Hollywood yıldızı Audrey Hepburn'un oğlu haklı bulundu

Hollywood yıldızı Audrey Hepburn'un büyük oğlu Sean Hepburn Ferrer, annesinin hayırsever çabalarını devam ettirebilmek amacıyla 1993 yılında kurduğu hayır kurumu tarafından aleyhine başlatılan davayı kazandı.

Son Güncelleme:

Yabancı medyada; 1993 yılında hayata veda eden ünlü oyuncu Audrey Hepburn'un büyük oğlu Sean Hepburn Ferrer'in, annesinin hayırsever çabalarını devam ettirebilmek amacıyla 1993 yılında kurduğu hayır kurumu tarafından aleyhine başlatılan davayı kazandığı haberleri yer aldı.

Haberlere göre Los Angeles Yüksek Mahkemesinde görülen dört haftalık duruşma sonrasında hakim David Sotelo, hayır kurumunun Audrey Hepburn'un adını ve resmini bağımsız olarak kullanma ve Ferrer'in onayı olmadan üçüncü taraflarla sözleşme yapma haklarının dayanaksız olduğunu tespit etti.

Sean Hepburn Ferrer, olayların perde arkasındaki gerçeklerin nihayet ortaya çıktığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: "Hollywood for Children'ı 1993 yılında tekrar oluşturduğumda annemin bir aile kültürü haline gelen insani yardım çabalarını sürdürmeyi amaçlıyordum. 2012 yılında Hollywood for Children'den istifa ettikten sonra erkek kardeşimden yerime geçmesini istedim. Daha sonra ben de UNICEF ABD Fonundaki Audrey Hepburn Derneği'nin onursal başkanı oldum ve bu dernek, Başkan Caryl Stern'in ifadesinde de belirtildiği üzere dünya çapındaki çocuklar için 150 milyon dolardan fazla para toplamıştır. Kardeşim Luca, derneğe lisans vermeye devam etmeyi reddedince bu derneği kapatmak zorunda kaldık. Hollywood For Children'in çevrimiçi de ulaşılabilir olan 990 vergi iadeleri incelendiğinde bu davanın vakıfla ilgili olmadığı görülmektedir. Kendi kardeşinizin ve önceki avukatınızın kendi fırsatçı nedenlerinden ötürü size sırt çevirmesi, tüm bu deneyimi hayatımın en kötü dönemi haline dönüştürdü. Manşetlerde genellikle şu ifadelere yer verildi: "Audrey Hepburn (Vakfı) kendi oğlunu dava ediyor." Tüm hayatım boyunca doğruluktan hiç sapmadım ve bu aşamaya kadar tüm bunların bir sınav olup olmadığını sorguladım. Bu zafer mi? Nelerin risk altında olduğu ve dahil olan kişiler dikkate alındığında galip bir kişiden ziyade daha çok rahatlamış bir insanım. Umarım başlıca amacımız olan annemin nezaket ve hayırseverlik mirasını sürdürmeye kaldığım yerden devam edebilirim."

Sonraki Haber