Pompeo'nun 'Kuzey Kutbu'na yakın' açıklamasına 'Ölçmüş mü?' yanıtı geldi
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, Çin'in Kuzey Kutbu'na yakın olduğu iddiasına yönelik "komünist kurgu" şeklindeki nitelendirmesi Pekin yönetiminin tepkisine neden oldu.
South China Morning Post'un haberine göre Pompeo, hafta başında Twitter'da Çin'in Kuzey Kutup bölgesinde yakın olduğu iddiasına "komünist bir kurgu" yorumunu yaparak Çin'in Kuzey Kutup Dairesi'nden 1450 kilometre uzakta olduğunu gösteren bir harita paylaştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, ABD Dışişleri Bakanı'nın yorumunu, ABD'nin Güney Çin Denizi'ndeki faaliyetlerine atıfta bulunarak, "Bay Pompeo mesafeleri hesaplama konusunda fena değil. Çin'in Kuzey Kutup Dairesinden 1450 kilometre uzakta olduğunu hesapladığına göre, hiç ABD ile Güney Çin Denizi arasındaki mesafeyi de ölçtü mü?" sözleriyle eleştirdi.
Güney Çin Denizi'nin ABD'den 13 bin 357 kilometre uzakta olduğuna işaret eden Hua, "Böylesi bir mesafeye rağmen ABD, yıl boyunca kesintisiz biçimde defalarca tatbikat ve yakın keşif için Güney Çin Denizi'ne savaş gemileri ve uçak gönderdi." dedi.
GÜNEY ÇİN DENİZİ SORUNU
Çin, 1947'de yayımladığı "Dokuz Çizgi Hattı" adı verilen haritayla Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde egemenlik iddiasında bulunuyor. Su altı kaynakları açısından zengin bölgedeki hak iddiaları başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.
Pekin'in tartışmalı sularda inşa ettiği yapay adalar üzerinde kurduğu üsleri silahlandırdığı iddiaları, ABD ve bölge ülkeleriyle arasında gerginliğe sebep oluyor.
Uluslararası Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda, Çin'in, Güney Çin Denizi'nde tek taraflı egemenlik taleplerinin yasal olmadığına karar vermişti.
POMPEO ŞEFFAFLIK ÇAĞRISINDA BULUNMUŞTU
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Newsweek dergisi için kaleme aldığı makalesinde, Çin'i nükleer silah kapasitesini artırma faaliyetleri konusunda şeffaf olmaya çağırdı.
ABD'nin Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ile yaptığı silahlanmayı kontrol anlaşmalarının tehlikeli yanlış anlaşılmaları önlediğine ve iki ülkenin de ulusal güvenlik menfaatlerine hizmet ettiğine dikkati çeken Pompeo, "Çin bugün, dünyanın en hızlı büyüyen nükleer silah stokuna ilişkin şeffaflığa izin vermiyor." ifadesini kullandı.
Pekin'in şu anda kaç nükleer silahının bulunduğunu ve bunlardan kaç tane daha geliştirmeyi planladığını açıklamayı reddettiğini belirten Pompeo, "Çin, bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyeleri arasındaki en az şeffaf ülkedir." iddiasında bulundu.
Çin yönetiminin hava, kara ve denizde kademeli stratejik nükleer güç inşa etmeye çalıştığını anlatan Pompeo, Devlet Bakanı Şi Cinping'i gizlilikle yürütülen bu faaliyetlere öncülük etmekle suçladı.
Pekin yönetiminin nükleer gücünü geliştirirken ABD'nin de on yıllarca silahlanma kontrol anlaşmalarına takılıp kaldığını iddia eden Pompeo şu değerlendirmede bulundu:
"Biz, yerden fırlatılan 500-5 bin 500 kilometre menzilli füzeleri Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması ile sınırlandırılırken Halk Kurtuluş Ordusu, Çin kıyılarına binden fazla bölgesel menzilli balistik füze konuşlandırdı. Bu füzelerin çoğu hem nükleer hem de konvansiyonel harp başlığı taşıyacak çift kabiliyetli silahlardır. Bunlar, ABD'nin Doğu Asya'daki güçlerini hedef alma ve ABD müttefiklerini rahatsız edip korkutma amacıyla yapılıyor."
Çin'in 2020'de 220'den fazla balistik füze denediğini ileri süren Pompeo, "Pekin'in nükleer kapasitesi, silah modernizasyon faaliyetleri ile birlikte ele alındığında, daha saldırgan, nükleer güç olmayan komşularına karşı bile daha tehditkar hale geliyor ve Çin'in 'nükleere ilk sarılan güç olmama' politikasının altını oyacak durum ortaya çıkıyor." mesajı verdi.
Kaynak: AA