Kendilerini 'erkek' ilan ediyorlar! Bu enteresan gelenek tarihe gömülmek üzere...
Arnavutluk'ta yüzlerce yıldır "yeminli bakireler" denen kadınlar, kendilerini "erkek" ilan ediyor ve ömürlerinin sonuna kadar evlenmeden bir erkek gibi yaşıyorlar. Zamanında özgür bir kadın olmanın zorlu yolu olan bu yemin, tarihe karışmak üzere. Peki bu tam olarak nasıl bir gelenek?
Arnavutluk'un kuzey ucunda yaşayan Gjystina Grishaj, ergenlik çağında ataerkil ve geleneklerine çok bağlı köyünde yaşamını sürdürürken hayatını tamamen değiştirecek bir karar aldı: Ömrünün geri kalanını bir erkek gibi yaşayacaktı.
Ne genç yaşta evlenmeye razıydı; ne yemek pişirmeyi ne de ütü yapmayı seviyordu. Kendisi “Kadınların yaptığı hiçbir şeyi yapmayı sevmiyorum” diyordu ve Arnavutluk'ta var olan bir geleneğe tabi olacaktı. Adeta bir ömürlük sözleşmeye imza attı.
'YEMİNLİ BAKİRELER'
Bu kadınlara “burrneshat” yani “yeminli bakireler” deniyor. Bu hayatı seçen Gjystina Grishaj, bir erkek ismi almak durumundaydı ve tercihi de Duni oldu.
“Kişisel bir karar verdim ve aileme söyledim. 'Artık erkeğim ve evlenmek istemiyorum' dedim.”
Artık Arnavutluk'ta çok çok az sayıda kadın “yeminli bakire” olma yolunu seçiyor. 15. yüzyılda başladığı düşünülen bu gelenek, Arnavut kadınların henüz bakireyken ettikleri bir yemine dayanmakta.
Bazen istemedikleri bir evlilikten kaçınmak için, geçmişte daha önce zaman zaman da aile reisinin erkek bir vasi bırakamadan öldüğü durumlarda mirasın aileye kalabilmesi için bu yol tercih ediliyor.
'ERKEĞİN AYRICALIKLARINA SAHİP...'
“Bakirelik yemini” eden kadınlar, ataerkil toplumda çizilen ve erkeğin görevi olarak tanımlanan her sorumluluğu yerine getirmek durumunda kalıyor. Ancak bununla birlikte erkeğin sahip olduğu ayrıcalıklara da sahip oluyor.
Tamamı artık geçmişte kalan ayrıcalıklar şöyleydi: Yeminli bakireler erkek kıyafetleri giyebiliyor, oy kullanabiliyor, silah taşıyabiliyor, saat takabiliyor, sigara içebiliyor, mal mülk alıp satabiliyordu.
40 YIL ÖNCE
Duni, çevresindeki neredeyse herkesin bu tercihini kabullendiğini söylüyor. Sadece annesi zaman zaman 2019'da yaşamını yitirdiği güne kadar onu kararından döndürmeye çalıştığını anlatıyor. Bu arada Duni kendisini bir trans birey olarak görmüyor. 56 yaşındaki Duni bu kararını 40 yıl önce vermiş.
Arnavutluk'un kuzeyinin gelenekleri üzerine çalışmalar yapan Gjok Luli, “Toplum değişiyor ve yeminli bakireler yok olmak üzere. Bu kadına verilen rolden bir kaçıştı. Ancak böylesi umarsız bir kaçışa artık gerek yok" diyor. Duni'nin 20 yaşındaki yeğeni Valerjana Grishaj buna örnek. Kuzeyin dağlarını terk edip başkent Tiran'a yerleşen Valerjana “Köy benlik bir yer değildi” diyor: “Bütün arkadaşlarım 16 yaşından beri evliler.”
Ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadın olan Valerjana, halasının yaptığı tercihi de anlayabildiğini söylüyor: “O zamanlar, oralarda güçlü, bağımsız kadınlar yoktu. Güçlü ve bağımsız olmak için 'erkek olmak' zorunda kalıyorlardı.”
'ATAERKİL SİSTEM HALA VAR'
1991'e kadar oldukça kapalı bir ülke olan ve komünist rejimle yönetilen Arnavutluk, son yıllarda ekonomik olarak gelişiyor ve Avrupa'nın geri kalanıyla daha rahat bağ kurabiliyor. Ancak buna rağmen Valerjana, “Ataerkil sistem hala varlığını sürdürüyor. Burada Tiran'da bile... Yalnız yaşayan genç kadınlara hala çok kötü gözle bakıyorlar” ifadelerini kullanıyor.
Duni, bununla birlikte ülkenin genelinde özellikle kırsalında hakim olan transfobik ve homofobik görüşleri de güçlü bir şekilde destekliyor. Diana Rakipi de böyle bir örnek. 66 yaşındaki Diana Rakipi, Durres şehrinde yaşayan bir yeminli bakire.
“Her zaman bir erkek gibi hissettim. Çocukken bile” diyen Rakipi, cinsiyet değiştirme ameliyatı hakkında “Normal değil” diyor: “Tanrı seni kadın olarak yarattıysa, kadınsındır.”
Çok daha agresif olan Diana Rakipi bu operasyonu geçirenlerin hapse atılması gerektiğini dahi ifade ediyor. Ataerkil sistemin, cinsiyet ayrımcılığının ne kadar derine işlediğini ve ne kadar keskinleştiğini gösteren bu örnekler ülkeye dair çarpıcı tabloyu da gözler önüne seriyor. Ayrıca Duni ve Rakipi'nin bu görüşleri aslında "yeminli bakirelik" geleneğinin oldukça karmaşık bir yapıda olduğunu da gözler önüne seriyor.
Son olarak Duni, yeminli bakire geleneğinin yakında ortadan kalkacağı için üzgün olduğunu, ancak Tiran'daki yeğeninin, bir kadının dolu ve saygın bir yaşam sürmesi için geçmesi gereken yolların artık daha az sert olduğunu gösterdiğini ifade ediyor:
“Toplum değişiyor ancak ben, zamanım için doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Seçtiğim rolden çıkamam. Aileme yemin ettim. Bu geri dönemeyeceğiniz bir yol.”
metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr
Kaynak: Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı New York Times'ta yayınlanan "With More Freedom, Young Women in Albania Shun Tradition of ‘Sworn Virgins'" başlıklı makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel