Çin'in Müslüman Türk azınlıklarını takibine ilişkin veri tabanı ortaya çıktı

Çin hükümetinin, Sincan bölgesinde yaşayan Müslüman Türk azınlıklarını takip ettiği ortaya çıktı. Takibe takılan bazı Müslümanların evlerine kameraların da takıldığı bilgisine yer verildi.

Son Güncelleme:

Amerikan "Intercept" haber sitesinin ulaştığı ve Urumki merkezli veri tabanında, Müslümanların telefon görüşmeleri, seyahatleri ve akrabalarıyla bir araya gelmeleri dahil tüm hayatlarının dakika dakika takip edildiği ortaya çıktı.

Görüşmelerinden şüphe edilen kişilerin gözaltına alınıp, herhangi bir sabıka kaydı olmadığı halde telefonlarına bir cihaz yerleştirildiği belirtilen veri tabanında, takibe takılan bazı Müslümanların evlerine kameraların da takıldığı bilgisine yer verildi.

 ÇİN DIŞINA SEYAHAT EDENLERİN AİLELERİNİ YAKIN TAKİBE ALDI

Veri tabanında, akrabalarının evine giden Müslümanların kıyafetlerini değiştirmelerine kadar detaylı bilgilerin toplandığına ilişkin veriler yer alırken, dini sohbet yaptıkları tespit edilen ailelerin "yeniden eğitim" adında toplama kamplarına gönderildiği kaydedildi.

Intercept'in elde ettiği veri tabanında, Çin dışına seyahat edenlerin ailelerinin yakın takibe alındığını ve ülke içinde seyahat eden Müslümanların ise gittikleri yerlerin polis merkezlerine bildirilerek oralarda yakın takip talebinde bulunulduğu da ortaya çıktı.

Veri tabanında, 52 gigabaytlık 250 milyon sütun datanın yer alması da yapılan izlemenin çapını gösteriyor.

ABD'DEN ÇİN'E UYGUR TÜRKLERİ TEPKİSİ: BU BİR SOYKIRIM

ABD Başkanı Donald Trump'ın görev süresinin bitimine 24 saat kala, Çin'e yönelik yeni bir adım geldi.

Pompeo, yaptığı yazılı açıklamada, son 4 yıldır Çin'in Uygur halkına yönelik davranışlarını özel bir dikkatle incelediklerini belirterek, "Mevcut gerçeklerin dikkatli bir şekilde incelenmesi sonucunda, Mart 2017'den bu yana, Çin Komünist Partisinin yönetimi altındaki Çin yönetiminin Müslüman Uygur halkı başta olmak üzere Sincan'daki diğer etnik ve dini azınlıklara yönelik insanlığa karşı suç işlediği sonucuna vardım." ifadesini kullandı.

Bölgedeki incelemelerinin sürdüğünü vurgulayan Pompeo, "Aynı şekilde elimizdeki verilere bakarak, Çin yönetiminin Müslüman Uygur halkı başta olmak üzere Sincan'daki diğer etnik ve dini azınlıklara yönelik insanlığa karşı soykırım işlediği sonucuna vardım. Bu soykırımın devam ettiğine ve Çin yönetiminin Uygur halkını yok etmeye yönelik sistematik bir girişimine tanıklık ettiğimize inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Pompeo, “Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) büyük ölçüde Batı Çin'deki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslüman bir azınlık grubu olan Uygur halkına yönelik muamelesine özellikle dikkat ettik” ifadelerini kullandı. Pompeo, Çin’in Sincan’daki eylemlerine ilişkin kapsamlı belgelerde Mart 2017’den bu yana Uygur kadınlarını zorla kısırlaştırdığını, kürtaj yaptığını, onları Uygur olmayanlarla evlenmeye zorladığını ve Uygur çocuklarını ailelerinden ayırdığını belirtti.

"ÇİN'İN İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEDİĞİNİ TESPİT ETTİM" 

Pompeo, “Mevcut gerçekleri dikkatlice inceledikten sonra, ÇKP’nin kontrolü altındaki Çin’in en azından Mart 2017'den bu yana, Sincan'da ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve diğer etnik ve dini azınlık grupların üyelerine karşı insanlığa karşı suç işlediğini tespit ettim” dedi. Bu suçların devam ettiğini belirten Pompeo, Çin’in 1 milyondan fazla sivile keyfi hapis cezası uygulandığını, insanları fiziksel özgürlüğünden yoksun bıraktığını, zorla kısırlaştırma yaptığını, keyfi gözaltı ve işkence uygulandığını, insanları zorla çalıştırdığını, inanç ve ifade özgürlüğünü engellendiğini açıkladı. Bakan Pompeo, “II. Dünya Savaşı'nın sonunda Nürnberg Mahkemeleri, failleri insanlığa karşı suçlardan yargıladı, aynı suçlar Sincan'da da işlendi” dedi.

Pompeo, “Mevcut gerçekleri dikkatlice inceledikten sonra, Çin’in ağırlıklı olarak Müslüman Uygurlara ve Sincan'daki diğer etnik ve dini azınlık gruplarına karşı soykırım yaptığını tespit ettim. Bu soykırımın sürmekte olduğuna ve Çin parti devletinin Uygurları sistematik olarak yok etme girişimine tanık olduğumuza inanıyorum. Dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi açıdan en güçlü ikinci ülkesinin yönetim makamları, savunmasız bir etnik ve dini azınlık grubunun zorla asimilasyonuna ve nihai olarak silinmesine katıldıklarını açıkça ortaya koydular” ifadelerini kullandı.

ÇKP LİDERLERİNE YAPTIRIM

ABD Dışişleri Bakanlığının Sincan'da devam eden zulümlerle ilgili araştırmaya, ilgili bilgileri toplamaya ve bu kanıtları yasaların izin verdiği ölçüde ilgili makamlara ve uluslararası topluma sunmaya devam etmesi için yönlendirdiğini belirten Pompeo, ÇKP liderlerine ve devlet tarafından işletilen şirketlere bir dizi yaptırım uyguladığını aktardı. Pompoe, “Pekin'in Sincan'daki zulmü Uygurlara, Çin halkına ve her yerdeki medeni insanlara karşı bir hakarettir. Sessiz kalmayacağız. ÇKP’nin kendi halkına karşı soykırım ve insanlığa karşı suç işlemesine izin verilirse, çok da uzak olmayan bir gelecekte özgür dünyaya ne yapacağını hayal edin” dedi.

Kaynak: AA

Sonraki Haber