Protestolarla çalkalanan bir ülke: İran
İran'da halk yıllardır sokaklarda protesto gösterileri düzenliyor. Bazen suya erişememek, bazen yaptırımlar sonucu iflasa yaklaşan bir ekonominin durumu, bazen de kadınların özgürlük arayışı meydanları dolduruyor.
Can Mumay-Eren Sakarya
"Roma bir günde kurulmadı…" Bu cümle, olayların bir anda meydana gelmediğini süreç içerisinde oluştuğunu anlatmak için kullanılır. İran’da yaşanan gelişmeleri de bu perspektifte yorumlayan çevreler var. 13 Eylül 2022 tarihinde İran’da 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin ‘ahlak polisi’ tarafından ‘saçını düzgün örtmediği’ gerekçesiyle gözaltına alınması ve gözaltındayken hayatını kaybetmesi dünyanın dört bir yanında protesto gösterilerine sebep oldu.
Protesto gösterilerinden bazılarının adresi de İstanbul olurken, İranlı kadınlar saçlarını keserek yaşananlara karşı seslerini yükseltiyor. Başkent Tahran dahil olmak üzere İran genelinde yaşanan gösterilere polis sert bir şekilde müdahale ederken ölü sayısı 40'ı geçti.
İran son yıllarda sokakta yaşanan olaylar ile gündeme gelen bir ülke. 2017 yılının sonunda ekonomik sıkıntılar, Kasım 2019’da benzin fiyatlarının yükselmesi, Ocak 2020’de ‘yanlışlıkla’ bir yolcu uçağının vurulması sonucu 176 kişinin hayatını kaybetmesi, geçen Mayıs ayında da 10 katlı bir binanın çökmesi sonucu 40 kişinin yaşamını yitirmesi sebebiyle ülke genelinde protesto gösterileri düzenlenmişti.
İran 83 milyonluk nüfusa sahip, farklı etnik kökenleri bünyesinde barındıran bir ülke. Uzun yıllar engebeli ve zor coğrafyası sebebiyle dünyada yaşanan gelişmelerden uzak, izole bir şekilde kaldı. Ülke 19. yüzyıldan itibaren siyasetini İngiltere ve Rusya arasında bir dengede yürüttü.
MUHAFAZAKARLAR VE REFORMİSTLER
İran’da uzun yıllardır muhafazakarlar ve reformistler arasında bir siyasi mücadele var. Bu mücadele 2009 yılında reformistlerin Ahmedinejad yerine farklı isimleri desteklemesiyle gündemdeki yerini korumuştu. 2009 seçimlerinde, seçimden iki saat sonra Ahmedinejad’ın oyların yüzde 63’ünü alarak kazandığının İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanması seçimlere gölge düşmesine sebebiyet vermişti.
13-19 Haziran 2009 tarihinde bu seçim sonuçları yurt genelinde protesto edilmiş, 100’e yakın protestocu yaşamını yitirmişti. 2013 seçimlerinde reformistlerin önemli bir kısmı Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi destekledi. Ruhani oyların yüzde 50.7’sini alırken, muhafazakarlar ve ılımlılardan oluşan bir kabine kurdu. Ruhani 2017 seçimlerini de kazanarak ülkede reform isteyenlerin elini güçlendirdi. Görev şu an muhafazakarların adayı El-Reisi'nin elinde.
'YOLSUZLUĞA KARŞI MAHKEMELER' KURULDU
ABD ambargosundan ötürü İran ekonomisi iflas etme noktasına gelirken, ülkedeki koşullardan dolayı yaklaşık 80 şehirde başlayan protesto gösterileri Ruhani’nin ikinci dönemine denk geldi. Bu gösterilerde 25 kişinin hayatını kaybettiği 4 bin kişinin yaralandığı belirtiliyor. Rejim bu gösterilerden kısa süre sonra özel olarak ‘yolsuzluğa karşı mahkemeler’ kurdu. Bu mahkemelerin bazı durumlarda idam cezaları dahi verdiği görüldü.
2018-2019 arasında ülkedeki kadınların yasal örtünme çerçevelerine karşı itirazlarının sesi yükseldi. Otomotiv ve eğitim sektöründe çalışan bazı vatandaşların ücret artışı dolayısıyla mitingler düzenlediği görüldü. 2019’un sonunda yaşanan sellerde devletin müdahalesinin yetersiz kaldığını savunan protesto göstericileri tekrar sokaklara döküldü.
'TOPLUM DEĞİŞTİ, KISITLAMALAR DEĞİŞMEDİ'
Haberglobal.com.tr'ye konuşan sosyolog ve İran uzmanı Hamid İbrahimi'ye göre; İran İslam Devrimi'nden sonra uygulanan politikalar sosyal hayata kısıtlamalar getirdi. İbrahimi, "Kısıtlamalar değişmedi ancak ülkede toplumsal olarak bir dönüşüm yaşandı. Bu dönüşüm ile yeni jenerasyonun da talepleri değişti" demekte.
Kasım 2019’da hükümetin benzindeki devlet katkısını azaltması ile birlikte akaryakıtın fiyatına yüzde 50 zam geldi. Hükümet toplumun en fakir kesimi olan nüfusun yüzde 75’ine daha fazla kaynak ayırabilmek için akaryakıt fiyatlarına dolaylı zam yapıldığın söyledi.
İran’ın Ruhani Lideri Ali Hamaney, akaryakıt fiyatlarındaki artışın sorumlusunu yabancı ülkeler ve yurt dışında organize olan İranlı muhalif gruplar olarak gösterdi. Uluslararası Af Örgütünün iddiasına göre Kasım 2019 gösterilerinde 300 kişi yaşamını yitirdi. ABD’ye göre bu gösterilerde bin 500 kişi yaşamını yitirdi, İran hükümeti söz konusu rakamları yalanladı.
'SİYASET ALANI DARALDI'
İran uzmanı Hamid İbrahimi, insanların taleplerinin siyasiler nazarında karşılık bulamamasının, ülkedeki insanların tepkisine yol açtığını dile getirirken, yaptırımların ülke ekonomisini daha da zor bir noktaya sürüklediğini söyledi. İbrahimi sözlerini şöyle noktaladı: Reisi'nin iktidara gelmesi ile iktidar tamamen muhafazakarların eline geçti, siyaset alanı daha da daraldı. Bu siyasetteki daralma sosyal hayata da yansıdı. Bu kadının ölmesi ile kamusal vicdanda oluşan rahatsızlık sonucu toplumu ikna edecek bir adım atılmadığı için bu olaylar yaşandı.
15 Haziran 2021 tarihinde Khuzestan vilayetinde su sıkıntısı çeken halk sokaklara dökülmüştü...
Ek kaynaklar: Atlantic Council, Bloomberg, ABD Kongresi Araştırma Servisi
Kaynak: Web Özel