Prof.Dr. Aygün Attar'dan gözaltına alınan Ruben Vardanyan'ın eşi Veronika Zonabent’e açık mektup
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul Üyesi Prof.Dr. Aygün Attar, Azerbaycan'da gözaltına alınan sözde Ermeni yönetiminin eski "devlet bakanlarından" Ruben Vardanyan'ın eşi Veronika Zonabent'e açık bir mektup yazıp sosyal medyadan paylaştı.
Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki sözde Ermeni yönetiminin eski "devlet bakanlarından" Ruben Vardanyan gözaltına alındı.
Azerbaycan Devlet Sınır Hizmetleri'nden yapılan açıklamada, Vardanyan'ın Azerbaycan'dan Ermenistan'a geçmek isterken sınır muhafızları tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul Üyesi ve Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı Prof.Dr. Aygün Attar, sosyal medyadan Ruben Vardanyan'ın eşi Veronika Zonabent'e açık bir mektup yazdı.
İşte Attar'ın "Veronika Zonabent’e açık mektup" başlığıyla paylaştığı o metin:
"Veronika, öncelikli olarak bir kadın ve anne olarak eşinizin tutuklanması nedeniyle yaşadığınız duygularınızı iyi anladığımı belirtmek isterim. Keşke insanlar daha güzel olaylar vesilesiyle gündeme gelseler.
Siz, uzun yıllardır sözde "Ermeni soykırımı" için çok faal çalışıyorsunuz.
Sahip olduğunuz maddi gücünüzü kullanarak Hollywood yıldızları ve “insan hakları savunucularını” 100. Hayat adlı tamamen Türk düşmanlığına hizmet eden bir projede kullandınız.
Banka yatırımcısı olan eşiniz EBRD’ın (Yeniden yapılandırma ve geliştirme için Avrupa Bankası)imkanlarını kullanarak UWC’ın (Birleşik Dünya Okulları) Dilican okulunu kurduğunda, eğitimli nesiller eski husumetleri değil birlikte insanca yaşamayı tercih eder düşüncesiyle ümitlenmiştim. Ama siz dünyanın 64 ülkesinden gelip o okulda eğitim alan gençlere de kin düşmanlık aşıladınız.
Tıpkı, Türkiye ‘de İstanbul Bienali’nde Ermeni meselesini (!) konu alan tek taraflı olarak Türkleri suçlayan sanatçıları (!)ve işlerini desteklediğiniz gibi.
Kurmuş olduğunuz IDeA Vakfı (Initiatives for Development of Armenia) Ermenistan’ın gelişimi için Girişimler adını taşımaktadır ama eşinizin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde gerçekleştirdiği “faaliyetler” ne Ermenistan ne de Karabağ’daki Ermenilerin girişim ve gelişimine değil bilakis yıkımına sebebiyet verdi.
Keşke bir kadın ve anne olarak eşinizi terörle iş birliğine götüren ve Türk düşmanlığıyla hareket etmesine sebebiyet veren o ünlü “dedesinin anlattığı hikayelerin" telkin ettiği düşmanlıktan uzak tutabilseydiniz!
Karabağ üzerinden dünyada yeni savaşlar kurgulayan güçlerin ve Ermeni lobisinin ona size ve tüm Ermenilere oyun oynadığını keşke fark etseydiniz!
Keşke siz, karı koca olarak hatırı sayılır paranızı ve zamanınızı Türk Ermeni düşmanlığını körükleyen Ermeni lobisinin istekleri doğrultusundaki işlere değil de şu coğrafyada birlikte yaşamak mecburiyetinde olduğumuz hakikatinden hareketle daha yapıcı faaliyetlere adamış olsaydınız.
Oysa siz ailece ASALA terör örgütünün, 1992 de Hocalı Soykırımı’nı gerçekleştirenlerin yolunu seçtiniz.
Eşiniz Karabağ ‘da terör yuvalanmasını ekonomik ve siyasi açıdan finanse etti.
Azerbaycan devleti teröristlere ve terör destekçilerine günlerce silahı bırakıp teslim olmaları karşılığında çağırış yaptığı halde eşiniz Ruben Vardanyan provakatif açıklamalarıyla Karabağ Ermenilerini kin ve nefrete teşvik etmiştir.
Etnik kimlik ayrımcılığı yaparak Azerbaycan sınırları içerisinde devlete karşı faaliyet yürütmüş Ermenilerle birlikte Batılı devletleri bölgeye davet ederek bölge güvenliği açısından ciddi suç işlemiştir.
Karabağ'da uyduruk bir sözde devlet kimliğini inşa etmeye çalışmış ve sözde başkan sıfatıyla yurt dışında 🇦🇿devletçiliğine karşı bilinçli ve iftira dolu siyasi kampanya yürütmüştür. Eşiniz Ruben Vardanyan’ın, aşağıdaki açıklamanızda belirttiğiniz maddi durumu veya Ermeni lobisine yapmış olduğu “hayırsever"lik Azerbaycan ve Ermeni toplumunu provoke ederek çatışma ortamına sürüklemek suretiyle sosyolojik açıdan her iki tarafta ciddi travma yaratan insanlık suçunu mazur gösteremez.
Vatana ihanet eden herkes gibi yasalar karşısında eşit şartlarda muhakeme edilmesi adaletin tecellisi olacaktır.
Karabağlı bir ailenin evladı olarak iki toplumun barış içerisinde yaşam koşullarına bir an önce kavuşmasını arzu eden şuradan bir insan kimliğimle düşüncelerime son veriyorum.
Ruben Vardanyan bir söyleşisinde "Sadece hayal kurmak değil, hayalini gerçekleştirebilmek çok önemli" demişti.
Azerbaycan toprağı üzerinde ikinci bir Ermeni devleti kurmak gibi ütopik hayal kurarsan gerçekleştiremeyeceğin gibi böylesi sonucuna da katlanırsın haliyle...
Her anlamda “geçmiş ola!”
Prof.Dr.Aygün Attar"
Kaynak: Haber Global TV