Danimarka, vaka rekoru kırarken Covid kurallarını nasıl kaldırıyor?
Avrupa Birliği ülkeleri arasında ilk olarak Danimarka tüm Covid kısıtlamalarını kaldırdı. Kaldırdı ancak Danimarka nüfusa oranla vaka sayısında dünyada ikinci ülke konumunda. Peki bu nasıl oldu?
1 Şubat'ta Danimarka, tüm pandemi kısıtlamalarını kaldıran ilk AB ülkesi olarak dikkatleri üzerine çekti. Kapalı mekanda maske takma zorunluluğu? Kalktı! Restoranlar, stadyumlar ve konser salonlarında aşı pasaportu şartı? Artık yok! Enfekte bireylere izolasyon zorunluluğu: Farvel!*
Bu ilk paragrafı okurken, Danimarka'nın Covid'i tamamen yenmeyi başardığını düşünebilirsiniz. Ancak şu anda nüfusa göre enfeksiyon oranı Güney Pasifik takımadaları ülkesi Palau hariç dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha yüksek.
'BAKINCA ÇOK ÇOK GARİP BİR KARAR!'
Küresel bir Covid tutum anketini yöneten ve Danimarka'da hükümete tavsiyelerde bulunan Danimarkalı bir araştırmacı olan Michael Bang Petersen “Danimarka'nın vaka sayılarını takip ediyorsanız, bu alınan karar çok, çok garip bir şey gibi görünüyor” diye konuşuyor. Ancak Petersen kararı da savunuyor.
Petersen yoğun bakım ünitelerinde hasta sayılarının düşmesi ve hastanede yatış sürelerinin kısalması nedeniyle, Covid'in artık Danimarka'da sosyal açıdan kritik bir hastalık olmadığını ifade ediyor. Petersen aynı zamanda ülkenin dinamiklerini aktararak karara açıklık getiriyor.
Danimarka'da toplum hem ciddi bir aşı yanlısı konumunda hem de aşının zorunlu tutulmasının da şiddetle karşısında duruyor. Ülke aynı zamanda pandeminin ilk yılında mümkün olduğu kadar çok test yapma yoluna gitmişti. 26 Ocak 2021 itibarıyla ülkede uygulanan test sayısı 12.8 milyon olarak kayıtlara geçiyordu. Ülkenin nüfusu 5.8 milyon. Tarihler 6 Şubat 2022'yi gösterdiğinde ise test sayısı 121 milyonu aşmış durumda.
Fikir vermesi için kıyaslamak gerekirse; Türkiye'de uygulanan toplam test sayısı yaklaşık 134 milyon seviyesinde.
Danimarka'da 5 Şubat'ta 37 bin 129 yeni vaka açıklandı. Henüz 2 Şubat'ta ise 52 bin 9 yeni vaka açıklanmıştı. Aynı zamanda 5 Şubat'ta 35 kişi yaşamını yitirdi. Böylece çok uzun zaman sonra ilk kez can kaybı sayısı 30'u aşmış oldu. Ülke 14 Ocak 2021'de 44 can kaybıyla rekor kırmış 22 Ocak'ta kayıtlara geçen 33 can kaybından sonra ülkede 5 Şubat'a kadar 30'un üstünde Covid kaynaklı ölüm yaşanmamıştı.
Petersen tüm bu tabloya rağmen yoğun bakımda yatan hasta sayısında da Covid nedeniyle hastanede tedavi görenlerin sayısında da düşüş yaşandığını vurguluyor ve ekliyor:
“Zatürre tedavisi gören insan sayısı kritik bir göstergedir ve bu da azalmakta.”
'YÜKSEK AŞI ORANI, HAFİF VARYANTLA BİRLEŞTİ...'
Vakaların ve hastaneye yatışların farklı şeyler olduğunu vurgulayan Petersen, Danimarka'da yetişkin nüfusun yüzde 81'inin iki doz, yüzde 61'inin ise destekleyici doz aldığını aktarıyor. Omicron'un daha hafif bir varyant olduğunu da söyleyen Petersen, “Yüksek aşı oranı ve daha hafif bir varyant birleşince bu dalga hastane sistemlerimizi o kadar fazla zorlamadı” ifadelerini kullanıyor.
Petersen “Vakaların biraz daha düşmesi beklenemez miydi” sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:
“Pandemi sadece bir halk sağlığı felaketi değildir. Toplumun tüm kesimlerini etkiler. Ekonomik faaliyet, insanların refahı ve özgürlük duyguları için sonuçları vardır. Pandemi kısıtlamaları, temel demokratik hakları duraklattı. Kritik bir tehdit varsa, bu duraklama meşru olabilir. Ancak tehdit artık kritik olmadığında bu kısıtlamaları hızla kaldırma zorunluluğu vardır. Bu nedenle, tamamen pandemi bakış açısıyla, Omicron'un pikini atlattığımızdan emin olmak için kısıtlamaları iki hafta daha uzatmak mantıklı olabilirdi. Ama bu kararın da bir bedeli olacaktı. Beklemek bedava değil.”
Halkın da büyük bir kısmı koşullar değiştiğinde kısıtlamaların derhal kaldırılmasının hükümete yönelik güven aşıladığını düşünüyor.
'İNSANLARI FAZLA ZORLARSANIZ...'
Danimarka Sağlık Otoritesi Genel Müdürü Soren Brostrom'un “Aşı dayatmasına inanmıyorum. Bu, olası yan etkileri olan farmasötik bir müdahaledir. İnsanları fazla zorlarsanız tepki verirler” sözleri de Petersen'e hatırlatılırken hükümete danışmanlık hizmeti veren isim durumu şöyle açıklıyor:
“Danimarka'da insanlar aşıdan yana, yetişkinlerin yüzde 81'inden fazlası iki kez aşılandı, ancak aşı zorlamasına da çok karşı. Parlamentoda aşıyı yüksek sesle savunan hiçbir siyasi parti yok. Bunun kısmen aşı kapsamımızın çok yüksek olması gerçeğiyle ilgili olduğunu düşünüyorum; böylece insanları aşı yaptırmaya daha az zorlamak zorunda kaldık.”
Petersen son olarak insanları aşıya zorlamayarak onları ilk etapta aşı karşıtlığına itecek bir tutum da takınmamış olduklarını vurguladı.
*: Farvel: Dancada "Güle güle", "Elveda" anlamına gelen söz.
Kaynak: Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The Atlantic'te “How Denmark Decided COVID Isn’t a Critical Threat to Society” başlıklı makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel