Kanada'daki 'Özgürlük Konvoyu' ne anlama geliyor? Nasıl o kadar para topladılar?

Aşı karşıtları dünya çapında fırsat buldukça eylemler düzenlemeyi sürdürürken Kanada'daki eylem geniş yankı uyandırmakta. “Özgürlük Konvoyu” olarak adlandırılan konvoy isminde “özgürlük” geçiyor olmasına rağmen bilinçli bir şekilde Ottawa vatandaşlarını aşırı biçimde rahatsız etmeleriyle de gündeme geliyor.

Ottawa Belediye Başkanı Jim Watson “özgürlük için savaştığını” iddia eden ve kamyon şoförlerinin başı çektiği konvoyun protestoları sürerken kentte OHAL ilan etti, akaryakıtlara el koydu, korna çalmayı yasakladı.

Zira ikinci haftasına giren eylemlerde konvoy, şehir merkezini kapatırken trafiği felç ediyor, durmadan korna çalarak halkı agresif bir şekilde taciz ediyordu.

HER ŞEY O KARARLA BAŞLADI...

Her şey aslında ABD-Kanada sınırını geçen kamyon ve TIR şoförlerine aşının zorunlu tutulmasıyla başladı. Bunu eleştiren eylemler hızla genel olarak tüm Covid önlemlerine karşı tepkilere dönüştü. Elbette sahnede aşı karşıtları da kendilerine yer buldu.

Konvoyun talepleri bulunuyor. Bunların en başında Ottawa'da pandemiye ilişkin getirilen tüm kısıtlamaların kaldırılması geliyor. Ottawa'da yetkililer akaryakıtlara el koydu ancak konvoy, “üyelerine” yiyecek ve yakıt sağladığını açıkladı. Söz konusu grup GoFundMe üzerinden yaklaşık 10 milyon dolar bağış topladı. GoFundMe grubun fonlara erişimini engelledi.

Ottawa Belediye Başkanı Watson yaptığı açıklamada, gösterilerin bölge sakinleri için “ciddi bir tehlike ve tehdit” oluşturduğunu ve OHAL kararına ülke çapında destek verilmesine ihtiyaç duyduklarının altını çizdi.

Kanada'nın başkentinin polis şefi Peter Sloly ise yaşanan süreci bir “kuşatma” olarak değerlendiriyor:

“Bu bir kuşatma... Sahip olduğumuz demokrasiden çok farklı bir şey bu. Hayatım boyunca böyle bir şey görmemiştim.”

Polis taşkınlık, hırsızlık, maddi hasar ve nefret suçları kapsamında göz altına alınan eylemciler olduğunu açıkladı. Öte yandan olaylara ilişkin 60'tan fazla soruşturma açıldı. Halkın da ciddi bir kesimi yaşananlara tepki gösteriyor. Polis, Kanada'da nefret suçlarına ilişkin ihbarlar için açılan özel hatta 200'den fazla ihbar geldiğini duyurdu.

HALK TEPKİLİ: POLİS FAZLA NAZİK...

Bununla birlikte halk, polise tepki de gösteriyor. Ciddi bir kesim, polisin eylemlere katılanlara fazla nazik davrandığını ifade etmekte.

Konvoya otomobil, kamyon ve traktörleriyle katılanlar Alberta ve Montana arasındaki Kanada-ABD sınırını kapatmaya devam ediyor. Eylemciler yolun bir şeridini açtı ancak bölgede hala o kadar yoğun bir sıkışıklık var ki Kanada Kraliyet Atlı Polisi (Royal Canadian Mounted Police) insanları bölgeden kaçınmaya teşvik ediyor.

RCMP'nin Alberta'daki yetkilileri, “Tüm bireylerin yasalara uymadığının ve devam etmekte olan soruşturmaların farkındayız” diyor. Ancak Alberta'nın ana karayollarını kapatan gösterileri illegal kılan Kritik Altyapı Savunma Yasası'na rağmen herhangi bir tutuklama yapılmadı.

Görgü tanıkları siyah ve yerli eylemcilerin polisten beyazlara nazaran çok daha sert muamele gördüğünün de altını çiziyor.

 Ülkedeki endişeyi artıran durum ise eylemlerin diğer Kanada şehirlerine yayılması ve Avrupa'daki özellikle de Fransa'daki kadar sert boyutlara ulaşması. Winnipeg'deki olaylarda bir kişi dört vatandaşı yaraladıktan sonra tutuklandı.

DIŞKI ATTILAR İDDİASI!

Toronto'da korna sesleri yankılanırken bir eylemcinin bir vatandaşa dışkı attığı öne sürüldü! Vancouver'da ise binlerce kişi bir araya geldi. Eylemler sonunda beş kişi göz altına alındı. Bazı eylemcilerin yumurta ve taş fırlattığı, arabaları tekmelediği ve yollara çivi attığı bildirildi.

Edmonton'da ise iki bine varan katılımcıdan oluşan ve tam bir gün süren protestolar, şehrin birçok yolunu felç etti ve Alberta meclisi acilen toplandı. Eylemciler, aşı karşıtı ve Covid-19 kısıtlamaları karşıtı pankartların yanı sıra Qanon ve Trump yanlısı bayraklar da taşıyorlardı.

*The Vice, The New York Times, CBC, NBC

Kaynak: Web Özel