Ermeni taburları Abhazya'da savaştı. Gürcü siyaset bilimci Georgy Mdivani gelinen süreci değerlendirdi

Gürcü Siyaset Bilimci Georgy Mdivani, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan arasındaki yakınlaşmadan rahatsızlık duyan Ermenistan'ın tutumunu ve Abhazya'da çatışan Ermeni taburlarını Media.az'a yorumladı

Son Güncelleme:

"Gürcistan, Ermenistan'ın toprak iddiaları konusunda ihtiyatlı olmalı. Ermenistan, Gürcistan ile Rusya arasında yeni bir sıcak çatışma beklentisi içinde. Etnik olarak Samtskhe-Javakheti'yi, ekonomik olarak Abhazya'yı ele geçirdi. Abhazya'yı etnik olarak da ele geçirmeye yakın. Orada yeni bir aşama başlıyor; diğer uluslar ve her şeyden önce Abhazlar üzerinde baskı kurmak. Gürcistan bugün Abhazya'da bulunmamasına rağmen, bu süreçlere kayıtsız kalamaz." Azerbaycan'ın Gürcistan'daki Büyükelçisi Namık Aliyev sosyal medya hesabından bu cümleleri yazdı.

Peki durum ne kadar ciddi? Gürcistan bunu bir endişe sebebi olarak görüyor mu? Media.az bu konuda Gürcistanlı Siyaset Bilimci Georgy Mdivani ile konuştu: 

Gürcistan hükümeti her zaman halkının ve devletinin çıkarlarını mümkün olduğunca düşünmeli. Ve gerçekleri göz önüne alarak çalışmalı. Bizde bu sıklıkla unutuluyor. Javaketya'ya gelince; elbette orada Ermeni cemaati bulunuyor. Bu bölge sakinleri maalesef Gürcüce'yi iyi bilmiyor. Ancak tarihsel olarak, Gürcistan her zaman hoşgörülü bir ülke olmuştur. Bu, aynı sokakta Gürcü kilisesinin, caminin, sinagogun ve Ermeni kilisesinin bulunmasından da görülüyor. Gürcistan sorun, çatışma istemiyor. Tüm sorunları sadece barış yoluyla çözmeliyiz. Osetya da (Tskhinvali bölgesi), Abhazya da Gürcistan'ın bir parçası olmayı arzu etmeli. 

Fakat Abhazya'ya gelince, elbette orada Ermeni taburları savaştı. Çeçenler de bir zamanlar savaştı ve bu bir sır değil. Fakat Kuzey Kafkasya'nın temsilcileri olan İnguşlar, Gürcülerle asla savaşmadı. Sovyet döneminde İnguşları Kazakistan'a gönderdiler. Onların terk ettiği evlere Gürcüler yerleşti ve İnguşların mülklerini korudular. İnguşlar döndüğünde, Gürcüler evlerini onlara geri verdi. 

Ermenistan'a gelirsek. Onun da her ülke gibi kendi çıkarları vardır. Ancak Tiflis kendi devlet çıkarlarına göre düşünmeli. 

Javakheti'de ayrılıkçılık girişimlerine karşı ne yapılmalı? Gürcistan yönetimi bunu fark ederse ne olacak? 

Gürcistan mümkün olduğunca şeffaf, rasyonel ve duygusallıktan uzak davranmalı. Ancak, her şeyden önce, hiç kimseye ayrılıkçılığın tezahürü için bir bahane verilmemeli. Ve en önemlisi, dış güçlerin içişlerimize karışmasına izin vermemeliyiz. 

Ermenistan'ı, Azerbaycan ile Gürcistan arasındaki dostluk çok rahatsız ediyor. Ortak askeri tatbikatlar gerçekleştiriliyor. 16 Ekim'de ise Tiflis'te Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan dışişleri bakanlarının toplantısı olacak. Birçok Ermeni siyaset uzmanı, Ankara, Tiflis ve Bakü'nün yakın ilişkilerini Ermenistan'a karşı dostça olmayan bir "üçlü ittifak" olarak nitelendiriyor... 

Bu tür açıklamaları Ermeni siyaset bilimcileri yapıyorsa, bu trajik değildir. Ancak Ermenistan'ın üst düzey yöneticilerinin ağzından böyle açıklamalar duyulmasını istemem. Biz komşularla ve özellikle de Azerbaycan ile dostuz. Tiflis ve Bakü yakın ekonomik bağlara sahip, bu bizim seçimimiz, bu yüzden kimse işimize karışma hakkına sahip değil. 

Paşinyan'ın ittifakından olan milletvekili Shirak Torosyan'ın bugünlerde yaptığı bir açıklamada en ciddi tehdidin Gürcistan üzerinde Türkiye etkisinin artması olduğununu söyledi. Tam olarak cümlesi şu: "Gürcistan'daki Türkiye yatırımları nedeniyle bir kısım güçler Ermeni karşıtı pozisyon alabilir"

Onların bundan endişelendiklerini söyleme hakkı var. Fakat daha fazlası değil. Hatırlayalım; Ermenistan, Avrasya Ekonomik Birliği üyesi ve Erivan'ın bur birlik ile tek bağlantısı da Gürcistan. Ermenistan'ın Gürcistan ile az çok normal bir ilişkisi var ve Erivan'ın bu ilişkinin bozulması yönünde adım atacağını sanmıyorum.

Sonraki Haber