Büyük çoğunluk mevcut ama... | Amerikalılar neden silahlarından vazgeçemiyor?
ABD ateşli silah kaynaklı ölümlerin ve toplu katliamların önüne geçemiyor. Ülkede silah karşıtı büyük bir çoğunluk olmasına rağmen Amerikan Senatosu bu konuda ciddi bir adım atabilmiş değil. Peki Amerikalılar neden 'silah bırakamıyor?'
Ateşli silah meselesi Amerikan toplumunun ve siyasetçilerinin içinden çıkamadığı bir konu. ABD'nin dışından bakınca ülkedeki silah kültürünü ve bu kadar toplu katliama rağmen neden hala silah taşıma konusunda sert önlemler alınmadığını anlamak biraz zor.
ABD Anayasası ülke vatandaşlarına silah taşıma hakkı veriyor ve ülkede yetişkinlerin 3'te biri kendi silahlarına sahip. Bir yandan da ABD Başkanı Joe Biden ve birtakım politikacılar bu yılın başında ateşli silahlara ulaşımı zorlaştıracak yeni önlemler hayata geçirilmesi için teklif sundu. Çünkü ABD'deki şehirlerde toplu katliamların ve ateşli silahla gerçekleştirilen cinayetlerin önüne geçilemiyor.
ABD'de 1986 ile 2017 arasında yaklaşık 1.5 milyon kişi silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Bu sayı, 1775'teki Amerikan İç Savaşı'nda hayatını kaybeden asker sayısından fazla.
Sadece 2020'de 45 bin Amerikalı silahlardan açılan ateş nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu da bu konuda istatistikler tutulmaya başlandığından beri yaşanan en fazla can kaybı. Veriler ayrıca, silahlı ölümlerin son 5 yılda yüzde 25, son 12 yılda ise yüzde 43 arttığını gösteriyor.
ÇÖZÜM İÇİN ADIM ATILAMIYOR MU?
Silahlı ölümler, Covid-19 salgınından dolayı karantinaların uygulandığı 2020'de azalmıştı ancak geçtiğimiz yıl Covid-19 kaynaklı ölümler azalırken silah kaynaklı ölümler yükselişe geçti. ABD'de hayat normalleştikçe ateşli silah saldırıları da arttı. Sadece bir ayda, 16 Mart-15 Nisan arasında 45 kişi silahla öldürüldü.
Peki, halkın büyük bir kısmının daha sert önlemler alınmasından yana olduğu ve toplu katliamlara tepkilerin her geçen gün arttığı ABD'de vatandaşlar neden silahlarından vazgeçemiyor?
Silah taşıma hakkı ABD'de oldukça politik bir mesele. Silah karşıtı kesim, Anayasa ile kendilerine verilen silah taşıma hakkının muhafaza edilmesini savunanların sektörleriyle mücadele halinde.
Fordham Üniversitesi'nde siyaset bilimi çalışmaları yürüten Monika McDermott'un bu konudaki açıklaması net: İnsanların başka öncelikleri olduğunda politikacılar da oy kaygısıyla o önceliklere ağırlık verecekler.
“ABD'de silah edinilmesinin zorlaştırılmasını isteyen bir çoğunluk var, bir de küçük bir kesim toplu katliamlar olduğunda kısa bir süreliğine bu konuya destek veriyor” diyen McDermott, silah sahiplerinin bile önlemlerin sıkılaştırılmasından yana olduğunu belirtiyor. McDermott, silah sahibi olan hanelerin dahi bilinçsiz ve tehlikeli kişilerin silah sahibi olmasının önüne geçilmesini istediğini belirtiyor. Bu konuda genel bir mutabakat bulunduğunun altını çizen McDermott, ancak toplum nezdinde kesin bir anlaşmaya henüz varılamadığını, bu konuda hala birtakım fikir ayrılıklarının bulunduğunu söylüyor.
'POLİTİKACILAR OY KAYBETMEKTEN KORKUYOR'
McDermott değerlendirmesine şöyle devam ediyor:
“Bu konu insanların hararetle savunduğu bir mesele değil, ekonomi gibi insanların zihnini meşgul eden başka meseleler var. Vatandaşlar federal bütçe açığından da korkuyor, ayrıca sağlık hizmetleri bu ülkede hala bir sorun. Yani halkın nezdinde bu problemler silah kontrolü düzenlemesinden önde geliyor. Politikacılar da halkın önceliğine önem veriyor. Çünkü birileri bir meseleden dolayı onlara oy vermeyeceğini söylemediği sürece bu konuda adım atmazlar.”
Bu konudaki bir diğer ikililiğin de silah sahibi olan haneler ile olmayanlar arasında yaşandığına dikkat çeken McDermott, ülkede vatandaşların neredeyse yarısının silah sahibi hanelerde yaşadığının altını çiziyor. McDermott, “Ve bu insanlar kendi çevrelerinde bir toplu katliam yaşanması konusunda silah sahibi olmayanlardan daha az endişeli” demekte. McDermott ayrıca, bu hanelerde yaşayanların silah kontrolü konusunda daha sert tedbirler alınmasının toplu katliamların önüne geçemeyeceği kanaatinde olduğunu vurguluyor.
City University of New York'tan siyaset bilimci David Jones da benzer bir noktaya parmak basıyor. Jones, Kongre'de en son 1994'te silah satışı kontrolü konusunda bir yasa geçtiğini hatırlatarak, söz konusu yasaya evet oyu veren senatörlerinin çoğunun o yıl seçimleri kaybettiğinin altını çiziyor. “Bazı Cumhuriyetçi Parti senatörleri tehditler aldıklarını açıklamıştı” diyen Jones, meselenin politikacılar açısından bir hayli ciddi olduğunu aktarıyor. Jones, “Politikacılar, 'Tamam Senato'dan geçirdik diyelim, ya Anayasa Mahkemesi'nden dönerse; bunu göze almaya değer mi?' diye düşünüyor olabilirler” ifadelerine yer veriyor.
Kaynaklar: BBC, Pew Research, The Atlantic, The Conversation
Kaynak: Web Özel