Polonya'da AB yanlısı muhalefetin zaferi
Polonya'da dün yapılan Parlamento seçimlerinde Avrupa yanlısı merkezci muhalefet, sandık çıkış anketlerine göre iktidardaki milliyetçi popülistleri (PiS) ve aşırı sağı geride bırakarak Parlamento çoğunluğunu kazandı.
Üç merkezci muhalefet partisi olan Donald Tusk'ın Yurttaş Koalisyonu (KO), Üçüncü Yol'un Hıristiyan Demokratları ve Sol, 460 üyeli Parlamentoda PiS ve aşırı sağcı Konfederasyon'un toplam 212 sandalyesine karşılık 248 sandalye kazandı.
Donald Tusk, bunun "popülist PiS'in saltanatının sonu" anlamına geldiğini ilan etti. Tusk, anketlerin sonuçlarının yayınlanmasının hemen ardından, "Polonya kazandı, demokrasi kazandı, onları iktidardan uzaklaştırdık (...) bu kötü dönemin sonu, bu PiS'in saltanatının sonu" dedi.
Kürtaj, büyük bir anlaşmazlık konusu
Bu sonuçların teyit edilmesi halinde seçimlerin Jaroslaw Kaczynski'nin Hukuk ve Adalet (PiS) partisinin sekiz yıllık iktidarına son vermesi bekleniyor.
66 yaşındaki Donald Tusk, 2007-2014 yılları arasında Polonya Başbakanı ve 2014-2019 yılları arasında Avrupa Birliği Konseyi Başkanı olarak görev yapmıştı.
Tusk, seçimler öncesinde, Avrupa Birliği ile iyi ilişkileri yeniden tesis etme ve PiS hükümetinin görevde olduğu iki dönem boyunca ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle Brüksel tarafından dondurulan Avrupa fonlarını çözme sözü verdi.
Donald Tusk ayrıca, Katolik değerleri vurgulayan PiS hükümetiyle önemli bir anlaşmazlık noktası olan kürtaj haklarını serbestleştirmeyi vaat etti.
PiS lideri Jaroslaw Kaczynski, 200 milletvekili çıkaracak olan ancak hükümet kuracak çoğunluğa sahip olmayan hareketinin göreceli başarısını övdü.
Kaczynski, "İster iktidarda ister muhalefette olalım (...) Polonya'ya ihanet edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
"Değişim zamanı”
Gözlemciler, artık "muhalif bir hükümetin kurulması şansının bulunduğunu, bu sonuçların PiS hükümetinin sonu anlamına geldiğini ve Polonya’nın Avrupa'daki konumunu yeniden inşa etme şansı belirdiğine işaret ediyor.
Anketlere göre, oylamaya katılma oranı yüzde 72,9 oldu. Bu, 1989'da komünizmin çöküşünden bu yana seçimlere en yüksek katılma oranı oldu.
KO, Üçüncü Yol ve Sol'un hükümet kurmak için anlaşması gerekiyor. parti liderleri de anlaşmaya istekli olduğunu dile getiriyor.
Donald Tusk, "Resmi sonuçlar için muhtemelen 10 saat kadar bekleyeceğiz (...) sonra oturup tartışacağız ve kesinlikle bir anlaşmaya varacağız" dedi.
PiS, kampanya sırasında, yolsuzluğu ortadan kaldırmayı amaçladığını iddia ettiği ancak AB'nin demokrasiye bir saldırı olarak gördüğü tartışmalı yargı sistemi reformlarını sürdürme sözü vermişti.
Kampanyaya, Tusk'ı Berlin, Moskova ve Brüksel'in çıkarlarını temsil etmekle suçlayan iktidar sahiplerinin şiddetli kişisel saldırıları damgasını vurmuştu.
Kiev ve Batılı müttefikleri, kısa süre önce Slovakya'da Ukrayna'ya yardıma karşı olan bir hükümetin seçilmesinden sonra bu seçimleri yakından izliyordu.
Kiev'in başlıca destekçilerinden olan ve bir milyon Ukraynalı mülteciyi topraklarına kabul eden Polonya'da ise bıkkınlık gittikçe artıyor.
PiS hükümeti, Polonyalı çiftçileri korumak için gerekli olduğunu savunarak tahıl ithalatına ambargo uygulayarak Ukrayna ile ters düşmüştü.
Kaynak: Ajans Bizim