Rusya, dört bölgeyi ilhak etti ama... Putin'in hamlesi ne anlama geliyor?

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda kritik bir perde daha açıldı ve Rus güçlerinin kontrolündeki Herson ve Zaporijya ile Rusya destekli ayrılıkçı kuvvetlerin denetimindeki Donetsk ve Luhansk'ta söz konusu dört bölgenin Rusya'ya ilhakı için referandum yapıldı. Rusya Anayasası, ilhak edilen toprakların devrini yasaklıyor. Bu durum savaşın bu yeni dönemeçten sonra nasıl bir pozisyona evrileceği konusunda merak uyandırıyor.

Oylama sonucu ve atılan imzalar olsa dahi örneğin Zaporijya, tam olarak Rusların elinde değil. Ukrayna, kritik şehrin neredeyse dörtte birini kontrol altında tuttuğu gibi işgal altındaki topraklarda çalışanlara ödemeye yapmaya devam ediyor. Ukrayna, Kırım'da dahil olmak üzere sürgünde de olsa yerel yönetimlere bağlı çalışanlar, doktorlar ve öğretmenler gibi kamu çalışanlarının maaşını ödüyor.

Akıllardaki en önemli soru ise Moskova'nın özellikle Herson ve Zaporijya'da nasıl tam bir otorite ve kontrol sağlayacağı sorusu.

2014'te Kırım'ı da ilhak eden Rusya, savaş öncesi öne sürülen hedeflerinden biri çerçevesinde Azak Denizi'ni tamamen çevrelerken Kiev ise Kırım da dahil olmak üzere tüm toprakları geri alana kadar savaşma sözü veriyor. Batı ise Moskova'ya karşı silah, para ve daha fazla yaptırım vadetmekte. Bununla birlikte sürgündeki yetkililer de uzaktan da olsa görevlerini sürdürüyor ve ilhakı kabul etmiyor.

'HALA İŞİMİZİ YAPIYORUZ'

Zaporijya'daki nükleer santralin de bulunduğu savaş öncesi 53 bin nüfuslu kritik yerleşim bölgesi Enerhodar'ın sürgündeki belediye başkanı Dimitro Orlov, ofislerin ve koridorların yardım kutularıyla kaplı olduğu eski bir üniversite binasında demeç verirken “Referandum bir düzmece, bir tiyatroydu. Bizim için hiçbir şeyi değiştirmiyor; hala işimizi yapıyoruz” ifadelerini kullanmakta.

Ukraynalılar hala vatandaşlarına yardım etmek için tıbbi ve diğer insani yardım malzemeleri gönderiyor. Ukraynalı yetkililer, Rus işgali altında doğan bebekler için ailelerin talep etmesi halinde kimlik belgeleri hazırlıyor. Son günlerde, yorgun Ukraynalı aileler, konvoylar halinde Zaporijya'nın kuzeyine kaçmaya çalışırken savaşın başından beri bölgede kalan birçoğu için referandumların bardağı taşıran son damla olduğu da aktarılıyor.

Ancak uzmanlar Rusya'nın referandumlarla temel olarak iç siyasete bir mesaj verdiğini de ifade ediyor. Aynı zamanda anayasanın ilhakla Rusya'ya bağlanan toprakların devredilmesini yasaklayan maddesi de oldukça kritik. Moskova, buna dayanarak, söz konusu bölgelere yapılan saldırıları “kendi topraklarına” yapılmış bir saldırı olarak görüp, daha agresif bir tutum takınacağı düşünülüyor.

ÇOK YÜKSEK ORANIN DA BİR ANLAMI VAR!

Hepsine ek olarak ortaya çıkan çok yüksek “Evet” oranı pek çok seçim uzmanını ve bölgeye yönelik analizler yapan ismi şaşırttı. Batılı kaynaklar ve Ukraynalı yetkililer tarafından demokratik yolların dışına çıkan yöntemlerle yapıldığı iddia edilen bu seçimlerde sonuçlara büyük bir şüpheyle yaklaşanlar, ortaya çıkan çok yüksek “Evet” oranının da bir anlamı olduğunu vurguluyor.

University College London'da küresel politika üzerine dersler veren Dr. Brian Klass, sonuçların Rusya iç siyasetindeki muhtemel yankılarına ilişkin şu argümanı öne sürüyor:

“Bazı Ruslar elbette şüphe duyacaklar, ancak yüzde 99 gibi oranlar, Kremlin propagandacılarının yarattıkları dünya ile tutarlı. Aylarca Ukrayna'nın 'sahte bir ülke' olduğu mesajını verdikten sonra, halkın neredeyse oybirliğiyle 'gerçek bir ülkeye' katılmaları mantıklı!”

Dr. Klass, ayrıca Prof. Nic Cheeseman ile ortak kaleme aldığı How to Rig an Election (Bir Seçime Nasıl Hile Karıştırılır) adlı kitaba atıfta bulunurken “dışarıdan bakanları” ikna edebilmek için yüzde 60-65 bandında bir noktanın hilede tercih edildiğini ifade ediyor ve Rusya'nın hiçbir şekilde Batı'yı ikna etmek gibi amaç gütmediğini öne sürüyor.

*Washington Post (In Zaporizhzhia, Russia controlled a referendum but not hearts or minds), The Atlantic (Putin Didn’t Think He Would Fool Anyone), Yale University Press

Kaynak: Web Özel