İngiltere'deki kamu binaları çürük çıktı: Okul, hastane, adliye...

Her şey, hükümetin ülke genelindeki 156 okula gizlice gönderdiği endişe verici bir mesajla başladı. 

İngiliz basını tarafından 31 Ağustos'ta ortaya çıkarılan mesajda, yeni öğretim yılının başlaması öncesinde bazı okulların kapalı kalması çağrısında bulunuluyordu.

Bunun anlamı, binlerce öğrencinin açıkta kalması ya da Covid-19 salgını sırasında olduğu gibi uzaktan eğitime devam etmesiydi.

Tüm bu binaların sorunu, temellerinde yatıyor. 1950'lerin sonları ile 1990'ların ortaları arasında binlerce kamu binası ve bazı özel binalar, gaz beton (RAAC) kullanılarak inşa edildi. Hafif, havadar bir malzeme ve hafifliği ve iyi yalıtım özellikleri başta olmak üzere bir dizi avantaj sağlayan bir malzeme…

Ancak RAAC zamanla bozuluyor ve Birleşik Krallık Eğitim Bakanlığının Aralık 2022'de yayınladığı bir raporda belirtildiği üzere bazı binaların çökmesine yol açabilir.

Raporda, bir çökme durumunda, ciddî yaralanmalardan çok sayıda ölüme kadar değişen çeşitli tehlikelere dikkat çekiliyor.

Bakanlık tarafından yapılan bir denetime göre, RAAC, "tüm eğitim alanındaki en büyük güvenlik riski olarak ortaya çıktı."

2018 yılında bir ilkokulun çatısı çökmüştü. Neyse ki çatı, binanın tamamen boş olduğu bir hafta sonunda çöktüğü için can kaybı meydana gelmemişti.

Ülkedeki 22 bin 500 okuldan toplam 572'si bu tür beton kullanılarak inşa edilmiş olabilir. Tehlikenin tam boyutunu belirlemek için çalışmalar devam ediyor. Ancak Loughborough Üniversitesi Mühendislik Profesörü Chris Goodier'in de belirttiği gibi, "sorunun boyutu okullardan çok daha büyük!"

Hastaneler

RAAC, hastaneleri de tehdit ediyor. Birkaç milletvekili, 3 Eylül'de adı açıklanmayan bir hastaneyi ziyaret etti ve karşılaştıkları durumu "akılalmaz" olarak nitelendirdi.

İşçi Partisi milletvekili Meg Hillier, The Times'a verdiği demeçte, "Obez hastalar zemin katta tedavi edilmek zorunda, çünkü ağırlıkları ekipmanla birleştiğinde emniyete alınamayacak kadar ağır oluyor" dedi.

Toplam 34 hastanenin bu malzemenin varlığı nedeniyle tehdit altında olduğu düşünülüyor. 

Halk Sağlığı Merkezlerinin feci durumu, devlet tarafından bu sektöre ayrılan fonların sorgulanmasına neden oldu. Unison sendikasının genel sekreter yardımcısı Jon Richards, tüm kamu hizmetlerinin "tehlikeli durumunu yıllarca süren bütçe kesintilerine" bağladı.

Halk Sağlığı Merkezlerini denetleyen kuruluşun başkanı Matthey Taylor, çalışmaların tekrar tekrar "ertelendiğini ve geciktirildiğini" kabul etti.

Siyasî bomba

İngilizler, şüphesiz birkaç yıldır ayaklarının altında uyumakta olan tehlikeyi yavaş yavaş keşfediyor. Herkesin aklındaki soru şu: Kim bu hayatî tehdidin farkındaydı?

The Guardian gazetesinin araştırmasına göre, 2002 gibi erken bir tarihte hazırlanan ilk rapor, 1980'lerden önce inşa edilen binalarda "aşırı deformasyon ve çatlama" olduğuna işaret ediyordu.

Ancak konunun net bir şekilde masaya yatırılması 2018'i buldu.

O tarihten bu yana binalarla ilgili 13 uzman görüşü, rapor ve diğer incelemeler en yüksek siyasî seviyelere ulaştı. Ancak 2021 yılına kadar süren bütçe kesintileri, yıpranmış binaların yenilenmesini ya da yeniden inşasını yavaşlattı.

Küfür

Hükümet, siyasî açıdan savunulması zor bir çizgi izliyor. Durum o kadar gergin görünüyor ki Eğitim Bakanı Gillian Geegan, ITV kanalına verdiği röportajda, kendini kaybederek küfretti!

Bakan, özür diledi ve görevinin başında olduğunu belirtti. Geegan, "Ebeveynlerin endişeli olduğunu biliyorum. Bu sorunu mümkün olan en kısa sürede çözmek için yorulmadan çalışıyorum" dedi. 

Ancak bu küfürlü görevini kaybetmesine yol açabilir!

İngiltere'de 13 yıldır iktidarda olan Muhafazakârlar, genel seçimlere bir yıl kala bu tartışmaya soğuk bakıyor. 

Başbakan Rishi Sunak'ın partisi, sıkı sık, kamu hizmetlerinin ihmal edilmesine göz yummakla suçlanıyor. Bu son skandal da doğal olarak eleştirileri arttırıyor.

Kaynak: Ajans Bizim