Fransa'da 'HES kodu' operasyonu! Tam 182 bin kez...
Aşı pasaportu uygulaması hayata geçtiği günden beri Fransa'da sular durulmuyor. Uygulamaya karşı olanlar eylemler yapmakla kalmadı ve sistemin etrafından dönmenin yolunu da buldu. Fransızların bizdeki HES kodu uygulamasını andıran sistemi 182 binden fazla kez aştığı tespit edildi! Peki nasıl?
Pandemi ile geçen iki yılın ardından hayatlarımıza dahil olan uygulamalar arasında artık en çok alıştığımız uygulama hiç şüphesiz HES kodları. Salgının Türkiye'ye de ulaşmasıyla alınan önlemlerin ardından izolasyonun önemini vurgulayan “Hayat Eve Sığar” sloganı daha sonra bir uygulamaya dönüştü ve artık HES kodları bize normalleşmenin kapısını açan bir anahtar olarak her gün elimizin altında yer alıyor.
Dünyanın farklı ülkelerinde de benzer uygulamalar normalleşme yönünde önemli bir işlev görmekte. Fransa'da da kamusal alanlara, AVM'lere, sinemalara vb. yerlere girebilmek için bizdeki HES koduna benzer bir QR kod sistemi kullanılmakta.
HEM TEPKİ ÇEKTİ...
Ancak Fransa'da koronavirüs kaynaklı kısıtlamalara ve yasaklara gösterilen tepkiler göz önüne alındığında, aşı pasaportu olarak da adlandırılabilecek QR kod uygulamasının da tepki çekeceğini tahmin etmek güç değildi. Uygulama tepki çekmekle kalmadı, vatandaşlar bunun etrafından dolanmanın yollarını da buldu. Hem de tam 182 bin kez!
Buna yönelik gerçekleştirilen operasyon sonucunda Haziran 2021'den bu yana 182 bini aşkın sahte QR kod geçişi yapıldığı tespit edildi. Tespitlere göre sahte QR kodlarının arkasında organize şebekeler de bulunuyor, bireysel ihlaller de...
FARKLI YÖNTEMLER
Kendi QR kodunu oluşturup internet üzerinden satanlar, arkadaşına aşı yapıyormuş gibi yapanlar ve doğrudan Medicare sitesini hackleyen bir başkası... Soruşturmayı yürüten ve gizlice bu kod üreticileriyle iletişime geçen müfettişler bunu ücretsiz yapanlarla da karşı karşıya geldi. Pandemiye inanmayan ve pandemi ile gelen kısıtlamalara karşı olanlar bu işin gönüllülerini oluşturmaktaydı.
Bununla birlikte tutuklanan yüzlerce insanın kullandıkları yöntemler de sahtekarların profilleri de çeşitlilik gösteriyor. Peki sistem bu insanların restoranlara, sinemalara girmesine, halkla temas halinde çalışmasına veya aşısı ve negatif testi olmaksızın seyahat etmesine nasıl engel olunamadı?
İçişleri Bakanlığı'na yakın bir kaynak “Bilgisayar korsanlığına dayalı seri bir üretim” ifadelerini kullanıyor. Nanterre Cumhuriyet Savcılığı'nın 25 Kasım'da açtığı adli soruşturmada aynı kalpazanın hizmet verdiği binlerce kişiye ulaşıldı.
QR KODLAR GÖRSELDEN İBARET OLUNCA...
QR kodların sadece bir görselden oluştuğunu düşünürsek bunlar üzerinden sahtecilik yapmanın aslında çok da zor olmadığı gibi bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. HES kodlarının tarandığı durumda örneğin AVM girişlerinde HES kodları taranıyor, “risksiz” ifadesi görününce insanlar içeri girebiliyor. Normalde HES kodunu taradığımızda karşımıza kod sahibinin ismi de çıkmakta ancak Türkiye'de de Fransa'da da kontrol esnasında ekseriyetle kimlik eşleşmesi yapılmıyor.
Bu da sahteciliğin tespitini çok güç kılmakta. Ancak bir de 28 Şubat 2022'de yargılanmasına başlanacak olan 55 yaşındaki hemşirenin yaptığı sahtecilik Fransa'nın gündeminde. Aşı karşıtı bir müzisyen arkadaşını aşı yapmış gibi sisteme kaydettiği anlaşılan hemşire yargılanacak.
Başka hemşirelerin de 100 ila 380 Euro karşılığında aşı kartı sattıkları da tespit edildi. Bu satışların sosyal medya üzerinden yapıldığı ifade edilirken aşı karşıtlarını, pandemiye inanmayanları ve toplum sağlığını tehdit edenleri hedef alan dolandırıcılar da tespit edildi. Sahte ve aynı zamanda kullanılmaya çalışıldığında hiçbir işe yaramayan aşı kartları ve QR kodlar satan Mohammed M. ve Nathalie D. üç ayda bu yolla 6 bin Euro'ya yakın para kazandıklarını öne sürdüler.
Nathalie D. “Zamanla, bu insanlara sahte QR kodları ve aşı kartları göndererek aslında onlara hiçbir şey göndermediğimizi keşfettik” diyor. Mohammed M. ise bu şekilde kimseyi tehlikeyi atmadıkları görüşünde ve “sazan” olarak tarif ettiği müşterilerinden özür diliyor.
DOLANDIRILDI AMA...
İkilinin dolandırdığı isimlerden olan Malek D. “Bu bir kumar gibiydi. Oynadım, kaybettim” diyor ancak dolandırıldıktan sonra bu yolu aramaktan vazgeçmediğini de söylüyor. Malek D. daha sonra 400 Euro vererek “çalışan” bir sahte kod almış. Malek D. de bir hemşire. O, Natalie ve Mohammed'in davası görüldü. Malek 4 ay, Natalie ve Mohammed ise 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Daha acısını ise Nice Üniversitesi Hastanesi'nde Covid-19 departmanının başında yer alan Carole Ichai açıklıyor. Ichai'ye göre yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 30'u sahte aşı kartları bulunduruyor. Bu şoke eden durum karşısında Fransa'da önümüzdeki günlerde yaşanacaklar merak konusu.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı Le Monde'da “De l’arnaque artisanale à l’escroquerie organisée : la fabrique des faux passes sanitaires” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel