İran'a yönelik 13 yıllık ambargo sona eriyor! ABD, BMGK'de yeni yaptırım yolları arıyor
BMGK'nin 13 yıldır İran'a uyguladığı silah ambargosu 2015'te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında ekimde sona eriyor. ABD, BMGK İran'a silah ambargosunu yenilemezse yasal mekanizmayı devreye sokacak.
ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, Wall Street Journal gazetesinde kaleme aldığı makalede, ''BM, İran'a karşı silah ambargosunu yenilemezse ABD, bunu yapma yetkisini kullanacak.'' değerlendirmesinde bulundu.
BM Güvenlik Konseyinin 13 yıldır İran'a uyguladığı silah ambargosunun 2015'te imzalanan nükleer anlaşma kapsamında ekimde sona ereceğini belirten Hook, ambargonun sona ermesinin ''dünyanın önde gelen terör devleti'' olmakla suçladığı İran'a savaş uçakları, savaş gemileri, denizaltılar ve güdümlü füzeler ithal ve ihracatına imkan sağlayacağını savundu.
"ABD AMBARGOYU BAŞKA YOLLARLA YENİLEME HAKKINI SAKLI TUTACAK"
Hook, ''ABD, diplomasi yoluyla baskı yapacak ve silah ambargosunun uzatılması için destek arayacak. Biz bir tasarı hazırladık ve BM Güvenlik Konseyinde kabul edilmesini umuyoruz. Rusya ve Çin 'evet' oylarıyla İran'a mezhep savaşları için silah satmak yerine Orta Doğu'daki istikrardan daha fazla kazanç elde edebilir. Amerikan diplomasisi bir veto ile engellenirse ABD, silah ambargosunu başka yollarla yenileme hakkını saklı tutacak.'' ifadelerini kullandı.
Hook, nükleer anlaşmayı destekleyen 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyinin İran'a yönelik birçok BM yaptırımını kaldırdığını ancak yaptırımların tekrar uygulanmasına imkan tanıyan yasal bir mekanizma (snapback) da yarattığını hatırlatarak, İran'ın anlaşmayı 10 yıl içinde ihlal etmesi durumunda yaptırımların yeniden uygulanması mekanizmasının hayata geçirilebileceğini ve bunun için BM Güvenlik Konseyine ihtiyaç olmadığını savundu.
Hook, ABD'nin bu yasal mekanizmayı tek başına hayata geçirebileceğini ve İran'ın şimdiye kadar nükleer anlaşmayı beş kez ihlal ettiğini söyledi.
Ancak Rusya, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekildiğini ve anlaşmaya taraf olmayan bir ülkenin yaptırımların yeniden devreye sokulmasına olanak veren yasal mekanizmayı hayata geçiremeyeceğini savunuyor.