Putin'in 'şeytanı' Sarmat II hakkında ne biliyoruz?

Rusya yeni kıtalararası füzesi Sarmat II'yi tanıttı. NATO'nun 'şeytan' lakabını taktığı bu füzenin özellikleri ne? Donbas savaşının başlamasıyla Rusya'nın bu füzeyi dünyaya göstermesi arasında nasıl bir ilişki var?

Son Güncelleme:

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Soğuk Savaş sonrası dönemde Batı’da en sıcak çatışmaların yaşandığı an oldu. Ukrayna’da insani kriz büyürken, Buça, Brodonskaya ve İrpin’de Rus ordusu çekildikten sonra ortaya serilen katliam görüntüleri şok etkisi yarattı.

Ukrayna krizinde müzakere yolu şu an için umut vaat edici görülmezken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün yaptığı açıklamada Sarmat RS-28 isminde yeni bir kıtalararası balistik füze denemesi yaptıklarını duyurdu. Kremlin kaynaklarına göre Sarmat RS-28 NATO’ya karşı yapılırken, füzenin ağırlığı 200 ton olarak duyuruldu.

Füzenin Donbas savaşının ortasında sergilenmesi de farklı yorumlara sebep oldu. Rusya’nın Plesetsk bölgesinden fırlatılan füze 6 bin kilometre ötedeki Kamçatka Yarımadası’na gönderildi. Putin’in verdiği bilgilere göre Sarmat’ı durdurabilecek bir füze savunma sistemi yok. Kremlin füzenin Rusya’yı tehdit eden insanlara da bir mesaj olacağını düşünüyor.

18 BİN KİLOMETRE MENZİLİ BULUNUYOR

Rusya Savunma Bakanlığı Sarmat’ı (Rusya 'sonsuz' demek) dünyanın en güçlü kıtalararası füzesi olarak tanıttı. 10-15 nükleer savaş başlığının olduğu füzenin 18 bin kilometre menzili bulunuyor, aynı anda hipersonik hızda savaş başlıklarını taşıyabiliyor. Stratejist Ian Willams, “Büyük ihtimalle dünyadaki en güçlü silah” diyerek Sarmat’ı tanımlarken, askeri analistler Rusya’nın en batısından fırlatılması durumunda 13 dakika içinde Londra’yı vurabileceğini söylüyor.

Füze tamamen Rus yapımı parçalardan oluştuğundan yaptırımlar da aktif hale gelmesini engellemiyor. Rus ordusu Sarmat’ı yıl sonunda hazır pozisyona getirecek. İngiltere’nin eski Savunma Bakanı Yardımcısı Jim Townsend, Rusya’nın füzelerini göstermesinin Ukrayna’daki çaresizliğin temsili olduğu görüşünde. Rusya ve Kanada geçen günlerde Ukrayna’da daha çok ağır silah göndereceklerini söylemişti.

ABD Savunma Bakanlığı füze testini bir tehdit olarak görmediğini rutin bir işlem olarak algıladıklarını söyledi. Putin füze testinin duyurulmasından önce bir grup öğrenciye hitaben yaptığı konuşmada Donbas’a barış götürme düşünü kurduğunu söylemişti.

ÜÇ SAVAŞ BAŞLIĞI TAŞIYORDU

NATO Rusya’nın yeni füzesine ‘Şeytan 2’ ismini veriyor. Sarmat Sovyet yapımı olan 1962’de tasarlanmış Voevoda’nın yerini alacak. Voevoda üç savaş başlığı taşıyabiliyordu. Voevoda’ya NATO zamanında SS-18 Şeytan ismini vermişti. Bu sebepten yeni füzeye Batı ‘Şeytan II’ diyor.

Georgetown Üniversitesi’nden Matthew Kroenig, “Biden her seferinde Rusya ile çatışmaya girmek istemediğini söylediğinde bu strateji işe yarıyor. O da bir nükleer savaş istemiyor. Bu Putin ve Rusya için kötü” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya Ukrayna’yı işgal ettikten sonra ABD kıtalararası füzesi Minuteman III’ün testlerini durdurma kararı almıştı, bu karar alınırken Rusya’nın da başka bir büyük savaş silahını sergilemeyeceği hesaba katılmıştı. Sovyetler Birliği ile ABD arasında nükleer silahların kontrolü için yıllardır pek çok anlaşma yapılıyordu.

RUSYA ABD'YE HABER VERDİ

Bu anlaşmalardan sonuncusu START’ın süresi 2026 yılının başlarında dolacak. START anlaşması kapsamında tarafların nükleer testleri öncesinde birbirlerine bilgi vermeleri gerekiyor. Rusya Sarmat’ın fırlatılmasından önce Pentagon’a haber verdi.

Sarmat II’nin testlerinin 2021 yılında başlaması bekleniyordu ancak bu fon sıkıntısı ve tasarım engelleri sebebiyle gerçekleşemedi.

Putin Sarmat II hakkında yaptığı konuşmada, “Rusya en büyük nükleer güçtü ve hala öyle. Unutmayın kimse bizimle konuşmak istemedi. Kimse bizi dinlemedi” diyordu. 2018 yılında Sarmat için hazırlanan bir animasyonda füzenin dünyayı dolayabileceği vurgulanıyordu.

Rusya geçen aylarda tarihi dolan bir uydusunu vurmak için de gelişmiş füze teknolojisini kullanmıştı. NASA Rusya’nın bu hamlesinin Dünya’yı tehlikeye soktuğunu, füze parçalarının atmosfere saçıldığını söylemişti. ABD Başkanı Donald Trump, Putin ile dostane bir diyalog içinde olduğunu belirtse de ABD Trump döneminde nükleer araştırmalara ayırdığı payı ciddi şekilde artırdı.

*Kaynaklar: Telegraph, Insider, Washington Post, Newsweek

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber