Kazakistan'daki olaylarda asıl hedef Türk dünyası mı?
Kazakistan'da yaşananlar eski bir korkuyu hortlattı. Türk dünyasını baskıyla kontrol altına almaya dayanan Sovyet stratejisinin geri dönmesinden endişe ediliyor. Asıl hedef Türk dünyası mı sorusu gündemde. Bu hassas konuyu Kazakistan'daki son gelişmeler ekseninde mercek altına alalım.
Kazakistan'da yaşananlar eski bir korkuyu hortlattı. Türk dünyasını baskıyla kontrol altına almaya dayanan Sovyet stratejisinin geri dönmesinden endişe ediliyor. Asıl hedef Türk dünyası mı sorusu gündemde. Bu hassa konuyu Kazakistan'daki son gelişmeler ekseninde mercek altına alalım.
Kazakistan'da gelişmeler kaygı verici boyuta ulaştı. Akaryakıt zammı üzerine çıkan protestolar bastırılamayınca, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev çok tartışmalı bir karar aldı. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nden destek istedi. Sadece dış müdahale durumunda müttefik ülkelere askeri destek sağlama yetkisine sahip olan örgüt, 1 gün bile beklemeden Kazakistan'a askeri birlik yolladı. Böylece tarihinde ilk kez barış gücü misyonunu devralmış oldu.
Şimdi yanıt bekleyen iki soru var. Sovyet Rusyasından çıkan devletler içinde Orta Asya'nın en istikrarlı ülkesi olan Kazakistan nasıl oldu da iç karışıklığı bastıramadı? Daha da önemlisi yabancı askerler Kazakistan'dan ne zaman çıkacak? Çekilme tarihine Kazak hükümetinin karar vereceği, Anayasal düzen sağlandığında askerlerin ülkeyi terk edeceği açıklandı. Yani sürecin ucu açık bırakıldı.
Türk dünyası endişeli... Soğuk savaş döneminde baskıyla Türk dünyasını kontrol altına alan Sovyet stratejisinin geri dönmesinden korkuluyor. Peki Orta Asya'nın en zengin ülkesi Kazakistan, yeni stratejik oyunların merkezi haline mi geliyor?
Dikkat çeken bir nokta var... Kazakistan sadece Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne üye değil. 2009 yılında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı'nın da parçası. Kurucu ülke olmasa da örgütü canlandırıp geliştirme sürecine büyük katkı sundu. Uzun vadeli hedeflerden biri örgütün siyasi ve askeri ittifaka dönüşmesiydi. Ancak Kazakistan'da son yaşananlar Türk dünyasındaki iş birliğinden duyulan rahatsızlığı gözler önüne serdi. Sovyet emperyalizmi hayali kuranlar Türk birliğine darbe indirmek istiyor. Bu da Türk cumhuriyetlerinin bir araya gelip güç birliği yapmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Kazakistan'ın Sovyet kimliğinden uzaklaşıp Türk kimliğine yaklaşması da, Sovyetleri yeniden canlandırmak isteyen güçleri rahatsız etti.
Latin alfabesine geçiş, Türk milliyetçiliğini destekleme gibibüyüka dımlar atan Kazakistan'ın kurucu lideri Nursultan Nazarbayev, tam da Türk dünyasının aksakalı olarak itibarını artırdığı dönemde hedef haline getirildi. Sanki önceden yazılmış bir senaryonun parçası gibi. Bu durum sadece Nazarbayev'in değil, Türk dünyasının da itibarsızlaştırılmak istendiğine işaret ediyor.
Peki Kazakistan neden hedefte? Topraklarının altında iştah kabartan petrol ve doğal gaz yataklarıyla değerli madenler var. Krom rezervleri açısından dünyada lider konumda. Nüfusunun yaklaşık yüzde 70'ini Kazaklarla Türk asıllılar, yüzde 20'sini de Slavlar oluşturuyor. Sovyetler Birliğihayali kuran Rus milliyetçileri bu bölgede hak iddia ediyor. Soğuk savaş artığı ihtiraslar, sadece Kazakistan'ı değil diğer Türk cumhuriyetlerini de tehdit edebilir. Bu yüzden miadı dolmuş emperyalist fikirlere karşı güç birliği her zamankinden daha da önemli.
Kaynak: Haber Global TV