Hamaney endişeyle gökyüzüne baktı!
İran, Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin şokunu atlatmış görünmüyor. Perşembe günkü anma töreninde Hamaney'in birkaç kez endişeyle gökyüzüne baktığı ve etrafını gözlemlediği görüldü.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin töreni için Tahran'da bulunan Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye, Ayetullah Ali Hamaney'in ofisinde Salı günü sıcak bir şekilde karşılandı.
İki gün sonra İran dini lideri Haniye'nin tabutu başında cenaze namazı kıldı. 85 yaşındaki Ayetullah, Haniye'nin İran'ın başkentinde öldürülmesinin şokunu atlatmış görünmüyor. Perşembe günkü anma töreninde Hamaney'in birkaç kez endişeyle gökyüzüne baktığı ve etrafını gözlemlediği görüldü.
Çelişkili açıklamalar
Hamas'ın üst düzey yetkilisi Halil El Hayya Çarşamba günü Tahran'da düzenlediği basın toplantısında Haniye'nin İran Cumhurbaşkanılığının Saadabad Sarayı kompleksindeki misafirhanesinde kaldığı sırada güdümlü bir mermiyle "doğrudan" vurulduğunu söyledi.
Bu kompleks, Tahran'ın kuzeyindeki Alborz Dağları'nın eteklerinde bir yamaçta yer alıyor. Saray kompleksini çevreleyen alana serbestçe erişilebilir ve bu bölgede dağa tırmanmak başkentin boş zaman aktivitelerinden biri.
Bir kaynak İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung ve İngiltere merkezli haber sitesi Amwaj.media'ya Haniye'nin patlayıcılarla donatılmış küçük bir helikopter olan quadcopter tarafından da öldürülmüş olabileceğini söyledi.
New York Times "aralarında iki İranlının da bulunduğu yedi Ortadoğulu yetkiliye" dayandırdığı haberinde Haniye'nin kaldığı ve İran Devrim Muhafızları tarafından korunan misafirhaneye iki ay önce bir bomba yerleştirildiğini yazdı.
Londra'daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde (IISS) drone ve füze sistemleri uzmanı Fabian Hinz, DW'ye şunları söyledi:
"Haniye'nin kaldığı binanın fotoğraflarına baktım. Binadaki küçük hasara bakarak tam olarak ne kullanıldığını söyleyemem. Binaya verilen hasar çok sınırlı. Bir quadcopter kullanılmış olması oldukça mümkün. Yerinde kontrol edilen ya da uydular ve internet üzerinden kontrol edilen quadcopterler var. Ancak başka mühimmatlar da kullanılmış olabilir,” diye ekledi.
İran için bir güvenlik başarısızlığı
Saldırı nasıl gerçekleşmiş olursa olsun, Haniye'nin nerede olduğu bir sır değildi. Hamas'ın siyasi lideri Tahran'a ilk kez gitmiyordu.
En son Mayıs 2024'te, Nisan ayında bir helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı Ebrahim Raisi'nin cenazesine katılmak üzere Tahran'a gitmişti.
Berlin'deki Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nde (SWP) Orta Doğu ve terörizm araştırmacısı olan Guido Steinberg DW'ye yaptığı açıklamada "Haniye Tahran'ın kendisi için güvenli olmadığını biliyordu" dedi. Steinberg, İran'ın en önemli bilim adamlarından birinin öldürülmesine atıfta bulunarak ekledi: "Tahran, nükleer bilimci Muhsin Fakhrizadeh gibi kendi üst düzey insanlarını bile koruyamıyor"
Kasım 2020'de Tahran yakınlarında suikasta uğrayan Fakhrizadeh, İran'da en iyi korunan kişilerden biriydi. İran'ın nükleer programının kilit isimlerinden biri olarak Mayıs 2018'den bu yana dünya kamuoyu tarafından tanınıyordu. İsrail, İran'ın nükleer silah programını kendi güvenliği için bir tehdit olarak gördüğünü defalarca dile getirmişti.
İsrail, 7 Ekim'de yaklaşık 1.200 kişinin öldüğü ve 230'dan fazlasının rehin alındığı terör saldırılarının ardından Hamas'ı ortadan kaldırma sözü verdi.
İran-İsrail gerginliği nükleer programı öne çıkarıyor
İran misilleme yapacağını bildirdi
İran ve İsrail onlarca yıldır ezeli düşmanlar. İslam Cumhuriyeti'nin katı Şii liderliği 1979 devriminden bu yana İsrail'in var olma hakkını resmen tanımıyor.
İran kendisini baskın bir bölgesel güç ve bölgedeki rakip güçlerin yayılmacılığına karşı bir direniş merkezi olarak görüyor. Tahran ayrıca Hamas ve Hizbullah gibi militan grupları içeren "Direniş Ekseni "ni de destekliyor. Her iki grup da ABD, Avrupa Birliği ve diğerleri tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.
İsrail hükümeti Hamas liderinin öldürülmesiyle ilgili herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney İsrail'i sorumlu tuttu ve "şiddetli cezalandırma" tehdidinde bulundu.