İlham Aliyev: Mutlak zaferi kazandık, düşmanı yerle bir ettik

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, video konferans yoluyla katıldığı Yeni Azerbaycan Partisi 7. Kongresinde, Vatan Muharebesi’nden bahsederek, “YAP 6. Kongresinden bu yana geçen son üç yıl, ülkemiz ve bölgemiz için belirleyici oldu. Son üç yılda ülkede birçok önemli gelişme yaşandı ve tabii ki bunlardan en önemlisi toprak bütünlüğümüzün sağlanması, Vatan Muharebesi’nde şanlı zafer kazanmamız oldu. Azerbaycan toprak bütünlüğünü yeniden sağladı, işgalcileri tarihi topraklarımızdan kovdu ve böylece tarihi adaleti sağlamış oldu.” dedi. 

Zaferin gurur kaynakları olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Aliyev, “Bugün zaferimiz dünyanın önde gelen ülkelerinin üniversitelerinde ders konusu olarak görülüyor. Azerbaycan halkı birlik ve beraberlik sergiledi. Azerbaycan ordusu cesaret, kahramanlık ve profesyonellik gösterdi. Tüm halkımız yumruk gibi birleşerek düşmana ezici darbeler indirdi ve tarihi topraklarını işgalcilerden kurtardı. Biz bu tarihi görevi yerine getirdik. Azerbaycan, tarihi, kadim topraklarında ikinci bir Ermeni devletinin kurulmasına asla izin vermeyecektir. Bizi tam olarak tatmin etmeyen bir anlaşmayı asla kabullenmeyeceğiz ve savaştan önce de çeşitli açıklamalarımda ve röportajlarımda yarım yamalak bir barış anlaşmasına ihtiyacımız olmadığını, toprak bütünlüğümüzü tam olarak sağlamamız gerektiğini, tarihi adaleti tam olarak sağlamamız gerektiğini söylüyordum. Çünkü yarım anlaşma halkımızın çıkarlarına uygun değildi. Tarihi adalete uygun değildi ve yarım bir anlaşma ister istemez gelecekte savaş riskini artırabilirdi. Biz ise tam ve mutlak bir zafer lazımdı ve biz bu mutlak zaferi kazandık, düşmanı yerle bir ettik, düşman ordusunu yok ettik ve istediğimizi başardık.” diye konuştu.

"Dış politikayla ilgili çizgimiz değişmedi"

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Dış politikayla ilgili çizgimiz değişmedi. Savaş ve savaş sonrası dönem, bunun çok doğru bir çizgi olduğunu bir kez daha gösterdi. Savaş sırasında bazı ülkeler bize karşı bazı eleştirilerde bulundu. Fakat benim cevabımın ne olduğunu Azerbaycan halkı da bildi. Artık bu eleştiriler yok” diye konuştu.

Aliyev, asılsız suçlamaların artık ortadan kalktığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savaş sırasında adil olmayan tutum sergileyen ülkelerle bile ilişkilerimizin şimdi normalleşmeye başladığını düşünüyorum. Yani onlar tarafından böyle bir teklifte bulunuldu, biz de kabul ettik. Şimdi anlıyoruz ki bazı iç nedenler olabilir. Bazı yanlış bilgiler olabilirdi. Yani bu konuyu uzatmaktan yana değiliz. Hatta Ermenistan'la bile bu sayfayı kapatmamız gerektiğini söyledim. Hocalı soykırımını asla unutmayacağız. Şehitlerimizin kahramanlıklarını asla unutmayacağız ancak biz Hocalı kurbanlarının da, şehitlerimizin de kanını aldık. Savaş meydanında düşmandan intikamımızı aldık. Halkımızın büyüklüğünü bir kez daha göstermek için kazanılan zaferden tamamen memnun olduğumuzu düşünüyorum. Bundan sonra böyle yaşamalıyız. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, intikamımızı aldık ve düşmanı cezalandırdık. Tüm dünyanın gözü önünde onlar bizim önümüzde diz çöktüler, teslim oldular, beyaz bayrak kaldırdılar ve bundan sonra mağlup edilmiş ülke damgasıyla yaşayacaklar. Biz ise bundan böyle gururlu bir halk ve mücadeleci bir devlet olarak yaşayacağız. Bu nedenle dış politikada işbirliğine hazırız. Şimdi birçok ülke Karabağ'daki imar çalışmalarına katılmak istiyor. Onları da biz davet ettik. Dış politika değişmeyecek. Bugün Azerbaycan kendisini sadece siyasi alanda değil, Bağlantısızlar Hareketi'nin sorumlu dönem başkanı ve aynı zamanda haklarını savunabilen bir ülke olarak da kendini kanıtladı. Hem savaş meydanında hem de siyasi meydanda zafer kazandık. Ermenistan, savaştan sonra ne kadar uğraşsa da amacına ulaşamadı. Şimdi bazı ülkelerin belediyeleri bir takım kararlar alıyor. Bunların hiçbir önemi yok. Bizi ilgilendirmiyor. Hatta bazı parlamentoların kararları kabul ediliyor. Fakat biz ne görüyoruz? Tabii ki bizim de haklı eleştirilerimiz var. O ülkelerin yetkililer, dışişleri bakanları ya da diğer bakanları ‘Şunu yapmayın’ diyorlar. Bu hiçbir ülke ile kabul edilemez. Bana bir ülke hakkında bilgi verildi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı kabul edilemez bir şeyler söylemiş. Anlayamıyorum. Lüksemburg'un bizimle ne ilgisi var? Lüksemburg bu bölgeden uzak bir ülke. Yumuşak tabirle ifade edersek, dünyada pek de büyük siyasi ağırlığı olan bir ülke değil ki Dışişleri Bakanı da bizi eleştirsin. Onun dışında başka kabul edilemez ifadeler olmamıştır. Dolayısıyla savaş sonrası dönem de dış politikamızın başarılı olduğunu bir kez daha gösteriyor.”

Kaynak: Haber Global TV