Eski NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Batı ülkelerinden Ukrayna için savaş ekonomisine geçmesini istedi
Eski NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Batı'nın Ukrayna'ya daha hızlı ve kapsamlı şekilde mühimmat ve silah tedarik etmesi için savaş ekonomisine geçmesi gerektiğini belirtti.
Rasmussen, Alman Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, "Batı, Ukrayna'ya daha hızlı ve kapsamlı şekilde silah ve mühimmat tedarik etmeli ve savaş ekonomisine geçmeli. Rusya'nın, İran ve Kuzey Kore'nin yardımıyla bizden daha fazla silah üretmesi, bizim için utanç verici." ifadesini kullandı.
Almanya'nın Taurus füzelerinin teslimini reddetmesini eleştiren Rasmussen, "Silah tedarikinin bu şekilde kısıtlanmasını saçma buluyorum. Rusya, kendi topraklarından füze fırlatırsa Ukrayna, bu mevzileri vurma fırsatına sahip olmalı. Kırım Yarımadası'nı, Rusya ana karasına bağlayan Kerç Köprüsü'nün neden hala ayakta olduğunu anlayamıyorum. Bu savaşın bir an önce sona ermesi açıkça bizim çıkarımızadır." değerlendirmesinde bulundu.
Rasmussen, Avrupa'da acilen savunma sanayinde üretim kapasitesinin artırılması gerektiğine işaret ederek, Ukrayna için bunun hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Almanya, Fransa ve İngiltere'nin Ukrayna ile ikili güvenlik anlaşması imzalamasını öven Rasmussen, bunları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı'nın desteğinin zayıfladığı yönündeki iddiasının açıkça reddedilmesi olarak gördüğünü belirtti.
"MÜTTEFİKLERİNİN TEPKİSİNDEN KORKUYOR"
Ukrayna'nın NATO'ya katılım konusuna da değinen Rasmussen, Ukrayna'nın NATO üyeliğine davet edilmesinin barışın yolunu açacağını savundu.
Rasmussen, "Batı, Putin'e açıkça şu mesajı vermiş olacak, ne olursa olsun Ukrayna, ittifakın bir parçası olacak. Bu yüzden savaşmaya devam etmeye değmez." ifadesini kullandı.
Ukrayna'nın olası NATO üyeliğinin, "Rusya ile NATO arasında savaşa yol açacağı" iddiasını gerçekçi bulmayan Rasmussen, "Putin, Ukrayna'nın silahlarının NATO ülkelerinden geldiğini çok iyi biliyor ama yine de NATO topraklarına asla saldırmadı çünkü müttefiklerinin tepkisinden korkuyor." yorumunu yaptı.
Rasmussen, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliğinin Rusya'ya önemli ders olacağını belirterek, Avrupa'nın ihtiyacı olan şeyin, barışı ve istikrarı sağlayacak yeni güvenlik mimarisi olduğuna, bunun için de Rusya'ya karşı siper olarak Ukrayna'ya ihtiyacın bulunduğuna dikkati çekti.
TRUMP'IN SÖYLEMLERİ, NATO'NUN KARARLILIĞINI TEST ETMEK İÇİN PUTIN'E DAVET OLUR
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci kez başkan olması senaryolarına ve NATO ile ilgili düşüncelerine ilişkin Rasmussen, şu ifadeleri kullandı:
"Trump'a bir konuda hak vermek isterim. Onun sert söylemi, Avrupa'nın gözünün açılmasına yardımcı oldu. 31 Avrupalı müttefikten 18'i şu anda yüzde 2 hedefine ulaşıyor. Bu, NATO'yu askeri açıdan önemli ölçüde güçlendirdi ancak Trump'ın artık ABD'nin 5. maddeye bağlılığı konusunda şüphe uyandırması NATO'yu siyasi anlamda inanılmaz zayıflatır. Bu aslında Trump'ın başkan olması durumunda bir saldırı durumunda NATO'nun kararlılığını test etmek için Putin'e bir davettir."
Rasmussen, 2008'de Bükreş'teki NATO zirvesinde, Ukrayna ve Gürcistan'ın üye olması gerektiğine karar verildiğini ama bunu gerçekleştirmek için hiçbir şey yapılmadığını, bunun çok yanlış olduğunu belirterek, hatalı davrandıkları itirafında bulundu.
Rusya'nın 2014'te Kırım ve Donbas'ı işgal etmesinden sonra Putin'e, Batı'nın fazlasıyla zayıf mesaj gönderdiğini kaydeden Rasmussen, "Putin de Batı'da bölünme olduğunu yakından gözlemledi. Bazı ülkeler daha güçlü tepki istiyordu bazıları ise tereddütlüydü. Bu da Putin'in yanlış hesaplama yapmasına yol açtı. 2014'te harekete geçme konusundaki tereddüdümüz 2022'de Rus işgaline yol açtı." değerlendirmesinde bulundu.