Gönüllülük turizmi: Dev sektörün karanlık yüzü!
Dünyanın dört bir yanından gençler, Afrika, Güney Amerika ve Asya'daki yardıma muhtaç çocuklara destek olmak ve yoğun bir duygusal deneyim tatmak için gönüllülük turizmine yani "voluntourism" akımına yöneliyor. Ancak raporlar ve iddialar milyar dolarlık sektörün karanlık yüzüne dikkat çekiyor.
Araştırmalara göre gönüllülük turizmi ya da dünya çapında bilinen adıyla “voluntourism” (İngilizcede gönüllü anlamına gelen “volunteer” ve turizm anlamına gelen “tourism” kelimelerinin birleşimi) yılda 2 milyar doları aşan ve her yıl 10 milyondan fazla gezgini çeken bir endüstri. Kuzey Amerika ve Avrupa'dan seyahat etmek, yeni kültürler görmek ve iyilik yapmak için yola çıkan gençler genellikle Afrika'da projelerde yer almakta.
Ancak son yıllarda bu endüstriden kar edenlerin ve bu turların organizatörlerinin kim olduğu soruları ve yıllardır süren turlara rağmen organizasyonlara ev sahipliği yapan bölgelerde gözle görülür farkların oluşmaması bu trendin üzerine gölge düşürmekte.
Peki bu sistem nasıl işliyor? Yerel girişimciler ve organizasyon firmalarına ulaşan insanlar, belli bir bedel karşılığında ülkeye gidip çoğunlukla okullarda, kreşlerde ya da yetimhanelerde çalışıyor. Özellikle yetimhaneler en dikkat çeken lokasyonlar.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2018'de yayınladığı bir raporda dünya çapında yetimhanelerdeki çocukların yüzde 80'inden fazlasının aslında yetim olmadığını ifade ediyor ve bu çocukların çoğunun yaşayan en az bir ebeveyni olduğuna ve yoksulluk nedeniyle bu kurumlara yerleştirildiğine vurgu yapıyordu.
ŞOKE EDEN İSTİSMAR VE İNSAN KAÇAÇILIĞI DETAYI...
Hatta raporda istismar ve insan kaçakçılığı mağduru çocukların da bu sektörün kurbanı olabildiğine dikkat çekiliyor. Aynı zamanda aileler çocuklarının beslenme ve eğitim vadedilen bu yetimhanelerde rahat büyüyeceğini düşünüyor. Ancak Güney Amerika'da ve Afrika'da bu sistemle çocukların ailelerinden koparıldığı da çeşitli raporlarda ortaya konmuştu. Hatta Unicef, 2006'da yayınladığı bir raporda Liberia'daki yetimhanelerde kalan çocukların yüzde 98'inin “yetim” olmadığını ortaya koymuştu.
Örneğin Avustralyalı turistlerin bu noktadaki ilgisini yoğun olarak çeken Asya ülkesi Nepal'de yetimhanelerin yüzde 90'ından fazlası ülkenin en çok turist çeken bölgelerinde bulunuyor.
Son olarak Vice'a açıklamalarda bulunan ve kimliğini gizleyen bir şahıs ise “voluntourism” deneyiminden bahsederken çarpıcı iddialarda bulunuyor ve sektörün devamı için çocukların bilinçli olarak yetersiz beslenmeye zorlandığını öne sürüyor. Hatta şu çarpıcı ifadeleri kullanıyor:
“Gönüllüleri getiren araçların geldiğini gören çocuklar yüzlerine, üstlerine başlarına toz toprak sürüyordu. Böylece ironik bir biçimde gönüllülere daha cazip ve daha çok yardıma ihtiyacı varmış gibi görünüyorlardı.
Sözde bir kütüphane yapıyorduk ama o kadar kötüydük ki gece biz uyurken yerel işçiler yaptığımız duvarları bozup yeniden yapmak zorunda kalıyordu. Yemeğimizi yetimhane yememiz yasaktı, çocuklardan ayrı bir yerde yiyorduk. Dolayısıyla ne yediklerini bilmiyorduk.”
Yaklaşık 10 yıldır gönüllülük turizmi turlarına katılan şahıs Covid-19 sürecinde pek çok insanın bu sayede denetimin neredeyse hiç olmadığı Afrika ülkelerine gittiklerini söylüyor.
Harry Potter serisinin yazarı JK Rowling de bu konuya dikkat çeken isimler arasında yer almakta. Lumos adlı bir yardım kuruluşunun kurucusu olan Rowling, 2019'da düzenlenen One Young World zirvesinde şöyle konuşuyordu:
“Bu durumun kurumsallaşması çocuklara yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri. Bu sistemin çocukların normal gelişimleri üzerinde büyük etkileri var, çocukları istismara ve insan ticaretine karşı savunmasız hale getiriyor ve hayattaki şanslarını, fırsatlarını devasa biçimde etkiliyor.”
'KABUL EDİLİR BİR ŞEY DEĞİL'
Konu hakkında “Ours to Explore: Privilege, Power, and the Paradox of Voluntourism” adında çok çarpıcı bir kitaba imza atan yazar Pippa Biddle, “Yetimhanede gönüllü olmak isteyen bir kıza bunu nasıl iyi yapacaklarına dair bir liste verecek değilim. Niyetlerinin önemi yok. Çocukları sömüren bir sisteme yardım ediyorlar ki bu hiç kabul edilir bir şey değil” diyor.
2018'de Avustralya hükümeti de konuya dikkat çekmiş ve yetimhane turizmini “günümüz köleliği” olarak ifade etmişti. “Voluntourism” sistemini sona erdirmeyi hedefleyen ReThink Orphanages adlı organizasyon ise hazırladığı bir raporda, Avustralya'daki üniversitelerin yaklaşık yüzde 60'ının yurtdışında gönüllü olmak isteyen öğrenciler için yetimhaneleri tavsiye ettiğini ortaya koydu.
*Unicef, Vice, The Guardian, ABD Dışişleri Bakanlığı, Driving Change, Lumos
Kaynak: Web Özel