamlanması gerektiği ifade ediliyor. Fosil yakıt bağımlılığını azaltarak ortadan kaldırmak, hem enerjide fiyat dalgalanmaları ile tüketim maliyetlerini azaltmak hem de temiz ve güvenilir enerji arzı için yegane yöntem" şeklinde konuştu.

Güllü; "Bu tür krizler bir taraftan enerji dönüşümünü tartışmaya açsa da öte yandan uzun vadede benzer sorunların yaşanmaması için tek çözüm enerji sektörünün karbonsuzlaştırılmasıdır" dedi.

'ÖNCE ÖZ KAYNAKLAR, SONRA AFRİKA'

Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emirhan Göral, "Avrupa, Rusya'nın doğalgazı bir dış politika aracı olarak kullandığını biliyor. Kış geliyor, doğalgazın önemli kısmı ısınmaya aktarılacak. Ancak o zaman sanayinin durmaması için Avrupa'nın da sahip olduğu kömür rezervi kaynakları devreye girecektir. Ancak Avrupa'nın kullanacağı filtreler, 90'lı yıllarda kullandıklarından farklı olacaktır" şeklinde konuştu.

Göral, AB'nin 20 yıldır 'Daha az nasıl enerji harcayarak yaşayabiliriz?' çalışmaları yaptığına dikkat çekerek, "Mesela 2012 yılında eski tür ampüllerin tümünün üretimi ve pazarlaması yasaklanmıştı. Avrupa'da en az güneş alan bölgelerde bile güneş santralleri verimli kullanılıyor. Ancak bu enerjiler toplumsal hayattaki ihtiyacı karşılayabilir. Sanayi ve ısınma için ise dış kaynaklara bağlı" ifadelerini kullandı.

Göral, Rus kömürüne karşı AB'nin bütün alternatifleri değerlendirebileceğini dile getirerek, "Bu Avustralya kömürü de olur Afrika kömürü de. Ancak Avrupa önce kendi öz kaynaklarını da devreye sokacak. Almanya bu kaynaklara sahip. O yüzden konuyu gündemde onlar tutuyor" diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber