2019'da 5 bin 500 kişi öldü! Bakteriler mayınları nasıl tespit edebiliyor?

Bilim insanları yıllardır her sene binlerce masumun hayatını kaybetmesine neden olan mayınları temizlemenin bir yolunu arıyor. Mayınları görünce ışık saçan bakteriler ise insanlığın umudu. Yeni çalışmalar dikkat çekiyor...

Son Güncelleme:

Orta Doğu ve Afrika’da her yıl kadın çocuk demeden onlarca kişi mayınların kurbanı oluyor. Yılların biriktirdiği çatışmaların artıkları olan bu gizli ölüm cihazlarını yok etmek için dünya çare arıyor.

Uluslararası Mayın Temizleme Kampanyası’nın 2019 raporuna göre kara mayınlarının patlaması sonucu 2019 yılında yüzde 80’i sivil olmak üzere 5 bin 500 kişi hayatını kaybetti. Dünya çapında toprak altında 110 milyon kara mayını olduğu düşünülüyor.

Bugüne kadar aralarında farelerin de olduğu (71 mayını temizlediler) metal detektör çalışmaları dahil olmak üzere mayınlardan kurtulmak için pek çok yol denendi.

Kudüs’deki Hebrew Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmalarda E. coli bakterisi toprağın üzerine atılıyor bunun ardından toprak ışıldamaya başlarsa orada mayın olduğu ortaya çıkıyor.

FON BULAMAYINCA ÇALIŞMALARA DEVAM EDEMEDİ

Bakteriler ile mayınları tespit etmek aslında 1990’lı yıllarda ABD’de tartışılan bir konuydu. Doktor Robert Burlage organik atık ortaya çıktığında bakterilerin parladığını görerek bu teknik ile mayınlardaki kimyasallar ile bakterilerin tepkimeye girebileceğini düşünmüştü. Birkaç denemesinde başarılı olsa da fon eksikliğinden dolayı çalışmalarını devam ettiremedi.

Robert Burlage’in bu çalışmaları İsrailli bilim insanları için ilham kaynağı oldu. Geçen yıl yapılan çalışmalarda mayın görünce ışıldayan bakterilerin DNA’ları incelendi ve denizde yer alan bakterilerin genetik bilgileri kullanıldı. Bu bakterilerde denizlerin renginin almasını sağlayan bir genetik kod bulunuyor.

HER BAKTERİ DAMLASININ İÇİNDE 150 BİN AKTİF HÜCRE

Oluşturulan her yeni bakteri damlasının içinde 150 bin aktif hücre bulunuyordu. Bakteriler üzerine yapılan son geliştirme çalışmalarına göre mayınları tespit eden bakteriler, daha çabuk tepkimeye giriyor. Aynı zamanda yeni oluşturulan ölçüm sistemi ile bakterilerin mayın alanını parlatma alanı da ölçülebiliyor ve bu parlaklığa göre yerin altındaki mayının büyüklüğü konusunda bir fikir oluşuyor.

Araştırmacılar İsrail ordusu ile de ortak deneyler yapıyor. Hebrew Üniversitesi’nde araştırma biriminin başındaki Shimson Belkin, testlerin genel olarak çok başarılı geçtiğini söylüyor.

Ekibin şimdi üzerinde çalıştığı projeye göre bakteriler dronelar ile mayın olduğu düşünülen alana bırakılacak böylece insanların bakterileri saçarken de alana ulaşmasının önüne geçilecek.

Yıllarca ABD’de bakteriler ve mayın ilişkisi üzerine çalışan Doktor Robert Burlage’ın en çok zorlandığı konulardan biri hava sıcaklığı idi. Bakterilerin mayınlara maruz kalınca ışıldayabilmeleri için sıcaklığın 15-37 santigrat derece arasında olması bekleniyor.

Afganistan'da mayın temizleme çalışmaları yapan bir görevli. Fotoğraf: Reuters

TÜRKİYE'DE MAYIN VAR MI?

Mayınsız Türkiye Girişimi Koordinatörü Meteber Öğreten 2018 yılında yaptığı açıklamada Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde 1 milyona yakın mayın bulunduğunu söylemişti. Türkiye’nin ilk olarak 1950 ile 55 yılları arsında mayın döşediğini hatırlatan Öğreten, “Türkiye 90’lı yıllarda da topraklarına mayın döşemiştir. Bunun nedenini de sınırlardan kaçak girişler ve terörle mücadele olarak açıklamaktadır. Buna rağmen Türkiye 2011 yılında elindeki 3 milyon mayını imha etmiştir. Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin sınırları ile bu bölge içlerinde 1 milyon kara mayının toprağa döşeli halde bulunuyor. Bunlardan 100 bin tanesi ise iç bölgelerde döşeli” ifadelerini kullanmıştı.

1 MART 2022'YE KADAR SÜRE

2014 yılının Haziran ayında Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, MHP milletvekillerinin Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin sorularını yanıtlamıştı.

Yılmaz, Türkiye’nin Ottawa Sözleşmesi olarak da bilinen, “Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme”ye 2003’te taraf olduğunu anımsatırken, üzerimize düşen yükümlülükleri yerin getirmek için 2022’ye kadar ek süre talebinde bulunulduğunu kaydetmişti. Yılmaz, Cenevre’de gerçekleştirilen taraf devletler toplantısında, Türkiye’ye 1 Mart 2022’ye kadar mayın temizleme yükümlülükleri için ek süre verildiğini dile getirmişti.

Kaynaklar: The New York Times, Amerika'nın Sesi, Milliyet

Sonraki Haber